13 Kasım 2015 tarihinde Demokrat Haber’de ‘Özyonetim en meşru haktır‘ başlıklı yazdığım köşe yazısını, beni sıkı markaja almış olan Gülyazı köyündeki askeri birlik yargıya taşıdı.

Sevgili Meral Geylani ise yine benzeri bir söylem içeren bir yorumu facebook’ta paylaştığı için onun hakkında da aynı suçu işlemekten suç duyurusunda bulunuldu.

Uludere savcılığı şikayeti incelemiş hakkımızda soruşturma başlatmış soruşturmayı Uludere Asliye Ceza Mahkemesine taşımış, mahkemenin ise 3 Mart 2016 tarihin de görülmek üzere bize duruşma günü vererek Savcının talebini kabul ettiğini postacının bize ulaştırdığı celpten öğrendik.

İnsan yaşamını kolaylaştıracak ve evrensel temel hakları yaşadığımız yerler de kullanabilmek için her şeyi tartışabilmeliyiz

Öz yönetim ya da özerkliği hangi devlet biçimin de tartışabiliriz?

Öz yönetimi ya da Özerklik hangi tür devletler de savunulur açıkçası çok merak ediyoruz. Bir de hükümet ve çevresi hatta bu yargıya kadar sirayet etmişe benziyor ki bilinçli bir algı operasyonu yürütülüyor. Öz yönetim ya da özerklik Üniter devletin bulunduğu yönetim biçimlerin de olmaz, hatta hatta bu gizli gizli ayrılma anlamı taşır denilerek öz yönetim ya da özerklik istekleri manipüle edilmeye çalışılıyor.

Anayasanın Eşitlik ilkesi Nerede? Yeni KCK davaları mı geliyor?

Çok merak ediyorum bize “Yürürlükte bulunan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ” hatırlatılarak “Türkiye Cumhuriyetinin ‘Üniter’ niteliğini haiz bulunduğu bu hali ile öz yönetim olarak belirtilen idare şeklinin Anayasa’ya aykırılık teşkil ettiği, bu sebep ile öz yönetim ilanı şeklindeki çağrılar ile devleti ve kurumları tanımama yönündeki beyanların halkın kanunlara uymamasını teşvik ve telkin mahiyetinde bulunduğu,” nu söyleyenler yani suç işlediğimizi savunanlar, Cumhurbaşkanının ben yaptım oldu mantığı ile savunduğu başkanlık sistemi ile ilgili bize açılan benzeri bir suçlama ile dava açmayı düşünürler mi ?

Yoksa Anayasanın eşitlik ilkesi Cumhurbaşkanına ayrı bize ayrı mı işliyor. Eğer ortada diktatörlük ile yönetilen bir rejim ve sistem yok ise insanlar yaşamlarını daha kaliteli hale getirmek için her şeyi tartışabilmeliler. Bir kişi ya da bir zümre gücü elinde bulundurduğu için ona ve isteklerine ayrı, gücü elinde bulunmayanlara ayrı davranmak asıl Anayasanın ilgili maddelerine göre suçtur. Bize açılan dava daha önce açılan KCK davalarına benzemekte olduğunu utanarak ifade ediyorum.

Ben yerine Biz olabilmek için;

Umarım tekrar aklın rehberliğine dönüş yapabiliriz. Yoksa demek istemiyorum fakat Kürt halkının yogun yaşadığı yerler de birlikte yasama adına duygunun bu yanlış politikalar yüzünden zayıfladığını çok açık ifade ediyorum. Kürt halkının kendi kimliği, değerleri ve istekleri ile katıldığı bir toplumsal istek, bizi bölmek parçalamak yerine, tam tersine dünden bu güne devam eden tekcil yaklaşım yerine asıl o zaman biz olabileceğiz.

KCK davası gibi yeni bir delilik yerine daha yaşanabilir bir ortak sözleşme bugün yaşanan her şeyin ilacı olacaktır.

Hakkımızda ki Suçlama aynen şöyle :

SEVK MADDESİ: HALKI KANUNLARA UYMAMAYA TAHRİK ETMEK – TCK 217/1 ve 53/1 Madde

Yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı bulunan şüphelilerden Yannis Vasilis Yaylalı bir haber sitesin de 07/11/2015 tarihin de “Öz yönetim en meşru haktır ” başlığı ile yazdığı makale de ” Devletin cop ve top, zulüm ve katliam olduğu yer de biz de öz yönetimlere desteğimizi açıklıyoruz. Devleti ve kurumlarını tanımıyoruz. Biz de kendi evimizde öz yönetim ilan ediyoruz. Hepimize öz yönetim ilanımız kutlu olsun, tanımıyoruz kardeşim zorla mı?” şeklindeki açıklamalarda bulunduğu, Şüpheli Meral’in ise, şüpheli Yannis Vasilis ile birlikte kendi yaşadıkları yerde öz yönetim ilan ettiklerini belirterek “merak ediyorum helikopterler ve uçaklar uçacak mı üzerimiz de ” şeklinde paylaşımlar da bulundukları,

Yürürlükte bulunan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre Türkiye Cumhuriyetinin ‘Üniter’ niteliğini haiz bulunduğu bu hali ile öz yönetim olarak belirtilen idare şeklinin Anayasa’ya aykırılık teşkil ettiği, bu sebep ile öz yönetim ilanı şeklindeki çağrılar ile devleti ve kurumları tanımama yönündeki beyanların halkın kanunlara uymamasını teşvik ve telkin mahiyetinde bulunduğu,

Bu hali ile Şüphelilerin üzerine isnat olunan suçları işledikleri hususun da aleyhe kuvvetli şüphe ve delillerin elde edildiği kanaatine varılmakla; Şüphelilerin mahkemenizce yargılamalarının yapılarak, yukarıda yazılı bulunan ve eylemlerine uyan sevk maddelerine uygun olarak ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur. 16.12.2015 (Adem Efe – Uludere Cumhuriyet Savcısı )