22 Nisan Dünya Günü (Earth Day), iklim değişikliği ve çevre kirliliği, dünyamızın yaşamını, güzelliğini kutlayarak karşı karşıya kaldığı çevresel yıkımlara ilgi çekmek gibi konularda farkındalık yaratmak, ilgi çekmek amacıyla çeşitli etkinliklerin düzenlendiği, uluslararası düzeyde kutlanan bir gündür. 192 ülkede kutlanmaktadır.

Günün ortaya çıkışı, gelişimiyle ilgili bilgileri incelemekte yarar var.

 “22 Nisan 1970’teki ilk Dünya Günü, çevreye verilen zararı protesto etmek için yürüyen 22 milyon Amerikalı tarafından kutlandı. Bu olay, Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı’nın kurulmasına ve bir dizi çevre mevzuatı geçirilmesine yol açtı.

Her yıl bir milyardan fazla insan tarafından küresel, ulusal ve yerel politika değişiklikleri oluşturmak için bir eylem günü olarak kutlanan dünyadaki en büyük bağımsız tören olarak kabul edilmektedir.

Dünya çapındaki aktivistlerin birkaç yıllık savunuculuğu ve desteğinin ardından, yıllar içinde Dünya Günü küreselleşti. Yavaş yavaş önemini kazandı. Bu sayede 2016 yılında, dünyanın dört bir yanındaki birçok ülke, Paris İklim Konferansı’nda yasal olarak bağlayıcı bir İklim Anlaşması üzerinde anlaştı.

Bu özel günün amacı dünya ve gezegendeki iklim değişikliğine, ormansızlaşmaya ve kirlenmeye neden olan insan faaliyetiyle doğrudan bağlantılı olan, dünyadaki türlerTin hızla tükenmesine dikkat çekmeyi ve farkındalık oluşturmayı sağlamaktır”.(1)

Dünyamızı korumak, kendimizi, yaşamımızı korumak demek. Temiz, yaşanılabilir bir yeryüzü, insanlığı mutlu etmenin olmazsa olmazı. Bunu oluşturmak insanların elinde. Dünyamızı yok etmenin de insanların elinde olduğunu unutmamamız gerekiyor.

2022 Dünya Günü teması (özcül, ana düşüncesi)

2022 yılında kutlanacak olan Dünya Günü’nün konusu, yeşil bir ekonomiyi hedefleyerek, bu doğrultuda “Gezegenimize Yatırım Yapın” olarak saptandı.

“Dünya Günü’nü yürüten organizasyon olan earthday.org (EDO), 2022 Dünya Günü temasını açıkladı. Dünya Günü her zaman gezegenimizi korumak ve iklim değişikliğiyle mücadele etmekle amacıyla her yıl daha incelikli bir tema ortaya koyuyor.

Bu yılın teması yeşil bir ekonomiye odaklanıyor: “Gezegenimize Yatırım Yapın.” – INVEST IN OUR PLANET

Bu yıl iş ortamını, siyasi ortamı ve iklim konusunda nasıl harekete geçtiğimizi değiştirmenin tam zamanı. Şimdi sağlığımızı, ailelerimizi, geçim kaynaklarımızı korumak için cesaretin tam zamanı… Hep birlikte Gezegenimize Yatırım Yapmalıyız.

Çünkü yeşil bir gelecek müreffeh bir gelecektir. Cesursa harekete geçmeli, gezegenimiz ve çevremiz için geniş çapta yenilik yapmalıyız ve adil bir şekilde uygulamalıyız.

Daha spesifik (yalnız bir türe özgü olan, özgül) olarak, EDO bu yıl fosil yakıt endüstrisinin gücünü azaltmaya ve gezegeni bir “21. yüzyıl ekonomisine” kaydırmaya yardımcı olmaya devam edeceğini umuyor. Ancak, bunu yapmak için yalnızca iktidardaki insanlara güvenemeyiz.

Örgüt, geçtiğimiz Kasım ayında Glasgow’da düzenlenen COP26’nın, hükümetlerin iklim kriziyle mücadele etmek veya küresel bir yeşil ekonomiyi desteklemek için yeterli önlem almadığını her zamankinden daha net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtiyor”.(2)

Talat Kırış, bu konuda şu özgün görüşleri sunuyor:

"Şahsım", kendimi naçiz bir dünya vatandaşı olarak görmekteyim. En üst kimlik olarak da, din, dil, ırk gibi kimlikleri köşeye koyup, Dünya Gezegeni'nde yaşayan bir insan olmayı benimserim öncelikle. Yani bana sorsanız sen kimsin diye, Dünyalıyım derim.

"Dünyalı olmayı benimserseniz, ki isteseniz de istemeseniz de zaten en üst kimliğiniz dünyalı olmaktır, o zaman dünyayı daha barışçı daha şiddetten uzak olarak kucaklayabilirsiniz. kendi kimliklerinize de sahip çıkabilirsiniz. dünyaya böyle baktığınızda yalnızca diğer insanlara değil, diğer canlılara da sahip çıkarsınız.

Dünyayı yurdunuz olarak benimserseniz o zaman bütün insanlar kardeşiniz, bütün hayvanlar evinizde beslediğiniz can dostunuz, bütün bitkiler balkonda baktığınız çiçeğiniz olur. O zaman ozon tabakasını da, denizleri de, üzerine HES yapılan akarsuları da, dağlarında siyanürle altın aranan köyleri de ciddiye alırsınız, önemsersiniz." (3)

Bir ülkenin, bir anakaranın, bir toplumun çabaları yetersiz. Tüm insanlığın sağlıklı, yaşanılabilir bir Dünya oluşturma bilincini yakalaması gerekmekte.

Ali Akay’ın konuyla ilgili değerlendirmeleri şöyle:

“Kartezyen (Dekartçı) düşünce ile başlatılan modernlik "insanın doğanın hem efendisi hem de sahibi" olduğu meselesidir. Halbuki insan doğanın ne efendisi ne de sahibidir. "Özel mülkiyet" üzerinden gelişen bu düşünce sadece insanlar arası eşitsizliğin temel kaynaklarından biri olmakla kalmamış, aynı zamanda doğayı mahvetmesinin de nedeni olmuştur. Hastalıklı olan bu düşüncenin ürünü olarak diğer kötü karakterler ortaya saçılır. Montaigne'e göre, kıskançlık, hırs, başkasının malında ve canında gözü olmak, batıl itikatlar, kurnazlık ve umutsuzluk insanı esir eden ve hınç insanı haline sokan duygulardır. Bu hınç insanların en korktuğu şey ise özgürlük değil midir? Çünkü insan, özgür olduğu süre boyunca hınç insanı gibi davranmaktan kurtulmaktadır. Hınç insanlarının başka hınç insanlarına ihtiyaçları vardır ki onlarla bazen mücadele etsin ve bazen de ittifaka girsin. Adalet ve adaletsizlik ilişkisi ortaya çıksın. Böylece, öfke ve nefret adaletin unsurları haline sokulabilir. Halbuki adalet duygusu, ruhun tutkularının ötesine geçen öfke ve nefretin reddi anlamına gelmekte değil midir?

Günümüz bu duyguları ve fikirleri taşıyan, diğerlerini kandıran, yalanlarına hatta bazen kendisi de kanıp, başkalarına inandırmaya ve inanmayanları korkutmaya uğraşan insan örnekleriyle dolu değil mi? Ya korku? Tarde'ın "Geleceğin Tarihinden Fragmanlar"da yazdığı gibi: "Korku bilgeliğin başlangıcı mıdır?"(4)

Gezegenimizin kurtarılması, üzerinde yaşayan büyük çoğunluğun, kurtarma eylemine katılmasıyla olanaklı. Toplumları yöneten, üretimi ellerinde bulunan küçük azınlıklarla bu sorun çözülemez.

---------------------------------

1. 2022 Dünya Günü - 22 Nisan Dünya Günü'nün Anlam ve Önemihttps://www.nukteler.com › Yaşam

2. Aynı kaynak.

3. Kırış, Talat, Bayram hikâyesi, T24.com.t Bağımsız İnternet Gazetesi, 01.08.2020

4. Akay, Ali, Aptallıktan muaf mıyız? T24.com.tr Bağımsız İnternet Gazetesi, 09.04.2021