Herhalde bu konuda en iyi yazıyı Gülşen Rahşan yazdı:
“Dün sırtımızda bıçakla gezdik.

Sürmanşetteki fotoğrafı görünce nefes alamadım. Gazeteyi katlayarak fotoğrafı görmemiş gibi yaptım. Ama ellerin titrediği için buna muvaffak olamadım. Fotoğrafa bakmaya çalıştım. Onu da tam beceremedim. Gözlerim sadece sırta saplanmış bıçağın dev görüntüsünü iletebildi beynime.

Giyinirken sırtımdaki bıçağın ağırlığını hissedebiliyorum. Daha fazla acıtmasın diye kımıldamamaya çalışıyorum.

Fotoğrafa her bakışımda Şefika Hanım’ın vücudundaki
yaraların aynısından açılıyordu. Hep kaçtım böyle fotoğraflara bakmaktan. Hepimiz kaçtık. Etrafımda hiç bu kadar büyük şiddet yaşamadım. Çok büyük çoğunluğumuz yaşamadı. Bu nedenle “kocası tarafından 12 yerinden bıçaklanan kadın hastanede hayatını kaybetti” cümlesinin hepimiz için artık ne kadar sıradanlaştığını iyi kötü biliyorum. O kadının fotoğrafı o kadar yüksek sesle ve susmadan konuşuyor ki beynimin içinde kendi sesimi duyamıyorum..”

***



Ben fotoğrafın yayınlanmasına kızamayanlardanım. Çok ama çok etkilendim. Midem bulandı, gözüm karardı.

Daha önce de dövülüp otobüs durağında ölüme terk edilen bir kadının fotoğrafı aynı etkiyi bırakmıştı. Yine midem altüst olmuştu. Günlerce rüyalarıma girdi. O zavallı hali içimi dağladı.

Yanlış şeyi konuşuyoruz beyler hanımlar. Fotoğrafın büyük yayınlanması birçok sakıncasına rağmen çok doğrudur. O bıçak Rahşan’ın dediği gibi bizim sırtımıza saplanmış bir bıçaktır. Kadınlarını ruh hastası kocalarından koruyamayan Türk milletinin, Türk halkının, Türk devletinin, Türk polisinin, Türk yasalarının, Türk hakim ve savcılarının, Türk sosyal kurumlarının sırtına saplanmıştır.

Bütün gün o bıçakla gezdik. Gezmeye de devam edelim.

Vietnam savaşı bir fotoğrafla bitti.

*****



Bıçaktaki parmak izleri

Soruyorum!

* Hanginiz apartmanındaki bir aile kavgasına müdahale etti şimdiye kadar?
* Hanginiz sokakta şiddet gören bir kadına yardım etti şimdiye kadar?
* Hanginiz şiddet gören bir akrabasına arka çıktı, evine aldı şimdiye kadar?
* Hanginiz boşanmak isteyen ama beceremeyen bir kadına destek verdi?
* Hanginiz karısına şiddet gösteren bir erkeği karşısına alıp “ne yapıyorsun yahu?” dedi şimdiye kadar?
* Hanginiz karısına şiddet gösteren bir erkeği bu nedenle “dışladı” şimdiye kadar? Elini ayağını çekip, davetlerini reddedip ilişkisini kesti? Şarkıcıysa konserlerine gitmekten vazgeçti, yazarsa kitaplarını veya köşesini okumayı reddetti?
* Hanginiz mahallenize en yakın sığınma evinin yerini öğrendi?
* Hanginiz bir sığınma evini ziyaret etti şimdiye kadar? Bir ihtiyaçları var mı sordu?
* Hanginiz Mor Çatı’ya üç kuruş bağış yaptı?
* Hanginiz kadınları güçlendirme ve destekleme diye vakıfların varlığından haberdar?
* Hanginiz “ben acaba bu vakıflara nasıl katkıda bulunabilirim” diye sordu?

Fotoğrafı yayınlayana kızmak, ahkam kesmek en kolayı. Bu sorulara “evet” demediğiniz sürece o bıçağı siz saplamış sayılırsınız. Parmak izleriniz gün gibi ortada. Devlet başa evet ama kuzgun leşe değil, elimizi hep beraber taşın altına koymamız gerekiyor.