Sevgili Hasan Gülbahar’ı yine bir bahane ile içeri aldılar. Hasan arkadaşı, katledilen 17’ler için basın açıklaması yaptığımız, devletin de bunu MKP propagandası saydığı için cezalandırılmaya gittiği ve bu yüzden Bafra T Tipi Hapishanesinin yolunu tuttuğum günlerden tanıyorum.

Ömrünün nerede ise çoğunu hapishanede geçirmesine rağmen hep yeni girmiş ve hemen çıkacak olan birisinin moralini hiç kaybetmeden taşıdığını gören şahitlerden biriyim. Biz üç beş ay orada kalacağımıza karşın hiç çıkmayacak gibi moralimizin kötü olduğunu, en azından Hasan Arkadaşın bunu fark ettiğini biliyordum. Bize moral verirdi. Özellikle müthiş portakal reçeli yapar ve voleybolu güzel oynardı.

Nerede ise ömrünün çoğunu hapishanede geçirip de hala etrafına bu duyguyu verebilen birisini devlet dışarda istemez. Her bahane ile onu içeri almak ister.

Size “iyi taraf”ta olmadan önce yaşadığım bir olayı anlatayım. O zaman Şırnak’ta komando askeriyim. Birçok köy ya koruculuğu kabul etmiş ya da yaşadıkları köyleri terk etmişler. Bir köy var ki ne korucu olmak istiyor ne de köyü terk ediyor, düşünün ki her türlü pisliğin diz boyu olduğu günler, yani 90’lı yıllar.

Biz köyün etrafını sarmışız ki, un bile kayıtlı giriyor köye, böyle olmasına rağmen nerede ise üç günde bir gerillaya yardım ediyorsunuz diye köye baskınlar düzenliyoruz. Bu köylüler o günün karanlığında güneş gibi parlıyordu. Tüm bu baskınların nedeni ise iradesini devlete teslim etmeyişinde yatıyordu. 90’ların ortasında bu böyle sürüp gidemezdi. Bir süre sonra baskılar ağırlaştırıldı ve köy zorla boşaltılarak yakıldı.

Hasan arkadaş 90’lı yılların ortasındaki o köye benziyor. Devlet Hasan arkadaşı yenemediği için viran etmiş olduğu köy gibi o dört duvar arasında yok etmek istiyor. O yüzden devlete bahane çok. Hasan arkadaş ile aynı koşullar taşıyan 32 yıl yatmış Tahir Canan bırakılmışken, 4. Yargı paketi ile bırakılan arkadaşımız Hasan Gülbahar’ın dışarıda olmasını hazmedemeyen Ankara 11. ağır ceza mahkemesi üst mahkemeye taşıyıp bozdurmuş, Hasan arkadaş bunlardan habersiz 30 yıl sonra çıktığı hayata adapte olmak için uğraş veriyor.

Hasan arkadaş, tahliye olduktan sonra bir taşeron firmada gece bekçiliği yapmaya başlamış ve her seye rağmen yarıda bıraktığı akşam ticaret lisesi eğitimini sürdürebilmek için, Milli Eğitim Bakanlığı’na eğitim kaydını yeniden açtırmak için uğraşıyor. Devlet ise “pardon biz yanlış hesaplama yapmışız bir süre daha hapiste kalmanız gerekiyor” diyerek gözaltına alıyor ve hapishaneye gönderiyor.

Yanlış hesaplamanın sonucuna göre 7 yıl daha hapishanede kalması gerekiyormuş. Hasan arkadaşın ailesi bu durumu Anayasa mahkemesine taşımış, bir de bu duruma dikkat çekmek için change.org sitesinde imza kampanyası başlatmış.

Belki geçmişte o köyleri kurtaramadık ve devlet yenemediği köyü yaktı. Bugün bu duruma izin vermeyelim. Hasan arkadaşın iradesini kıramayan devlet onu hapishanede çürütmeye çalışıyor. Eğer devletin rahatsız olacağı kadar kamuoyu duyarlığı yaratırsak, bu çürütme politikasını boşa çıkarabiliriz.



İmza kampanyası burada: