Bu yazıyı üç gün önce yazdım. Fakat Basın İlan Kurumu ve basınla ilgili diğer kurumlarının sektör ile alacakları tedbiri bekledim. Beklediğim gibi gazete emekçileri için bir şey çıkmadı. Bu nedenle yazıya dönelim.

Ey okur, evinde oturuyorken şu okuduğun haberlerin nasıl yapıldığını düşündün mü?

Ne?

Nerede?

Nasıl?

Ne zaman?

Kim?

Kim, yapıyor bu haberleri?

Esas soru da şu; haberlerinin doğruluğuna güvendiğin gazetenin hali ne olacak bu kriz günlerinde?

Normal zamanlarda bile idealist değerlerle yapılan bu değerli iş kriz zamanlarında nasıl sürdürülecek?

Bakın, kriz zamanlarında güvenilir gazetecilik çok değer kazanır. Kaynak kritiği diye bir şey var. Kaynak güvenirliği diye bir şey var. Daha açık yazayım gözünüzü kapayın ve bir an Akit ile A Habere mahkum olduğunuzu düşünün… Korktunuz de mi? Korkulacak bir şey gerçekten…

Güvendiğiniz gazeteler şimdi daha çok değerlidir. Tabi okurdan dayanışma beklemek safça bir şey şimdilik. Adanalıların dediği gibi; Allahıma kitabıma biliriz ki okurlar;

Onlar ki toprakta karınca,

suda balık,

havada kuş kadar

çokturlar;

korkak,

cesur,

cahil,

hakim

ve çocukturlar

ve kahreden

yaratan ki onlardır…

Şiirdeki gibidirler yani. Normal zamanda dayanışmayı esirgeyenin, kriz günlerinde mi aklına dayanışma gelecek?

Ama şimdi güvendiğiniz gazeteleri destekleme zamanı. Olur ya aklınıza yatarsa Demokrat Haber için adres şurada: patreon.com/demokrathaber

Bunun dışında esas destek bu günlerde sosyal belediyeciliği ilke edinmiş belediyelerden gelmeli. Bu belediyelerin ciddi bir bütçe ayırmaları ve acil olarak bu gazetelere göndermeleri gerekir.

Sosyal belediyeciliğin görevi basını desteklemek olmalıdır bu dönemde. Gazetelere, acil olarak can suyu göndermeleri gerekir. İster reklam, ister toplumun bilgi almasını destekleme adı altında ve hızla bu yapılmalıdır.

Esas ve temelde bu işi belediyeler üstlenmelidir.

İkincisi, partiler ve güçlü sivil toplum kuruluşları, kamuyu aydınlatan basına bütçe ayırmalıdır. Bugün değilse ne zaman?

Üçüncüsü devlet, gazetecilerin sosyal güvenlik primi ve diğer ödemelerini ertelemedir.

Başkaca talep varsa gazeteciler bunu dile getirmeli, hatta acil bir platform kurup taleplerini kamuoyuna ortak olarak duyurmalılar.

Unutmayın gazetecilere belediyelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve okurların borcu var.

Doğru bilgi hayat kurtarır.