ABD Dışişleri Bakanlığı’nın her yıl tüm ülkeler için hazırladığı “İnsan Hakları Uygulamaları“ raporu yayınladı. Türkiye’de önemli insan hakları sorunları bulunduğuna geniş yer verilen raporda, Türkiye’nin yaşanan sorunların çözümü konusunda yeterli adımları atmadığına vurgu yapıldı.

Raporun ilgili bölümünde yaşanan kimi insan hakları ihlalleri ise şöyle sıralandı: “Keyfi cinayetlere dair raporlar, gözaltındaki kişilerin şüpheli ölümleri; zorla kaybetmeler, işkence, muhalefete mensup politikacılar ve eski milletvekilleri, avukatlar, gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve ABD Misyonu çalışanları da dahil olmak üzere on binlerce kişinin "terörist" gruplarla bağlantılı oldukları veya barışçıl yasal konuşmalar yaptıkları gerekçesiyle keyfi olarak tutuklanması ve gözaltıların devam etmesi, seçilmiş görevliler de dahil olmak üzere siyasi mahkumların varlığı, ülke dışında bulunan kişilere karşı siyasi amaçlı misillemeler, yargı bağımsızlığına yönelik önemli sorunlar, gazetecilere yönelik şiddet ve tehdit dahil olmak üzere ifade özgürlüğü, basın ve internet üzerindeki ciddi kısıtlamalar, medya kuruluşlarının kapatılması, gazeteciler ve diğerlerinin hükümet politikalarını veya görevlilerini eleştirdikleri gerekçesiyle haksız tutuklama veya cezai kovuşturmalara uğraması, sansür, site engelleme ve cezai hakaret yasalarının varlığı; toplanma, dernek kurma ve dolaşım özgürlüklerinin ciddi şekilde kısıtlanması; bazı mültecilerin geri gönderilme vakaları; kadınlara ve lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks kişilere, diğer azınlık üyelerine yönelik şiddet.”(1)

ABD Dışişleri Bakanlığı 2020 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin durumun ortaya koymuş. Bu saptamalarda eksik var fazla yok. Tüm saptamalar somut gerçeği yansıtmakta. Paylaşılan raporun bizim gibi ülkelerde, “İnsan Hakları Çiğneme Uygulamaları” durumunu yansıttığı görülüyor.

İleri sürülen bu saptamalara, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının verdiği yanı şöyle:

"Demokrasimize kasteden, yüzlerce vatandaşımızı şehit eden, 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili FETÖ’den, bu yıl da raporda “Gülen hareketi” olarak bahsedilmesi, ABD’nin bu terör örgütüyle haklı mücadelemizi halen idrak edemediğini, bu terör örgütüne ilişkin ortaya koyduğumuz somut delilleri gözardı ettiğini, raporu hazırlarken de yine malum çevrelerin görüşlerine alet olduğunu göstermektedir" ifadeleri yer aldı.(2)

Otaya konan gerçeklerin hiçbirine “şu uygulama yoktur” diyemeden, yuvarlak sözlerle, terör örgütü, demokrasimize saldırı, 15 Temmuz darbe girişimi gibi ilişkisiz gerekçelerle yanıt verildiği görülmekte.

“… Gözaltındaki kişilerin şüpheli ölümleri; zorla kaybetmeler, işkence, muhalefete mensup politikacılar ve eski milletvekilleri, avukatlar, gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve ABD Misyonu çalışanları da dahil olmak üzere on binlerce kişinin "terörist" gruplarla bağlantılı oldukları veya barışçıl yasal konuşmalar yaptıkları gerekçesiyle keyfi olarak tutuklanması” suçlamasına karşı hiçbir şey söyleyemeden, “… ABD’nin bu terör örgütüyle haklı mücadelemizi halen idrak edemediğini, bu terör örgütüne ilişkin ortaya koyduğumuz somut delilleri gözardı ettiğini, raporu hazırlarken de yine malum çevrelerin görüşlerine alet olduğunu göstermektedir" diyerek bu içler acısı durumdan sıyrılma olanağı yok.

“… Kadınlara ve lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks kişilere, diğer azınlık üyelerine yönelik şiddet” uygulandığı belirtiliyor.

“Lezbiyenlere, gey, biseksüel, trans ve interseks, azınlık üyelerine şiddet” uygulamanın FÖTÖ, 15 Temmuz Darbe Girişimiyle ne ilişkisi var? Bunlar size, bu şiddet uygulamalarını yapma hakkı mı doğurmakta?

İstanbul Sözleşmesi’nin, kadın haklarının kısıtlanmasının FETÖ, PKK ile ne ilişkileri var?

ABD Dışişleri Bakanlığı “Gülen Hareketi” yerine “FETÖ terör Örgütü” deseydi, sizin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma, azınlık üyelerine yönelik şiddet uygulama hakkınız mı doğacaktı? Akılcı olmayacak biçimde verilmiş yanıtla yapılan suçlamaların altından kalkılamayacağı açık.

Dinci bir diktatörlüğü yerleştirme çabalarına karşı çıkan herkesin tepesine binmenin, böyle yuvarlak gevelemelerle geçiştirilemeyeceğini öğrenmeleri gerekmekte.

----------------------------------------

(1) Artıgerçek.com.tr İnternet Gazetesi, ABD Dışişleri Bakanlığı raporu: Hükümet temel özgürlükleri kısıtlamaya devam etti, 30.03.2021

(2) BirGün Gazetesi, Dışişleri'nden ABD'nin hazırladığı 2020 Türkiye İnsan Hakları Raporu'na tepki, 31.03.2021