İlginç bir televizyon reklamı izledim. Bir televizyon firması anneler gününde annelere bir televizyon hediye etmeyi hedefliyor. Tabii bu televizyonları çocukları tarafından annelere alınacak. Reklam şöyle ilerliyor. “Anne buradayım, anne buradayım” diyen bir ses yayılıyor boşlukta.

Anne telaşla çocuğunu arıyor, ısrarla “anne buradayım” diyen ses bir anda televizyonda gözüküyor, anne çocuğunu görüyor ve rahatlıyor.

Tabii anne dışarıdan o televizyonların satıldığı vitrinde çocuklarını görüp rahatlıyor ve çocuğunun olduğu mağazaya içi rahatlamış şekilde giriyor.

O an çocuklarını asla bir daha göremeyecek olan anneleri düşündüm. Tabii bir de kapitalizmin ne kadar duygusuz bir sistem olduğunu…

YA ROBOSKİ ANNELERİ

Düşünün Roboskili annelerin çocukları her gün “buradayım” diyor, “nerede katillerim” diyor Roboski sınırındaki 15 no'lu o taşın bulunduğu yerden. Anneler ise çocuklarının katillerini bulmak bir tarafa, çocuklarının katledildiği bölgeye dahi yaklaştırılmıyor.

Cumartesi anneleri ya da bir kayıp yakınının bir gece ya da bir şafak vaktinde plakasız bir Toros ile kaçırılarak yok edilenlerinin hiç azalmayan “anne buradayım” sesinin kulaklardan hiç yok olmadığını düşünün.

Bir tarafta kendi metalarının satılması için reklam malzemesi olan bir çağrı ve diğer tarafta ise gerçek bir yakarış. Ve bu yakarışı engellemek için elinden gelen her şeyi yapan sistem.

YAKARIŞ SİYASİ SÖMÜRÜYE DÖNÜŞÜR

Kapitalizmin meclis temsilcisi olan RTE’nin, “anne buradayım” seslerine hiç kulak kabartmadığı gibi, nasıl siyasi sömürüye çevirdiğini, Berfo ananın işkence ile öldürülen ve daha sonra cesedi kaybedilen oğlu Cemil Kırbayır örneğinde gördük.

Berfo Ana’ya bin bir yalanlı birçok söz veriliyor. Zaman ilerliyor, bu tavrın siyasi istismar olduğu ortaya çıkıyor, 100 yaşını deviren Berfo ananın yüreği daha fazla dayanamıyor ve çocuğunun cesedini bulamadan yaşamını yitiriyor.

Kapitalizm her duyguyu metalaştırır ve hiçbir duygu onun kar hırsının önüne geçmez. Kapitalizm kayıp yakınları olan anneleri düşünmez, Cumartesi Annelerini, ya da Roboski Annelerini, Maraş'ı, Çorum’u, bu liste uzar gider.

ANNELER GÜNÜ NASIL KUTLU OLUR?

Bu yazıyı anneler gününden sadece bir gün önce Roboski’ den yazıyorum. Bugün bir annenin oğlunun katliamda paramparça olmuş bedeninin olduğu mezarın taşına sarılarak nasıl ağladığını gördüm. Adaletsiz mezarında yatan çocuğunun yakarışına belli ki anne dayanamamış, katledilen çocuğunun yanı başına devrilmiş, “anne ben buradayım-katillerim nerede” yakarışı kalbi orta yerinden kesen bir hançer gibi bugün. Kim diyebilecek bizim annelerimize anneler gününüz kutlu olsun diye?

Bir annenin kulağı hep kapıda iken, ya da bir anne soğuk bir mezar taşına sarılmış ağlarken, ben nasıl anneler gününü kutlarım bilmiyorum doğrusu. O gün bence herkes sokağa çıksın ve tüm kayıp anneleri, Cumartesi anneleri ve Roboski annelerinin acılarını görünür kılmak için bir şey yapsın, ve sistemin dayattığı anneler gününü protesto etmek için de kimse alış veriş yapmasın

Roboski’de anneler günü dolayısı ile protesto yürüyüşü gerçekleşecek, tüm duyarlı kamuoyunu Roboski’de yapılacak yürüyüşe davet ediyoruz.

Bizim Roboski'li annelerimize şu an verebileceğimiz en anlamlı şey bu olabilir diye düşünüyorum.