Cumhurbaşkanı Erdoğan gergin olan seçim atmosferinin tansiyonunu düşürmek yerine, yangına Körükle gidiyor. Erdoğan 12.kez buluştuğu muhtarlar ile toplantısın da yine HDP’yi terörize ederek, HDP’ye destek veren aydın, yazar, aktivistleri hedef gösteren şu cümleleri sarf etti.

“Ülkemizde hükümeti ve devlet kurumlarını eleştirmek adına terör örgütlerine, bölücü örgütün güdümündeki siyasi organizasyona ki bakınız ‘parti’ demeye bile dilim varmıyor. Bunun için ‘organizasyon’ diyorum. Bu tür yapılara destek vermeyi, muhalefet adı altında meşrulaştırmaya çalışanlar var. Bir takım medya kuruluşları, bir takım akademisyenler, bir takım siyasetçiler işi gücü bırakmış terör örgütünün ve onun güdümündeki siyasi organizasyonun propaganda makinesi haline dönüşmüştür.”

Ankara katliamı sonrası bir nebze de olsa Türkiye’de siyasi arenanın gerginliğin azalacağını düşünenleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yine bir televizyon programında “Saldırıdan sonra da yüzde 44 bandına doğru yükselme trendi devam ediyor” diyen Başbakan Davutoğlu bir kere daha boşa çıkardı.

Keşke sadece yanlış tahminlerimiz ile sona eren bir durumdan konuşuyor olsaydık, fakat bir süredir diktatörlüğünü oturtamayan bir kişinin bitmek bilmeyen bencilliği ile sonuçları kanlı katliamlar ile biten genel seçimler ile karşı karşıyayız.

7 haziran genel seçimlerinde bu diktatörün kısmı şekilde hevesini Kürt halkının iradesi kursağında bıraktı. Bu durumun bedelini ise çok ağır şekilde ödemek zorunda kaldı. Hatta hala ödemeye devam ediyor. Tabii elbette Suruç katliamın da ve Ankara katliamın da olduğu gibi, Kürt halkı ile bu diktatöre karşı mücadelesini ortaklaştıran Türkiye kesimi de oldukça bedel ödemiş, aynı şekilde bedel ödemeye devam ediyor.

Bu ölümleri durdurmak isteyen samimi insanlarımıza, dostlarımıza, buradan çağrı yapıyorum. 7 Haziran sonuçları AKP diktatoryasını sarmış fakat tamamen iktidarını yıkamamıştır. Bu kanlı seçim sarmalına bağlı canlarımızın kurtuluşu, HDP çatısında ortaklaştırılacak Emek-Barış-Demokrasi platformunun 7 haziran zaferinin sonuçlarını tekrarlamak değil, bu durumu daha da aşacak ve diktatörü pes ettirecek bir sonuç ile mümkündür. O yüzden herkes küçük hesapları bir kenara bırakarak, bu yürütülen mücadeleye var gücü ile katkı sunmalıdır.

KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ.