Gülü çiğdemi filan bırak
Sardunyayı karidesi filan bırak
Acıyı ve ölümleri bırak
Oy pusulalarını ve seçimleri bırak
Evet
Seçimleri özellikle bırak
Çünkü açlık çoğunluktadır  
Turgut Uyar

Sri Lanka karıştı resmen, hem de ne karışmak. Yalın ayak başı kabak halk sarayı bastı. Sarayın adamı ortalıkta yok. Kaçmış, gizlenmiş mi demek lazım. Sarayında olmaması gerektiği anda yoktu. İstihbarat kuvvetli, uçurmuş haberi önceden. Ortalık yatışıncaya kadar gizlendiği yerde Seylan çayı mı içiyor,  ikinci üçüncü ülke hesapları mı yapıyor şimdilik bilinmiyor. . .
Biz Sri Lanka’yı Seylan olarak bilirdik. Çayı ile meşhur. Seylan çayı. Bir çayları bir de “ayrılıkçı” Tamilleri ile bilinen Asya'da bir ada ülkesi. Hey gidi Tamil Kaplanları hey. . . Ne çok  gündem oluyorlardı bir zamanlar. . .
Resmi adı; Sri Lanka Demokratik Sosyalist Cumhuriyeti. Seylan’ı geçelim hadi Sri Lanka’yı da geçtik “demokratik sosyalist” bir ülke olduğunu bilmiyordum doğrusu,  sosyalistliği nereden geliyor hala öğrenemedim. Az çok sosyalist ülkeler konusunda laf edebilecek biri sanıyordum kendimi ama burada çuvalladığımı kabul ediyorum. Sosyalizmin “s”sinin olmadığı bir garip “sosyalist” ülke. Tıpkı ''kızıl'' Çin Halk Cumhuriyeti gibi ''sosyalist''. 

Adındaki demokratik sözcüğünü mesele etmek gereksiz tam tersi anlamı ifade eden o kadar ülke var ki saymakla bitmez. Bir eksik bir fazla ne fark eder. . .
Sri Lanka Demokratik Sosyalist Cumhuriyeti güçlü bir “icracı” başkanın yer aldığı başkanlık sisteminin bileşiminden oluşan bir yapıya sahipmiş.  Başkan hem devletin hem de hükümetin başı. Başbakanlık ise,  temsili bir görevmiş.  Kabine üyeleri başkanın başbakanla istişare ederek atadığı bakanlardan oluşmaktaymış.
Burada bir parantez açarsak bizim son başbakan da kalabilirmiş pekala, bakanların atamasında Reis ile istişare eder koltuktan olmazdı. “Aksakal” olarak atanmasına da gerek kalmazdı. Adamı sakallı gören yok ki sakalı ak mı kara mı bilelim. Parantezi boşuna açtık o vakit bizimki “Türk Tipi” olmaz Sri Lanka tipi olurdu ki,  maazallah sarayı işgal ediliyor, baldırıçıplak vandallar pijamalarını giymeden üçerli beşerli vaziyette saraydaki yatakta yatmaya kalkıyorlar, üstlü başlı havuza dalıp çirkin görüntüler yaratıyorlar.
Şairin dediğini yapmışçasına oy pusulalarını ve seçimleri özellikle bir kenara koyup saraya yönelmişler.

Allah muhafaza emsal teşkil edebilirdi, uzak görüşlülük sayesinde bir musibet de baştan defedilmiştir. “Yerli ve Milli” kafa olmayınca bende  parantezleri böyle boşa harcıyorum işte.
Sri Lanka’da dövizde yaşanan sıkıntıdan ötürü akaryakıt, gıda, ilaç gibi temel mallara ulaşmak zorlaşmış. Bu arada enflasyonda resmi verilere göre yüzde 54. 6 seviyelerinde imiş. Biz bize benzeriz. Bu millet neleri görmüş, 54, 6 da neymiş.

Bizde öyle mi pahalı da olsa her şey var. Bir ara ayçiçek yağında sorun yaşadık ama savaştaki Ukrayna sayesinde gemilerle geldi. Yaşasın ithalat (!)Bizde her şey var. Yeter ki paran olsun. Kıymeti bir yana iyi kötü para da var. Kiminde az kiminde çok hem de çok ne çok.  “Ömründe açlığı görmemiş olanlar başkalarının gözünde açlığı görüp tanıdılar”(Steinbeck, Gazap Üzümleri)Azıcık kaygılandılar da ocak ayını beklemeden temmuzda asgari ücrete zam yaptılar.
Haziran ayı itibariyle yüzde 78, 62. Gayri resmi ENAG’a göre ise yüzde 175, 55. Açlık ordusu yürü(mü)yor, yürü(mü)yor ekmeğe doymak için,  ete doymak için. Şimdilik Halk Ekmek büfelerine kadar yürüyor, büfelerin olmadığı yerlerde fırınlara kadar,  yürüyor açlık ordusu çünkü açlık çoğunluktadır.
Kurbanlar da kesildi. Ete doyar millet, buzdolaplarına doldurmayıp ihtiyaç sahiplerine fakire fukaraya dağıtılmış ise eğer,  ete doyar(!)Nüfusun yüzde 99 ‘u müslüman dense de öyle değil tabi yüzde 89, 5i müslüman. ( Bir 10 puanımız daha olaydı uçardık o zaman)Sri Lanka’nın yüzde 9, 2 si müslüman.  Müslümanların tamamı kurban kesse, hepsini de pay etseler Sri Lankalılar yine ete doymazlardı. Biz şanslıyız(!)Sri Lanka'da Açlık Ordusu Yürüyor, Çünkü Açlık Çoğunluktadır. . .
Şairlerin bir bildiği var elbette. Nazım’ın Açlık Ordusu Yürüyor şiiri ile noktayı koyalım iyisi.

Açlık ordusu yürüyor
yürüyor ekmeğe doymak için
ete doymak için
kitaba doymak için
hürriyete doymak için. 
Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin
yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak
yürüyor ayakları kan içinde. 
Açlık ordusu yürüyor
adımları gök gürültüsü
türküleri ateşten
bayrağında umut
umutların umudu bayrağında. 
Açlık ordusu yürüyor
şehirleri omuzlarında taşıyıp
daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri
fabrika bacalarını
paydostan sonralarının tükenmez yorgunluğunu taşıyarak. 
Açlık ordusu yürüyor
ayı ini köyleri ardınca çekip götürüp
ve topraksızlıktan ölenleri bu koskoca toprakta. 
Açlık ordusu yürüyor
yürüyor ekmeksizleri ekmeğe doyurmak için
hürriyetsizleri hürriyete doyurmak için açlık ordusu yürüyor
yürüyor ayakları kan içinde.