Araştırmacı, gazeteci, yazar Emin Karaca, 12.01.2021 tarihinde, coronavirüs bulaşışına yakalanması sonucunda, 72 yaşında yaşamını yitirerek aramızdan ayrıldı.

Çalışkan, üretken, araştıran bir insandı. Roman, öykü, şiir değil araştırma alanını seçti. Bu alanda başarılı da oldu. Başarısına güçlü zekası, belleği yardımcı oldu.

Bir gün Tarih Vakfı’nın Kütüphanesi’nde karşılaşmıştık. “Sizi arayan bir kütüphaneye gelmeli” diye takıldım. “Ben de sizin için aynı şeyi düşünüyorum” karşılığını verdi. Gülüştük. Bir araştırma yaptığını söyledi. Kütüphaneler uğrak yerleriydi.

Tanzimat döneminden günümüze kadar yasaklanan, toplatılan, yakılan ara sıra aklanan (beraat eden) kitapların öykülerinin anlatıldığı “Vaaay Kitabın Başına Gelenler” adlı bir çalışma yaptı. Önemli ilginç bir konuydu. Yasaklanmış olan yapıtları, içeriklerini, yasaklanma nedenlerini ortaya koymaya çalıştı.

Yapılan alıntılarda, verilen örneklerde sol içerikli yazılar, düşünceler olduğu gerekçesiyle yasaklanan, Sıkıyönetim Mahkemesi’nde yargılanarak aklandığım İlkokullar İçin Dilbilgisi yapıtım da yasaklanmış yayınlar arasında yerini almıştı. Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk kez yasaklanmış olan bir Dilbilgisi yapıtının öyküsünü bu çalışmada yayınlamak istedi. İkimiz de böyle bir yapıtın ilginç yasaklı kitap öykülerinden birisi olacağı kanısındaydık. O zamanlar yoğun başka uğraşlarım nedeniyle kendisine bu yapıtımın öyküsünü, çalışmasının bitiminden önce yazıp ulaştıramadım. Belgeleri ileterek kendisinin yazmasını da sağlayamadım. Aklıma gelince hep üzüldüğüm bir beceriksizliğim oldu.

Bu topraklarda aydın, yazar, çizer olup bir biçimde bedel ödemeyen yok. Emin Karaca da bedel ödeyen arkadaşlarımızdan birisi oldu. Yargılandı, tutuklandı, tutukevinde yattı. Dişe dokunur, üretimlerde bulunan, güneşe karşı duran, arı kovanına çomak sokan her aydının, yazarın çektiği çileleri Emin Karaca da çekti.

İyi bir araştırmacıydı. Basın dünyasında sallama yazılar yanında, araştırmaya dayalı yazıların, yapıtların seveni oldukça azdır. Araştırılan konularla gerçekler ortaya çıkmaya başlayınca, bundan rahatsızlık duyan çevreler olur. Emin Karaca bir parça bu rahatsızlığı verenlerden biriydi. Yaptıkları övgüye değer çalışmalar birilerinin keyfini kaçırınca buna çok da aldırmazdı.

Ülkemizde kitle iletişim araçlarının işleyişine, sorunlarına yönelik araştırmalar yaptı. Konu ülke sorunlarının en önemli yanlarından biriydi. Yayın organları, yazarlar, ozanlarla ilgili ilginç bilgileri okurlarıyla paylaştı. Bu çabası bir yazarın, aydının yerine getirmesi gereken görevlerinden biriydi. Bu görevini başarıyla yerine getirdi.

Emin Karaca toplumsal gelişmelere yalnızca yazarak değil, eylemleriyle de katılan bir arkadaşımızdı. Sivil toplum alanında, siyasal süreçlerde sıklıkla gördüğümüz kişilerden biriydi. TYS’nin iki dönem Genel Sekreterliğini yaptı. Siyasal çevrelerde görünür olmuştu.

Konuşmacı, tartışmacı olarak çok sayıda söyleşide yer aldı. Solun siyasal tarihi alnında söz söyleyen aydınlarımızdan biri oldu.

Emin Karaca önemli konuların, olayların olduğu yerlerde bulunmayı severdi. Havadan sudan konularla zaman geçirmemeye çalışırdı. Bu ortak yönümüz dostluğumuzun sürmesini sağladı. Arada bir buluşup güncel olayları tartışır, yer, içerdik. Siyasal duruşlarımız, algılarımız, görüşlerimiz bazı ayrılıklar içerse de birbirimize katlamasını başardık.

Erken yaşta, daha çok ürünler vereceği bir dönemde yitirdik kendisini. Önemli bir yazın ustasını yitirdik.

Yokluğunu duyumsayacağız. Kendisini özleyecek, saygıyla anacağız. Işıklarda uyusun.