Yaşadığımız gezegeni ısıtmaya
Hazırlanan güneşin
Şafak sonrası doğumuna hiç tanık oldun mu?
…ve bilir misin kaç yaz geçti
kaç baharda kırlangıçlar doğaya selama durdu!
Hiç tanıklık yaptın mı
Baharda şahlanan coşkun suların hırıltısına
……ve bir yazın alaca karanlığa bürünmüş gecesinde,
dolunayı izlerken
neler hissetmiştin yaşama dair!
Karanlığı yırtan gök derinliğindeki yıldızları,
Evren ve doğa
Ve yok oluşu…

Kaç mevsimini yaşadık
Beyaz elbiseli yeryüzünün,
Okyanuslar aşan hangi geminin güvertesini mesken tutup,
Kaç şarkımızda mırıldandık
Yeryüzünün mavi deryalarına dair!

Kaç sokakta kentin eskicilerine rastladın
Hangi karanlık sokakta koyun koyuna yatmış çocuklara
Dünyamızı anlattın,
Ve.. dilenen çocuklara gülümsedin!
Hatırla, filmin şeridini kare, kare…
Tarihin tanıklığı için, kaç kez deklanşöre bastın!

Yeni bir bin yıl doğmuş
Ne fark eder,
Geçip gittikçe yıllar, ardı ardına
Mevsimler gibi dönüşümlü değil
Eskitiyor üzerinde yaşadığımız gezegeni,
Ve gezegene her sabah renk veren canlıları,
Bir rüzgar olmuş yaşam
Esintiler yön değiştirse de,
Buna direnmek
Buna göğüs siper etmek
Kaçınılmaz!

Kocaman onbinyıl geçmiş
Sınıflar arası kavgada,
Nice arbedeler yaşandı
Ne kıyımlar gördü insanlık
Zulme bezendi gezegenimiz
Daha çok kar adına, mülk adına,
Yenilgi ve zaferlerle doldu tarihin sayfaları,
…ve halen bir yudum su gibi
bir soluk hava, bir parça ekmek kadar ihtiyaç!
Yeryüzüne adalet…
İnsana eşitlik.. özgürlük
Halklara hürriyet!

1 Ocak 2000 – Londra