Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) düzenlediği “Demokratik Cumhuriyet Konferansı”, 04-05 Şubat 2023 tarihlerinde, İstanbul Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi'nde yapıldı. İki gün süren konferansa üç yüzden fazla aydın, yazar, akademisyen, Alevi kurum başkanları, siyasetçi, ‘Emek ve Özgürlük İttifakı'nı oluşturan partilerin milletvekilleri, genel başkanları, temsilcileri katıldı.
Ufuk açıcı konuşmaların yapıldığı, bildirilerin sunulduğu konferans, değişim söylemlerinin ortalıkta dolaştığı, siyasal sistemin yeniden kurgulanışının tartışıldığı, seçim ortamına girildiği bir dönemde, ülkemiz insanına, önünü görebilmesine yardımcı olacak ipuçları sundu.
Konferansta, cumhuriyetin ilk yüz yılının değerlendirilmesi yapılarak, 2. Yüzyılda neler yapılması gerektiği, 1. Yüzyılda yapılan yanlışlıklara düşülmemesi içeriğinde tartışmalar, sunumlar yapıldı.
İki gün boyunca, Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülememesi durumunda, ülkenin demokratikleşemeyeceğine vurgu yapıldı.
Konferansın ilk gününde açılışı konuşmasını HDP Eş Başkanları Prof. Dr. Mithat Sancar ve Pervin Buldan yaptı.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, bir toplumsal sözleşmenin yapılmasını ve bu sözleşmenin toplumun tüm kesimlerine yayılması gerektiğinin vurguladı. Toplumun bunalımlar içinde bir çıkış yolu aradığını söyleyen Sancar, demokrasi birliği yapılmasının gerekli olduğunu ileri sürdü.
"Hedef demokratik cumhuriyet, hedef eşit yurttaşlık” söylemine vurgu yapan Sancar, “Cumhuriyetin önemli özellikleri var, bunların başında meşrutiyetin ve gökyüzünden kurtarıp yeryüzüne indirmesi geliyor. Yeryüzüne indirip halka teslim edilmeliydi. Hedefimiz cumhuriyetin yeni yüzyılına girerken demokrasiyi bu ülkede artık geri dönülmez bir biçimde yerleştirmenin yollarını birlikte aramaktır. Demokratik cumhuriyet konferansının esas amacı da gerçekten birlikte üretmek, birlikte yürümek ve birlikte başarmaktır. Hedef, demokratik cumhuriyet, hedef, özgür vatan, eşit yurttaşlık ve bir birlikte yaşam sözleşmesi, toplum sözleşmesi" görüşlerini savundu.
Hedefin, özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye olduğunu vurgulayan Sancar, "Birlikte konuşmalı, birlikte yürümeliyiz. İhtiyacımız olan şey siyaseti özgürleştirmek, bireylerin toplumda eşit ve özgür yaşamasını sağlamak, büyük barışı hayata geçirmektir. Herkesin kendini özgürce ifade edebildiği bir yaşam kurduğumuzda barışı yaratabileceğiz. Bizim Türkiye halkları olarak toplumsal sözleşmeye ihtiyacımız var. Kamusal bir alanı birlikte yaratmalıyız. Toplum olmaya doğru gitme noktasında ciddi çabalarımız olmalıdır" diye konuştu.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılında aynı kısır döngülerin yaşanmaması gerektiğini ileri süren Sancar, "Tek çıkış yeni, demokratik, özgür bir başlangıçtır. Bunun için birlikte düşünmeye, üretmeye ve yürümeye ihtiyacımız var. Tekçi anlayıştan, devleti meşruiyet kaynağı olarak gören zihniyetten kurtulmak gerekiyor. Seçimler yaklaşıyor ve demokratik yollarla kazanacağız. Kaybettirmek yetmez, birlikte kazanmamız gerek. Eşit yurttaşlık hedefine yönelik özgür bir toplumsal sözleşme, büyük barış yeni yüzyılda hedefimizdir. Bir araya gelince mutlaka kazanacağız" diyerek, ”Yolumuz açık olsun demiyorum, yolumuz açık. Bize bu açık yolda yürümek kalıyor” sözleriyle konuşmasını tamamladı.