Van’ın Çatak İlçesi’nde iki yurttaşımızın, yakınlarının, köylülerin gözleri önünde helikoptere bindirildikten 2 gün sonra Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde bulundukları bilgisi alınıyor. Konuşamayacak durumda olan bu insanların yüksekten düştükleri, helikopterden yere atıldıkları saptanıyor.

Olayla ilgili bilgi şöyle:

“Van’ın Çatak İlçesi Andiçen Mahallesi Sürik Mezrası kırsalında bir operasyon sırasında gözaltına alınan Osman Şiban (50) ve Servet Turgut’un (55) helikopterden atıldıkları iddia edildi. Van Valiliği, operasyon bölgesinde “dur” ihtarına uymayarak kaçmaya çalışan şahısların kayalıklardan düştüğünü öne sürdü. Valiliğin açıklamasının doğru olmadığını savunan köylülerin avukatı ve yakınları, “Tarlada çalışırken gözümüzün önünde alıp helikoptere bindirdiler. Kaçma, karşı koyma olayı yok. 3 gün sonra hastanede olduklarını öğrendik” dedi.

11 Eylül’de gözaltına alınan ve iki gün sonra Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde oldukları ortaya çıkan Osman Şiban ve Servet Turgut’un, doktorlar tarafından hazırlanan epikriz raporunda, “Yüksekten düşme sorası Emniyet tarafından sağlık ekiplerine bildirilerek 112 tarafından acile getirilmiş” ifadelerine yer verildi.

Şiban’ın raporunun devamında, “... hasta olay günü acil uzmanınca helikopterden düşme ve yaralanma sonrası acile getirildiği belirtilerek yerinde ekonsultasyon (tanı konulmak) istenmiştir. Hasta acilde görülmüştür” denildi. (Demokrathaber.org, 23.09.2020)

Bu girişim, bir yargısız öldürme girişimi.

Olay soru önergeleriyle TBMM gündemine taşındı. Bunun üzerine Van Valiliği, olayla ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı. Yapılan açıklamada: “Teröristin etkisiz hale getirildiği yerde gözetleme yapan ve şüpheli hareketler sergileyen S.T. isimli şahsın, ‘dur’ ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştığı esnada kayalık alanda düştüğü ve yaralandığı gözlemlenmiştir. Bölgede bölücü terör örgütü mensuplarına yardım ve yataklık ettiği değerlendirilen O.Ş. isimli şahıs da aynı bölgede mukavemet göstermesine rağmen usulüne uygun olarak muhafaza altına alınmıştır” denildi.

Osman Şiban adlı, “Bölgede bölücü terör örgütü mensuplarına yardım ve yataklık ettiği değerlendirilen yurttaşın, bu gerekçeyle helikoptere bindirildikten sonra, helikopterden yere atıldığı ileri sürülüyor. Bu yurttaşın bölücü terör örgütüne yardım ve yataklık yaptığı değerlendirmesini kim yapıyor? Bu eylemlerinin tanığı, kanıtları neler? Bu konularda hiçbir bilgi yok.

İnsan suçlamak, helikopterden aşağı atarak öldürülmesine çalışmak bu denli kolay oluyor bu ülkede.

Bu eylemin de cezasız kalmasına çalışılacak. Bunun çok kolay olmayacağı görülüyor.

Böyle bir olay, demokratik bir Batı ülkesinde yaşanamaz. Yaşanmış olsa, Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Başbakan, Devlet Başkanı, Hükümet gibi yetkili kurumlardan hiçbiri bir gün görevinde kalamaz.

Bu olaya bakarak nasıl bir yönetim sistemiyle yönetildiğimizi anlamak kolay.

12 Eylül Faşizmi döneminde, genç bir kızın Ankara’da yaşadığı işkenceler sonunda, helikopterle 10 bin metre yükseklikten yere atıldığı ileri sürülmüştü.

Katiller bu gücü nereden, kimlerden almaktalar? İnsanlar, görevliler bu denli gözleri kararmış, acımasızlık durumuna nasıl gelmekteler? Sorun burada düğümlenmekte. Yasa, hukuk, yargı tanımadan, insan hak ve özgürlükleri gibi değerleri çiğneyerek insanlara işkence yapmanın, insanları öldürmenin, bırakın demokratik ülkeleri günümüzün Kabile örgütlenmelerinde bile yeri olamaz.

Bu suçu, iki insanı helikoptere bindirerek havalandıktan sonra yere atan bir iki askerin olayı olarak görmemek gerek. Aldıkları bir buyruk olmasa, bu suçu işleyince kendilerini kurtaracak güvendikleri kişiler, kurumlar olmasa, böyle bir girişimde bulunamazlar.

Bunlar “insan”. Kürt, Türk, Ermeni, Sünni, Alevi olmalarının bir önemi yok. Bu farklı kimliklerinden önce “insan” kimlikleriyle kendilerine saygılı davranmak gerekmekte. Hiçbir insan, yargılanmadan, savunması alınmadan herhangi bir biçimde suçlanamaz.

Yargısız öldürmeler, öldürme girişimleri insanlık suçudur. Kim olursa olsunlar, insanlık bu suçu işleyenleri bağışlamaz.