7 Haziran seçimi herhalde cumhuriyet tarihinin en önemli ve en adaletsiz seçimlerinden. 1965 seçimi de önemliydi. Sosyalizm iddialı TİP şimdiki seçim sistemine göre daha adil olan Milli Bakiye Sistemi sayesinde 15 milletvekili ile parlamentoya girmişti. 14-15 yaşımızın sol heyecanıyla çok sevinmiştik. 15 milletvekili özelliklede şu anda hastaneye kaldırıldığını öğrendiğimiz Çetin ALTAN mecliste fırtına gibi esmişlerdi.

7 Haziran seçiminin, 1965 seçiminden de daha önemli olduğu kuşkusuz bir gerçek. Bunun temel nedenlerine geçmeden önce, neden adaletsiz bir seçim kısaca ona değinelim. Adaletsizlik sadece faşizan yüzde onluk seçim barajından kaynaklanmıyor. Belirtmek isteriz ki 1946’dan buyana hiçbir zaman ‘adil ve serbest seçim’ ilkesi hayata geçmedi. Seçimler daima egemenler arası bir yarış olarak geçti. Şimdi durum daha da vahim. Seçim hukuku tamamen  anti-demokratik. Seçmen kayıtları kuşkulu. İktidarın en tepesinden aşağılara kadar nefret suçunun yandaş medya ile bir salgın rüzgarı halinde esmesi de durumun cabası.

Cumhurbaşkanının Anayasayı ihlal ederek iktidar partisinin militanlığına soyunması da sürecin belirgin özelliği. Mali kaynakların şeffaflıktan uzaklığı, haber alma özgürlüğü ve halkın gerçekleri öğrenme hakkına saldırılar da bir başka etkileyici faktör. HDP ye yönelik sayısız saldırılar devam ediyor. YSK açık seçik Cumhurbaşkan’nın emir kulu olmuş durumda.

Toplumun büyük çoğunluğunda, iktidarın hile yapacağı endişesi var. Nasıl olmasın ki? Yolsuzluğa, hırsızlığa, faşist şiddete gömülmüş bir iktidar var.   Neticede Anayasanın 67. maddesi, yine Türkiye’yi de bağlayıcı olan AİHS’nin 1. ek protokolünün 3. maddesinin ve Türkiye’nin taraf olduğu pek çok sözleşme ve antlaşmada yer alan adil ve serbest seçimler ile ilgili asgari prensip ve standartların ihlal edildiği bir seçim ortamı. Ayrıca partilerin iç hukuklarının anti demokratikliği, atamaların egemen olması. Buna mevcut seçim sisteminde ki teknik potansiyel güvenlik açığını da, yani güvensizliğini de eklemek gerekir. Bu konunun uzmanlarına göre bir hile olmaması için, YSK kendi kendini denetlememeli, dışarıya açık bir denetim olmalı. Oylarla ilgili veri tabanının logları bağımsız bir denetçi tarafından denetlenmeli.

Uzmanlara göre şu ana kadar YSK’dan SEÇSİS’in ulusal yazılım sertifikasyon sistemi açısından merkezi sertifikasyonuna sahip olduğu yönünde bir bilgi gelmediği anlaşılıyor. Bu durumunda potansiyel güvenlik sorunu yarattığı, hayali verilerin girebileceği tehlikesi ihtimalinin olduğu bir gerçeklik olarak vurgulanıyor. Yani ilçe seçim kurulunda verilerin manipüle edilme tehlikesi olasılık.

Şimdi gelelim, 'neden gerçek muhalefetin HDP’ye oy vermek için sayısız nedeni var?' sorusuna.

Neden AKP en çok HDP den korkuyor?

Plebisiter diktatörlüğe, tiranlığa en iyi karşı koyacak parti HDP.

Dillerin ve halkların hak eşitliği temelinde barış için dil ucuyla değil canı gönülden çalışacak parti HDP.

Azınlık haklarını, farklılıkların varlığı ve haklarını göstermelik olarak değil, içten savunacak parti HDP.

Jakoben laikçiliği değil, özgürlükçü demokratik laikliği savunacak parti HDP.

IŞİD gibi kökten dinci faşist örgütlere yardıma dur diyecek parti HDP.

Suriye, Ermenistan da dahil olmak üzere tüm komşularla gerçek barışı savunacak, her türlü savaş kışkırtıcılığına en net şekilde karşı çıkacak parti HDP.

Ekolojik değerleri, toplumsal estetik mal varlığını, tarihi ve kültürel değerleri en iyi savunacak   parti HDP.

Gençlerin söz ve karar sahibi olmasına, kadın-erkek eşitliğine en yakın parti HDP.

Ana dillerin ve tüm dillerin hak eşitliğine en yakın parti HDP.

Her türlü vesayetten arınmış demokratik yargıyı savunacak parti HDP.

Jakoben, mutlakıyetçi merkezi idareye karşı yerellerin özerkliğini savunan parti HDP.

Devletin geçmiş suçlarıyla yüzleşmesini savunmaya; soykırım, savaş suçları, insanlığa karşı işlenmiş suçlar ve barışa karşı suçlara tavır koymaya, Roma statüsünü temel alan uluslar arası ceza mahkemesinin yetkisini tanımaya en yakın parti HDP.

Kıbrıs’da başka devletlerin vesayetine karşı çıkmaya başka orduların işgaline dur demeye, gerçek anlamda Türk-Rum ve tüm ada halklarının eşitliğini, özgürlüğünü ve barışını savunmaya en yakın parti HDP.

İşçi sınıfına, dar gelirliye, yoksul köylüye, emekçilere, engellilere, emeklilere en yakın parti HDP.

Kalıcı diktatörlüğe en net dur diyebilecek, kalıcı 12 Eylül rejimini engelleyebilecek, iç güvenlik   yasası gibi faşist yasaları işlemez hale getirebilecek parti HDP.

Nefret suçunun işlenmediği, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin son bulduğu, güler yüzlü bir toplum için uğraşacak parti HDP.

Yasaları insancıllaştıracak, özgürlükçü hale getirecek parti HDP.

Özgürlükçü muhalefetin yolunu açacak, en az devlet en çok özgür toplum ve özgür birey mücadelesini güçlendirecek parti HDP.

Sayısız nedenlerimiz var.

Marx‘ın parlamento için söylediği ünlü sözü unutmadan en kötü ortamda dahi özgürlükler için iyi şeyler yapılabileceğini kanıtlamak, 1965 seçim sonrasında ki mutluluğu 7 Haziran akşamı bilinçli coşkuya çevirebilmek için oylar HDP’ye.