Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e”İlişkilerin hak ettiği seviyeye gelmesini diliyorum” ifadelerinin yer aldığı bir mektup göndermesi üzerine Reuters bir analiz yazısı kaleme aldı. Bu analiz yazısında Rusya Türkiye ilişkileri ele alınırken ayrıca Reuters, “Erdoğan, Esad karşıtı söylemini yumuşatabilir” görüşünü yer veriyordu.

Esad yönetimi hakkında hiç bir uzlaşmayı bu zamana kadar kabul etmeyen, bu şekilde davrananları ağır ithamlar ile suçlayan AKP’nin Kürt fobisi yüzünden hangi noktaya geldiğini Reuters’e ismini vermeden konusan AKP’li bir yetkili gösterdi : “Esad hâlâ bir katil. Kendi halkına işkence yapıyor. Bu konudaki görüşümüz değişmez. Fakat, o Kürt özerkliğini desteklemiyor. Birbirimizden hoşlanmıyor olabiliriz, fakat bu konuda aynı siyaseti izliyoruz” .

Yani neymiş söz konusu Kürt halkı olunca Esed Esed tekrar dostum Esad’a dönüşür. Halk Suriye konusunda daha önce hiç bir uzlaşma kabul etmeyen saray iktidarının bu 180° kivirmasina tek kelime laf etmez. Bilmediğinden laf etmez degil,izlenen yüzyıllık nefret politikalarının sonucu bu halk Türk’ün dışındaki her şeyden nefret eder duruma getirildi. Bu yüzden diğer Kürt fobisi olan CHP ve MHP gibi ve onları izleyen kitleler gibi halk şu an saray darbecilerin oyuncağı haline geldi.

SURİYE İLE TÜRKİYE KÜRT SORUNU İÇİN GİZLİ GÖRÜŞTÜ

Bu görüşme elbette yeni değil belki bugün artık kamuoyu ile paylaşılacak olgunluğa geldiği için paylaşılıyor. Yoksa geçtiğimiz aylarda Türkiye ve Suriyeli yetkililerinin gizli buluşması sonucunda Kamişlo’da Suriye yönetimine bağlı güçler ile İşid aynı zamanlı YPG güçlerine karşı saldırı başlatmıştı. Daha önceden bu konuda ders alan YPG Türkiye’den ve Suriye’den bu tür gelebilecek kontra saldırılara hazırdı. Bu yeni saldırı konseptini boşa çıkarmıştı.

Bugün Reuters’in haberinden yola çıkarak söyleyecek olursak Türkiye devleti Suriye devleti ile ilişkileri Kürt halkının inkarı üzerinden geliştirmeye çalışıyor. Son Urfa toplantısını da buna dahil edersek yeni bir komplo sürecinin startı verilmiş gibi gözüküyor. Suriye böylesi bir oyuna dahil olur mu? Benim kişisel fikrim şu an Suriye yönetimi denize düşmüş durumda ve yüzme bilmiyor o yüzden yılan olsa ona sarılacak durumda, yani çok kolay sekilde Türkiye devleti ile böylesi bir işbirliğine girebilir.

ESAD KÜRT KARŞITI BU TEKLİFİ YÖNETİMİNİN MEŞRUİYETİ İÇİN KULLANACAK

Özellikle Türkiye’nin kendi yönetimleri ile ilgili geçmiş iddalari boşa çıkarmak için bunu fırsat bilecek, geçmiş süreçte ki çoğu asparagas iddaaları herkes bilir. Eğer Türkiye ile kısa süre bile olsa işbirliği yaptığı izlenimini uluslararası kamuoyuna taşırabilirse , yönetimleri ile ilgili meşruiyet krizi bir nebze de olsa giderilmiş olur.

Amerika’nin zaten kendi çıkarları için okyanus ötesi yaptığı düzenlemeler ve bunun için kullandığı yöntemler hep sorgulana gelmiştir. Amerika’nin Irak’a girebilmek için kullandığı bir çok dezenformasyon yönteminin daha sonra kısa zamanda ifşa olması yüzünden (nükleer tesisleri yalanı gibi ) Amerika’nin okyanus ötesi yaptığı operasyonların uluslararası kamuoyunda sorgulanması gündeme gelmişti. Suriye Kürt halkinin inkarı uzetinden Türkiye’nin uzattığı eli bu Amerika’yı boşa çıkarmak içinde kullanacaktır

Suriye asla Türkiye’nin kendi yönetimine neler yaptığını unutmayacak fakat belki kalırsa uzun vadeli hesaplamada bunun ile ilgili farklı politika izleme olanakları doğabilir. Fakat zor durumdan kurtulmak için Kürt inkarı üzerinden geliştirilen bu ittifak görüşmelerini fırsat olarak değerlendirecek .

TÜRKİYE’NİN KÜRT FOBİSİ ESED’İ ESAD YAPACAK

Türkiye’nin bu konudaki arayışları elbette bir ilki ifade etmiyor.Yeni olan ise Türkiye’nin Kürt fobisinin yüzünden Suriye-Rojava savaşında başından itibaren şeytanlastırılan Esad yönetimi de Kürt karşıtı bloğa dahil edilmesi olduğunu söyleyebiliriz .Türkiye yönetimi Kürt fobisi yüzünden ‘şeytan’ ile bile yatağa girmeye hazır olduğunu biliyoruz.Suriye-Rojava savaşında Türkiye’nin desteklediği örgüt profillerine baktığımızda bunu rahatlık ile görüyoruz.

Elbette peşin hükümlü olmamak gerektiğini vurgulayarak, Türkiye yönetiminin bu zamana kadar ki bu tür saha’da hiç bir anlamı olmayan bir çok denemesinin elinde patladığını çok kötü deneyimler ile gördük. Aslında şimdiki girişimin de orta ve uzun vadede işe yaramayacağını bize geçmiş deneyimler de gösteriyor. Kürtler söz konusu olunca yukarıda ismini andığımız çevreler için gerisi teferruat oluyor. Meseleye bu çevreler böyle bakınca da Kürtlerin her kazanımı  Reuters’in haberde verdiği gibi ‘Türkiye’nin en kötü kabusu […] oluyor’…

Şimdi Rojava Kürtleri ve diğer uluslararası güçlerin bu atağa karşı tepkilerini hep beraber izleyeceğiz