Demokrasi, hukuk, sosyal adalet ve birlikte yaşam çok güzel bir şeydir ağabeyler ablalar.

Ne mutlu öyle ülke halklarına.

Bizim büyük bir ülkemiz var. Dört mevsim, yedi bölge, 81 il ve 957 ilçe ve 82 milyon insan. Alevisinden Şafisine, Çingenesinden Çerkesine dek yetmiş iki millet bu ülkede yaşıyor. Çok dilli, çok kültürlü devasa bir çiçek bahçesi.

Bu ülkeye yazık ediyoruz.

Demokrasi yoksa, hukuk yoksa, sosyal adalet yoksa, birlikte yaşam saygısı yoksa, hayat fena. Bu ilkeler yoksa;

İstanbul seçimleri akılla dalga geçen gerekçeler ile iptal edilir.

Kişiye, zamana ve ihtiyaca göre mahkeme kararları çıkar. Misal Füsun Üstel cezaevine yollanır.

Açlık ve yoksulluk tırmanırken, iktidarın yeni dönem zenginlerinin düğün törenindeki o ihtişam ve israf insanların gözüne sokulur.

Bu ülkenin Türk ve Kürt gençleri toprağa verilir.

Bu ülkenin anneleri ağlar.

***

Bir umudu olmalı insanın, umut fikirle beslenir. Fikir ve umut büyüler insanı. Korku zamanlarında, yenilgi zamanlarında, HURUÇ görevi üstlenir.

Huruç değerli bir oluş halidir. Huruç, dışarı çıkma, yararak dışarı çıkma gibi anlamlar taşır.

Bugün sokağa, mahalleye, köye, ilçeye, şehre yani yaşam alanlarına bakma zamanıdır. Taraftarlık yapmadan, hayatı birlikte geçirdiğimiz insanlarla, yaşanabilir, sürdürülebilir yöntemler bulmak gerekir. Birlikte yaşam, hukuk, demokrasi, çok kültürlülük ve hatta sürdürülebilir ekonomi. Hepsi yerelde, hepsi şehirde var.

Evet her şeyi iyi edecek Alaaddin’in lambasındaki cin yok, lakin çok şeye iyi gelecek bir fikir var.

Bugün bunun adı; Bağımsız Kent Konseyleridir.