Ardahan'da Kamber Morkoç TSK tarafından katledildi. Kamber Morkoç'u katledenleri lanetlerken, tıpkı 90'lı yılların mantığı ile asker tarafından servis edilen haberi sorgulamadan "PKK saldırısı" diye duyuran basını da lanetliyorum.

Roboski'de kıl payı kurtulduğumuz katliam ve bugün de Ardahan'da yaşananlar yeni bir savaş sürecinin başlangıcını mı ifade ediyor?

Tüm kamuoyu bu tür provokasyonlara karşı duyarlı olmalıdır. Öyle anlaşılıyor ki seçim öncesi başlayan, seçim sonrası da Amed'deki katliam provası ile devam eden, nihayetinde de Roboski ve Ardahan'la süren savaş provokasyonu devam edeceğe de benziyor.

PKK'NİN 'MİSİLLEME' AÇIKLAMASI

Devlet güçleri bu zamana kadar yaptığı katliam ve provokasyon ile PKK gerillanın sabrını denemiş ve görüldüğü kadarı ile sonuç da almış durumda. PKK gerillaları 'artık yapılan her saldırıya cevap vereceğiz' anlamına gelen açıklama yaptı. Bu şu demek oluyor:

* Sivil alanda olan bizler yeteri kadar süreçteki rolümüzü iyi oynayamadık;

* Bir şekilde hükümetin politikalarına bakıldığında, hükümeti işaret eden tüm bu provokasyonları boşa çıkaramadık;

* PKK gerillaları ise tüm bu süreci okuduğunda, var olan bu sivil yaklaşım ile kendini hükümete ayar vermek zorunda hissetti.

Türkiye Devletinin Suriye/Rojava'ya savaş ilanı olacak olan Rojava'ya girme hesabına karşın, bir çok savaş karşıtı yapı bir araya gelerek Barış Bloku oluşturdu. Hükümetin aylardır üzerinde durduğu konu şudur: 'Nasıl olur da ben gerillayı tekrar savaş sürecine sokabilirim'. Bu istek için hükümetin denemediği provokasyon kalmadı. Eni sonu istediği şeyi, yani PKK gerillalarını tekrar savaş alanına çekecek açıklama da yakın zamanda KCK yetkililerinden geldi.

SİVİL SİYASETİN ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAMASI

KCK'nin 'misilleme nedenleri' arasında sayılan şeyler normal koşullarda sivil siyasetin alanına giren şeylerdir:

İlki soykırım barajları; tüm uyarılara rağmen bunların yapımı devam etti. Hükümet elbette kendi sınıfı gereği, bu insansızlaştırma barajlarını devam ettirecek. Peki Botan bölgesinde onlarca soykırım barajlarına karşı sivil otorite ne gibi çaba içerisine girmiştir? Sadece  benim de yaşadığım Şırnak ilini örnek alırsanız, HDP ya da DBP bu bölgede yapılan barajlar için bırakın gerekeni yapmayı, neredeyse bu barajları görmezden gelmiştir .

KCK açıklamalarındaki ikinci misilleme nedeni ise yine soykırım operasyonları olarak görünen, hiç bir nedene dayanmayan tutuklamalar olarak gösterilmiştir . Bu konuda belli dönemler hariç gerçekten sivil alanda hükümete geri adım attırabilecek bir pratik neden mümkün olmamıştır.Burada Roboski'de  seçim öncesi başlayan ve hala devam eden provokasyon ile ilgili halkın gösterdiği tepkinin dışında Allah aşkına neden tek bir kampanya bile düzenlenememiştir? Asker, gerilla bölgesine dayanmış ve köylülerin yaylaları tümü ile asker tarafından işgal edilmiştir. Bu söylediklerim sadece benim yaşadığım alan, diğer alanların da farklı olduğunu düşünmüyorum.

SİVİL SİYASETİN SÜRECE DAHİL OLMASI VE 'BARIŞ BLOKU'

Bir savaş sürecinin içine tekrar sürüklenirsek , bunun tek sorumlusunun hükümet olmadığını sıkılarak söylemek durumundayım. Bu sürece gelinmesinin en büyük nedeni sivil siyasetin sürece  olması gerektiği gibi hazırlanamamasından kaynaklıdır. Hükümetin savaş politikalarına  karşı yeni bir yapı olarak ortaya çıkan Barış Bloku için kendi rüştünü ispatlayıcı kocaman bir alan mücadele etmeyi bekliyor; fakat hepsinden önce HDP ve DBP bu süreci doğru okuyarak savaş karşıtı kampanyaları vakit geçirmeden hayata geçirmelidir .

Hükümet önümüzdeki yıllara yayılacak bir savaş sürecinin startını vermek için çözüm sürecini iyi kullandı. Şimdi özeleştiri ve çalışma zamanı. Hiçbir şey yapmayıp, gerillayı silahsızlanmaya davet etmek olacak iş değildir.