Kadın-erkek eşitsizliği ülkemizin, dünyamızın en can yakıcı sorunlarından biri. Bu sorun yalnızca kadınların sorunu değil. Erkeklerin de çok büyük bir sorunu. Ayrıca insanlığın en önemli sorunları arasında.

30.01.2020 tarihinde, Avustralya Büyük Elçiliği’nin desteğiyle Yanındayız Derneği, TÜRKONFED (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu), kadın-erkek eşitsizliğinde farkındalık yaratmak amacıyla ortaklaşa bir konferans düzenledi.

Yanındayız Derneği, kadın-erkek eşitliği sorunsalına farklı bir yaklaşım getiriyor. Bu yaklaşımıyla sorunun çözülmesi konusunda yeni bir farkındalık yaratılması için açılımlar sağlamaya çalışıyor.

Yanınızdayız Derneği Başkanı Nur Ger, etkinlikte şunları söyledi:

“YANINDAYIZ Derneği yaklaşık iki yıl önce, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak üzere kadınların yanında olduklarını beyan eden 41 erkek üyeyle kuruldu. O günden bu yana, cinsiyet eşitsizliği konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan eğitim ve projelerle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün üye sayımız 100’e ulaştı ve çalışmalarımızla insanların hayatlarına dokunmaya devam ediyoruz. YANINDAYIZ, kadınların toplumda erkeklerle eşit konuma gelmesi için çalışan erkekler tarafından kurulan bir dernek. Erkeklerin, toplumun her kesimindeki hemcinslerine rol model oluşturmasını hedefliyoruz. Böylece erkeklerden erkeklere bir köprü kuruluyor. Erkeklerden erkeklere köprü kuran çalışmalarımızın en güzel örneklerinden biri, özel olarak tasarladığımız Berber Dükkanı dekoru önünde gerçekleştirilen Berber Dükkanı Sohbetlerimiz. Berber Dükkanı konsepti, eril dilin hakim olduğu, erkeklerin kendi aralarında en samimi muhabbetlerini yaptıkları simgesel bir mekan olması sebebiyle tercih edildi.

Berber Dükkanı Sohbetleri haricinde, yine derneğimiz için özel olarak çalışılmış toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerimiz var. Bu eğitimlerden de ağırlıklı olarak şirketler yararlanıyor. Ancak dernek olarak, önümüzdeki senelerde bu eğitimleri ister kamu ister özel olsun, daha çeşitli mesleki platformlara taşımayı amaçlıyoruz. Bugüne kadar 30 farklı eğitim düzenledik ve yaklaşık 700 kişiye ulaştık. Her 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde, bir yıl içinde erkek şiddetine kurban giden kadınları anmak üzere, NÖBETTEYİZ etkinliğini hayata geçiriyoruz. İki senedir, Beşiktaş Meydanı’nda bir araya gelip nöbetimizi tutuyoruz. Bunun yanı sıra, kamu vicdanında derin yaralar açan kadın cinayetlerinin davalarına elimizden geldiğince katılım sağlamaya çabalıyoruz. Geçen yıl, “Kadın Erkek Eşittir Nokta” konulu ilk konferasımızı, yoğun bir katılımla gerçekleştirdik. Bu sene konferansımızın ikincisini yine geçen yılki gibi Sabancı Center Konferans Salonu’nda, birbirinden değerli yerli yabancı konuk ve konuşmacılarla gerçekleştireceğiz.”

TÜRKONFED Kadın Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar yaptığı konuşmada: “Bugün kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 34, Türkiye’nin yüzde 50’sini kadınlar oluşturuyor. 80 milyonu aşkın nüfusun 40 milyonu kadın demek. Bu kadınların istihdama katılım oranı yüzde 29.Yyani, 15-65 yaş arası çalışma hayatına girmeye hazır olan kadınların, 30 milyonu aşkın kadının, sadece 9 milyonu çalışma hayatında. Daha vahimi, bu kadınların yüzde 43’ü kayıt dışı istihdam edilmekte. Yani, 9 milyon kadının yaklaşık 4,5 milyonu kayıt dışı çalışmakta. Özlük haklarından, sağlıktan, emeklilik hakkından faydalanamamakta. Bu sadece Türkiye’nin sorunu değil. Tüm dünyada aynı sorunu yaşıyoruz.

Dünyada da ücretsiz yapılan işlerin karşılığı çalışanların yüzde 75’i biz kadınlarız. Maaş farkımız erkekler lehine yüzde 25. aynı işi yapan aynı nitelikte kadın arkadaşlarımız erkeklere nazaran yüzde 25 daha az maaş almaktalar.

Tüm bunlara nazaran kadınların iş dünyasına katılımında en yüksek oran üniversite mezunu olan kadınlarda. Bu oran yüzde 75. O halde kadının iş dünyasında güçlenmesinin önünde en önemli teşvik unsurunun eğitim olduğunu biliyoruz. Ardından geleneksel aile yapısı kodlarımızın değişmesi gerektiğini de biliyoruz.

İş hayatına katılan kadınların, ailevi gerekçeler, çocuk sahibi olmak, evde bakmakla yükümlü olduğu kişiler olması gerekçesi ile iş hayatından ayrılma oranları yüzde 40.

Fırsat eşitliğinde yine kadınlar olarak çok gerideyiz. Kadınlara yönelik, gençlere yönelik, engellilere yönelik özel politikalar geliştirilmesi gerektiğini biliyoruz. Peki ne oluyor? Biz bu özel politikaları geliştirince, kadınların iş dünyasındaki artışı bize neyi ifade edecek?

Hepimizin refah seviyesi yüzde otuz artacak. Bu ne demek biliyor musunuz dünya ekonomisine bir Amerika bir Çin daha katılacak demek. Sadece bu da değil, daha adil, daha eşitlikçi, daha hak temelli, güçlünün güçsüz üzerinde tahakküm sürmediği bir dünyada yaşıyor olmak demek.

“Nerede yaşıyor olursanız olun, toplumsal cinsiyet eşitliği temel bir insan hakkıdır” diyen Reyhan Aktar, şunları ekledi: “Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda 149 ülke arasında ülkemiz maalesef 130. sırada yer aıyor. 2006 yılında yayınlanan ilk raporda Türkiye 105. sırada yer alıyordu. Bu durum, sorgulamamız ve acil çözüm üretmemiz gerektiğini göstermektedir. Her şey bugünkü gibi devam ederse kadın-erkek eşitsizliğinin kapanması için 108 yıl, ekonomide eşitsizliğin kapanması için 202 yıl beklemek zorunda kalabiliriz. Oysa ülkemizin 100 yıl değil 1 saniye kaybedecek zamanı yok. Potansiyelinizin yarısını kullanmadan, bir kalkınma hikayesi yaratmamız mümkün değil” dedi.

Toplumsal kültürümüzdeki algıya göre kadın sorunlarını kadınlar konuşmalılar gibi indirgemeci bir yaklaşım var. Yanınızdayız Derneği bu algıyı ters yüz edecek bir çaba içinde. Kadın-erkek eşitliği alanında, erkeklerde bir farkındalık yaratılmazsa, sorunun çözülemeyeceğinden yola çıkarak, erkeklerin sürece katılmasını sağlayacak bir çalışma içinde.

İnsanlık, insan hak ve özgürlükleri temelinde kadın-erkek eşitliğini sağlamadan sorunlarını çözemeyecektir kanısındayız.