Gri Spi dahil bir çok stratejik yerleri kaybetmeye başlayan Isid hem intikam almak, hem de dikkatleri dağıtmak yaşadığı yenilgiyi maskelemek için 25 Haziran günü Türkiye dahil üç ayrı bölgeden  Kobane'ye  sızmak süreti ile gerek bombalı araçları ile gerekse Kobane'ye gizlice soktuğu çeteleri ile yaptığı saldırı sonucu İHD'nin verilerine göre; 251 sivilin katledildiği,bunlardan 151'inin erkek, 64 ünün kadın olduğu, katledilen çocuklardan 35 inin 15 yaşından küçük olduğu, 35 çocuktan 23 ünün kız; 12 sinin erkek çocuk olduğu, 93 çocuğun hem annesiz hem babasız kaldığı, katliamda 137 ailenin saldırıya maruz kaldığı, anne-babasını yitiren aile sayısının 187 olduğu; 267 kişinin de yaralandığı,bir köyün nerdeyse tamamının katliama maruz kaldığı bu anlamda sadece Berkh Botan Köyünde 23 sivilin katledildiği tespitinde bulunulmuştur.

25 Haziran 2015 tarihinde Kobane’de gerçekleştirilen saldırı ve sivil katliamlara yönelik olarak gerçekleştirilen hak ihlallerinin yerinde tespiti amacı İnsan Hakları Derneği,Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FİDH) ve Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Ağı(EMHRN) tarafından, saldırı ve katliamların yaşandığı Kobane’de tespit ve incelemelerde bulunmak üzere bir heyet oluşturulmuştu.

Kobane Eş başkanı Enver Salim bu amaçla heyete 8 temmuz günü Kobene'ye gelen heyete   şu çarpıcı bilgileri verdi: ''Kobane’de gerçekleştirilen bu katliam ve vahşetin tüm dünya kamuoyuna bildirilmesi gerekiyor. Çünkü direk olarak siviller hedef alınmıştır.  Burada DAİŞ’in amacı tüm kente hakim olmaktı. Bu saldırılar yapılırken daha çok sivilin katledilmesi için özellikle susturucu silahlar kullanıldı.Katliam için gerekli araştırmaların yapılması amacı ile tarafımızdan komisyonlar oluşturuldu. Oluşturduğumuz komisyonun toplantısı saat 17.00 de olacak. Dilerseniz onlar toplanmadan, yarım saat önce sizlerle görüşebilir ve bilgi aktarımında bulunabilirler. Kobane’de çok büyük bir katliam yapıldı. Aynı aileden 11 kişinin ve 8 kişinin katledilmiştir. Onlardan da olaya ilişkin olarak bilgi alabilirsiniz.

"ŞİMDİYE KADAR KOBANİ’DE 850 DAİŞ ÜYESİ ÖLDÜRÜLDÜ"

"Bu olayın tüm detayları ile açığa çıkarılması için gerekli çalışmalarımız devam ediyor. Şimdiye kadar Kobane’de 850 DAİŞ üyesi öldürüldü. Ancak henüz yıkılan binaların enkazı altında cesetleri olan DAİŞ’liler de var. Katliamı gerçekleştirenler arasında buraya göçer olarak yerleşen ve savaştan kaçtıklarını, mağdur olduklarını beyan eden ve burada birkaç aydır bulunan Kobanelilerin de komşumuz dediği ancak katliama katılmaları ile birlikte aslında DAİŞ’li olduğu öğrenilen kişiler de vardı. Bu durum da bu korkunç saldırının önceden çok organizeli bir şekilde planlandığını gösteriyor.Saldırıyı gerçekleştiren grupların çoğu, Kobane’nin güneyinden ve Türkiye tarafından gelen gruplardır. DAİŞ’in içinde Türk olanlar da var. Türkiye sınır geçişlerinde göz yumulması DAİŞ’in kaçarken Türkiye’ye sığınmasına neden oluyor.”

25 Haziran 2015 tarihinde Kobane’de gerçekleştirilen saldırı ve sivil katliamlara yönelik olarak gerçekleştirilen hak ihlallerinin yerinde tespiti amacı İnsan Hakları Derneği,Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FİDH) ve Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Ağı(EMHRN) tarafından, saldırı ve katliamların yaşandığı Kobane’de tespit ve incelemelerde bulunmak üzere gelen heyetin Tesbit ve öneri kısmında yer alan bilgiler ise söyle :

25 Haziran 2015 tarihinde Kobane’de yapılan araştırma, inceleme ve gözlemler, dinlenen tanıklar, PYD yetkilileri ile araştırma komisyonlarının verdiği bilgiler ışığında heyetimiz tarafından belli tespitler yapılmıştır.

Bu bağlamda;

1. 25 Haziran’da Kobane’de sivillere yönelik olarak gerçekleştirilen katliamın, IŞİD örgütü tarafından kadın, çocuk, yaşlı, genç, hamile ayrımı yapılmadan intikam amaçlı yapılan insanlığa karşı bir suç niteliğine sahip olduğu,

2. 25 Haziranda Kobane'de gerçekleştirilen katliamın, IŞİD'in kontrolünde olan Tel Abyad ve diğer yerlerin YPG'nin kontrolüne geçmesi sonrasında gerçekleştirilmiş olduğu,

3. IŞİD tarafından yapılan saldırılarda YPG ve YPJ güçlerinin olaya müdahalesinigeciktirmek amacı ile envai silah ile birlikte özellikle susturucu silahların kullanıldığı,

4. IŞİD örgüt üyelerinin YPG ve YPJ’lilerin kıyafetlerini giyerek ve özellikle kadın kılığına girerek ve kullandıkları araçlarda YPG bayrakları taşıyarak kente girişlerini ve arama noktalarından geçişlerini kolaylaştırdıkları ayrıca bu anlamda problem yaşamamak için her bir araçta Kürtçe bilen en az bir kişiyi bulundurdukları,

5. IŞİD üyelerinden bazılarının saldırıdan aylar öncesinde Kobane bölgesine göçergibi gönderilmiş oldukları ve yerleştikleri, katliamın gerçekleştirildiği esnada bu kişilerle birlikte katliamın organizeli bir şekilde gerçekleştirilmiş olduğu,

6. Sınır tanımayan doktorlar tarafından kullanılan ve yaralıların tedavisi amaçlıkullanılan prefabrik hastanenin IŞİD tarafından sağlık hakkına erişimin engellenmesi amacı ile yerle bir edildiği ve kullanılamaz halde olduğu,

7. Katliamı gerçekleştiren IŞİD üyelerinin çoğunun öldürüldüğü, yaralı olarak kurtulanların Türkiye sınırının yakın olması ve Türkiye sınırında kendilerine ciddi bir müdahalenin olmaması nedeni ile Türkiye sınırından Türkiye tarafına geçmiş oldukları,

8. 25 Haziranda IŞİD tarafından gerçekleştirilen saldırılarda 251 sivilin katledildiği, bunlardan 151.inin erkek, 64 ünün kadın olduğu, katledilen çocuklardan 35 inin 15 yaşından küçük olduğu, 35 çocuktan 23 ünün kız; 12 sinin erkek çocuk olduğu, 93 çocuğun hem annesiz hem babasız kaldığı, katliamda 137 ailenin saldırıya maruz kaldığı, anne-babasını yitiren aile sayısının 187 olduğu; 267 kişinin de yaralandığı,

9. Bir köyün nerdeyse tamamının katliama maruz kaldığı bu anlamda sadece Berkh Botan Köyünde 23 sivilin katledildiği tespitinde bulunulmuştur.

SONUÇ VE ÖNERİLER:

İnsanlığa karşı suçların cezasız kalmaması için Uluslararası Toplum ile Dünya İnsan Hakları Hareketinin Kobane’de gerçekleştirilen katliama karşı duyarlı olması gerekmektedir.

Bu bağlamda;

a) Katliama ilişkin daha somut ve birinci elden veri elde etmek için Kobane’ye ziyaret edilmesini,

b) Kobane’de katliamdan yaralı kurtulanların ve/veya ailesinden, akrabalarından yitirdiği kişiler nedeniyle psikolojisi bozulan insanların ihtiyaç duyduğu her türlü tıbbi hizmetin verilmesinin ve bunun mümkün olmadığı kişiler açısından tedavilerinin Kobane’de dışında yapılmasının sağlanmasını,

c) Bu katliamın faillerinin ve sorumlularının etkili bir şekilde yargılanması için gerekli çabayı gösterilmesini,

d) Kobanelilerin yaşamlarının en kısa sürede normalleşmesi ve bu travmanın atlatılması için yeniden inşasına katkı sunulmasını,

e) Kobane ile sınırı olan Türkiye’nin yaralıların tedavi edilmesi, akrabaların birbiriyle iletişimini kolaylaştırmak için sorumluluklarını daha etkili bir şekilde yerine getirmesi için teşvik edilmesi, desteklenmesi ve bu faaliyetlerinin izlenmesini,

f) Katliamı gerçekleştiren IŞİD örgüt yöneticileri ile saldırıda sağ kalan örgüt üyeleri,IŞİD örgütüne silah yardımı yapan, lojistik destek sağlayan tüm ülkelerin ilgili yetkililerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi önünde yargılanmasını sağlayacak etkin uluslararası mekanizmaları işletmesini,

g) BM İkiz Sözleşmelerinde güvence altına alınan halkların kendi geleceklerinibelirleme hakkı kapsamında Suriye Rojava Kantonlarının uluslararası toplum tarafından tanınması ve Rojava halkının kendini savunmasının etkili bir şekilde desteklenmesini,

h) Kobane Kantonu Araştırma Komisyonunun 25 Haziran 2015 IŞİD saldırısı ile ilgili hazırladığı ekteki raporun dikkate alınması için, çağrıda bulunuyoruz.'

Birleşmiş milletler uzun aradan sonra Şengal'de Işid katliamlarını sürmekte olan soykırım diye nitelendirmiştir. Fakat 25 haziran'da gerçekleşen büyük Kobani katliamı da dahil, Işid'in Suriye ve Rojava'da ki katliam ve soykırıma varan uygulamaları için etkin bir soruşturma yürütmedi. 25 haziran da gerçekleşen Büyük Kobane katliamında Işid'in yanı sıra sorumluluğu olan devlet ve varsa diğer örgüt ya da kurumların sorumluları hala ortaya çıkarılmayı bekliyor.Birleşmiş milletler ve diğer sorumlu uluslararası kurumlar yukarıda inceleme yapan heyetin çağrısına bir an önce kulak vererek etkin bir soruşturma gerçekleştirmelidir. Birleşmiş milletler ve diğer kurumlara bu tarihi sorumluluklarını bir kere daha hatırlatıyoruz.

Bu vesile ile tarihin en kara anlayışına, en barbar örgütü ve devletlerine karşı mücadele yürüten ve bu uğurda 25 haziran 2015 günü büyük ve hain bir komplo ile gerçekleşen saldırıda yaşamını yitiren Kobane'lilerin ve başta Enternasyanalist devrim hamalı Rıfat Horoz olmak üzere Kobane'nin inşaası için orada bulunan tüm dostları bir kere daha saygı ile anıyorum.