Seçimlerden sonra hızla yükselen çatışma süreci hepimizi kaygılandırdı.

Gidişatı durdurmak için yapılan hiçbir girişim, açıklama, çağrı etkili olamadı.

Her gün yeni cenazeler, yeni sivil ölümleri, yeni operasyonlar, bombalamalar gündemimize oturdu.

Bunlar bugün de kesilmiş değil henüz.

Ancak bu gidişatın duracağına ve tekrar barışın yolarının açılacağına dair önemli veriler var.

Bu süreçte gördük ki, artık toplum, aydınlar, medya, kamuoyu, hemen herkes Kürt Sorununun çözümü konusunda oldukça ileri bir noktada.

Bazı provokatörler istisna olmak üzere, hemen herkes hem devletin yaptığı operasyonlara, baskılara, tutuklamalara karşı ses çıkarıyor, hem PKK’nin ortamı geren eylemlerine.

Devlet-PKK çatışmaya başlayınca, büyük çoğunluk “hooop, durun” diyor.

Yani herkes bir şekilde “savaş” değil “çözüm” istiyor.

PKK-Devlet görüşmeleri ortaya çıkıyor, herkes olumlu yaklaşıyor. Bunların sürmesi gerektiğini söylüyor.

BDP boykot diyor, herkes meclise dönün çağrısı yapıyor, AKP’yi gerginlik yaratma diye uyarıyor.

Kötü gidişatı değiştirmek, barışın yolunu açmak için herkes yazıyor, çiziyor, konuşuyor, öneriyor, tartışıyor...

Artık, hiçbir eylem ve ölüm devletin ve PKK’nin resmi açıklamalarına bakılarak kabullenilmiyor 'taraftar'larca.

Herkes sorguluyor. Neden, nasıl, kim diye soruyor, üzerine gidiyor. Çünkü artık ‘meşru’ ve ‘haklı’ pozisyonda kalmak çok çok daha önemli. Bunun dışına çıkanın eli yanıyor. Kamuoyu üzerine geliyor.

Ve artık Kürt hareketi de eleştirileri saldırı gibi algılamaktan vazgeçiyor. Özeleştiri yapıyor.

Çünkü bu süreçte devletin ve AKP’nin eleştirilmesi kadar, Kürt hareketinin de eleştiriye ihtiyacı var. BDP’den Kandil’e, İmralı’ya kadar…

Bu ülkenin vicdanı olmuş kişilerin, aydınların eleştiri, öneri ve kaygılarını hesaba katmanın, onlara değer vermenin barışın yolunu açmaktaki kıymetini görüyor.

Hükümet savaş, operasyon, tutuklama konseptine daldıkça, en yakınındakiler tarafından bile uyarılıyor. Müzakere mesajları vermek zorunda kalıyor.

Tam bu noktada 1 Ekim’de BDP tekrar meclise dönme kararı alıyor.

BDP'li bir heyet bugün Cumhurbaşkanı'yla görüştü...

Cemil Çiçek’in de yarın BDP’yle görüşeceği haberleri geliyor. CHP-BDP görüşmesi de gündemde...

Henüz silahlar susmasa da, barışın yolu yavaş yavaş açılıyor…

Yolu açık tutmaksa hepimizin görevi…