Pazartesi günü gazetelerde, Ak Parti’nin yerel yönetim komisyonu haberi yayımlandı. Taraf’ta Adnan Keskin ve Akşam’da Hakkı Kurban, Ak Parti’nin Yerel Yönetimler Çalışma Komisyonu’nun (YYÇK) hazırladığı raporun Merkez Yönetim Kurulu’nda görüşüleceğini ve raporda yazılan önerilerin bazılarının özetlerini yazdılar.
Milletvekilleri Nihat Zeybekçi, Mustafa Kemal Şerbetçioğlu, Mustafa Bilici, Osman Kahveci, Aydın Bıyıklıoğlu’dan oluşan YYÇK’nın raporu yayımlanmadığından, habercilerin verdikleri bilgiyle sınırlı kalarak düşüncelerimi yazacağım.
Komisyonun kurulmasının nedeni ve raporun konusu, bütün sorunlarımızı belirleyen ve temelden etkileyen yerel yönetim sistemimizdir.
YYÇK, belirtilsin ya da belirtilmesin, halkımız nerede neye takılıyorsa hepsinin çözümünü düşünmek durumunda kalmış olmalıdır. Kültürümüzden ve insandan ayırdığımız kent yapılaşmamız, çözemediğimiz eğitim sorunumuz, esasını yıllardır kavrayamadığımız Kürt meselemiz, yasama ve yürütme ilişkimiz, ne varsa masanın üzerine dökülmüş olmalıdır. Bu konuda iktidar partisi adına rapor yazmaya girişmek cesaret gerektiren bir iştir.
Ak Parti yönetimi, görüşmeye başlar başlamaz YYÇK Raporu’nu kamuoyuna açıklamalı ve raporu kamuoyuyla birlikte tartışmalıdır. Derneklerin ve bütün siyaset adamlarının görüşlerini öğrenerek parti organlarında tartışılması, Parti kararının güvencesi olacaktır.
Raporun açıklanması, muhalefetin görüşünü öğrenmemizi sağlayacaktır. Mamafih Taraf yazarı Adnan Keskin, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın’ın rapor hakkında görüşlerini özetlemiş bulunmaktadır. Daha çok Avrupa Özerklik Şartı’yla ilgili görüşlerini nakleden Sayın Günaydın, herhalde rapor açıklandığında, bugünkünden çok daha değişik konuya eğilme ve fazlasını söyleme gereğini duyacaktır.
Gazetelerin yazdığından anlaşılan, raporda yönetim sisteminin tümünün değişmesi öngörülmektedir: “Asıl olan yerel yönetimlerdir, ikincil olan merkezi yönetimdir” ilkesi yazılanlar arasına sıkışmıştır:
Bu ilke gereği, hizmetler yerel birimlerde yapılacak, merkezi yönetim de, görevleri tanımlayacak ve uygulamayı denetleyecektir. Ak Parti eğer bu yaklaşımı benimser, anayasaya bu ilke konulursa, Türkiye yepyeni bir düzene kavuşmuş olacaktır.
Haberlerde yazıldığına göre, “her il bir belediye başkanıyla temsil edilecek, ilçe belediyeleri kalacak, merkezi yönetimin temsilcisi vali yeniden tanımlanacaktır”.
Bu cümle, yerel yönetimin yetkileri ve bağlılıklarıyla yeniden düzenleneceğini belirtmektedir. “İl”, gerek yer özellikleri ve alanı bakımından, gerek nüfus ve ekonomik değerler bakımından hukuksal birlik dışında, birbirinden çok farklı birimleri tanımlamaktadır.
Konya ile Bayburt, Kocaeli’yle Kütahya, İzmir ile Iğdır, alanları, nüfus yoğunluğu ve ekonomisiyle aynı tanımlar içinde düşünülmesi zor illerdir. (Köy, mahalle, kasaba ve kentler) yerleşim yerleri olarak tanımlanarak yeni kanunlarda korunabilirler, ancak il ve ilçe kavramları üzerinde yeniden çalışılması gereği açıktır.
Akşam’daki haberde, yerel yönetimlere, vergi belirleyip toplama hakkı verilmesi de vardır. Merkezde toplanan vergilerden yerel yönetimlere aktarılan ödenek oranının, yüzde 10’dan, yüzde 20’ye çıkarılması da önerildiği bildirilmektedir. Anlaşılan, bütünüyle vergi ve devlet ekonomisi üzerinde ayrıntıları rapor açıklanınca öğreneceğiz.
Anlaşılan, esasları merkezi idarece tanımlanarak, eğitim, sağlık, kültür-turizm ve bayındırlık hizmetlerinin yerel yönetimlere bırakılması istenmektedir. Tabii böyle olunca, devlet memurları sistemi de değişecektir.
Haberlerin yazdığı kadar bile YYÇK üyelerinin, siyasal hayatımıza geniş görüş alanı açacak bir belge kazandırdıkları kesindir.
YYÇK Raporu Ak Parti merkezinde konuşulmaya başlanmasıyla, son kanun hükmündeki kararnameler de ifade edilmiş anlayışın alacağı vaziyeti doğrusu merak etmiyor değilim! Hepsi değilse de, bazı KHK ile raporun farklı anlayışların ürünü olduğu açıktır. Herhalde, bu iki anlayışı birleştirmek için çok çaba harcanacaktır.
Ak Parti’nin ve Türkiye’nin yararı bu raporda görünen anlayış yönündedir. Raporun anlayışı kabul edilirse, ülkemiz sağlığına kavuşacaktır.
Açıklanınca rapora dönmek üzere.