Neşet Ertaş, Gönül dağı, yağmur yağmur boran olunca diyor. Deniz dalgalarını bastıracak şekilde, güzellikte, dünyanın bir ucunda…

Neşet Ertaş Ankara’dır. Herhangi Balgatlı bıçkın bir gencin dili… Artık Mamaklı olmuş Sivas Divriğili genç bir kızın sözü. Bizim Yenimahalleli herhangi birini çevir, işte o Neşet Ertaşça konuşur. Konuşur… Zira bu toprakların lisanı türkülerden beslenir…

Toprak çok şey ifade eder… Anıların, tarihin, dilin, duyguların, ruh halin, kültürün, müziğin, mizahin…

Toprak nere kardeş denir, Anadolu’da. Anadolu’nun neresindensin tercümesi…

Anadolu’nun tüm şehirlerin sesi Neşet Ertaş sesi gibi gelir… İzmir bile, Aydın bile, Yalova bile… Esah şehirli ya oralar…

Misal Ankara’da herhangi bir tepede oturmuşsundur, kalk ayağa, geriye adım at, hemen kendini Aydın Çine’de bulursun… Türküler ki insanın taaaa içine içler, kalbin taş olsa bile kımıldar, titretir…

Başka bir adım at, Sapanca’ya var. Sapanca be Sapanca, bırak gölü, bırak şu güzelim dağları, ormanları, şu Lazları bile, ki Sapanca Lazları şu dünyanın hiçbir yerinde yok…

Sapanca’dan bir sepet elma al sevdiğine… Turgut Uyar misali…

Ötesi Hereke yokuşlarıdır. Sigara içen için fena… Zira diktir yokuşları… Lakin denizi göründü mü… O deniz, o deniz her şeye değer…

Bolu’dan indim mi ovaya, Anadolu düzünde koş koşabildiğin kadar. En fazla Sivas’a varırsın. Sivas’ı anlamlı kılan ilçeleridir. Şu Kangal, şu uzak Divriği, hatta Ulaş olmasa Sivas ne ki?

Ben Zara’yı çok severim. Zara zarif bir şehirdir. Erzurum dağları uzakta. “Kar ile boran içinde”

Şehirler şehirler güzel şehirler… Elbistan misal… Şahsiyetli bir kent. Kafa tutar Maraş’a. Ben varım sana rağmen varım, ey Maraş der gibi. Bandırma gibi, geçmişte bir türlü Niğde’nin ilçesi olmayı kabullenmeyen Aksaray gibi. Karaman gibi, Turhal gibi… Bağlı olduğu şehre rağmen bir şahsiyet geliştiren şehirler…

Türkülerimiz var. Hepsinin anası babası Neşet Ertaş sanki…

Tüm Anadolu bir yana, Derinkuyu bir yanadır. Derinkuyu Nevşehir’in acayip bir ilçesi. Nevşehir olmasa Derinkuyu ne kaybeder, kendinden…

O patates tarlalarında öğle mesaisinde dinlenen Neşet Ertaş türkülerine yüklenen anlam sanırım başka yerde yoktur.

Anadolu işte, toprak… İnsanlarıyla, müziğiyle, tarihiyle, kültürüyle, iyisi ve kötüsüyle, mizahıyla, bizim hikayemiz…