“Irkçı Lukka” başlığı altında yazdığım yazıya Lukka’nın sahibi Cem Mirap’dan itiraz geldi. “Ne benim, ne de işletmemim ırkçı olması mümkün.”

Hatırlarsanız bundan iki hafta önce bir zenci arkadaşım Lucca’dan içeriye alınmamıştı. Sonra ben gelince beraber girmiştik, garsonlar ısrarla beraber misiniz diye sormuşlardı.

Lucca’nın sahibi Cem Mirap, başımıza geleni yanlış yorumladığımızı düşünüyor. “Benim en samimi arkadaşım da zenci, buraya sık sık gelir oturur. Dünyanın her ülkesinden müdavimlerimiz var. Geçen yıl Afrika Günleri yaptık. Biz girişte herkese sorarız” diyor. “Irkçı olsaydık arkadaşınızı sizinle beraber bile almazdık.”

Ben çok ikna olmadım ama açıklamasını koymak boynumun borcu.

*****


Sitti Ana tahliye edildi

Örgüt propagandası yapmaktan 22 ay hapis cezasına mahkum edilen ve cezası 2 yıldan az olduğu için ertelenebilecek olduğu halde 11 gün önce cezaevine konan 79 yaşındaki “Barış Annesi” Sitti Can, dün tahliye edildi. Adliye çok meşgulmüş, yazı gecikmiş vs vs.

Buna da şükür diyemiyoruz ne yazık ki.

Barış çok uzak...

TRT’nin Kürtçe yayın yapan bir kanalı var, okullara Kürtçe seçmeli ders konulması konuşuluyor ama Diyarbakır’da parklara verilen Kürtçe isimler mahkemece yasaklanıyor.

Barış çok uzak...

Ataşehir’de, başbakanımızın yanlışlıkla “selâtin” dediği dev bir cami açılıyor, hayırlısı olsun (bir tarafına bir servi ağacı dikseler benim bile itirazım olmayacak) ama öte tarafta Mardin Midyat’taki 1650 yıllık Süryani manastırı “Mor Gabriel”in arazisine devlet el koyuyor. Manastıra, hazine arazisi üzerine yapılmış gecekondu muamelesi yapıyor.

Barış çok uzak...

*****


En klişe kadın yalanları

- Su içsem yarıyor...

- Çocuklar biraz büyüsün işe geri döneceğim...

- Riskli günümde değilim, merak etme.. (Gelsin sonra “hamileyimler”)

- Annen ne kadar şeker sevgilim...

- Benim çocuğum yarış atı değil... (Evdeki matematik hocası nereden çıktı hakikaten bilmiyorum)

- Hiç marka takıntım olmadı...

- Gecekonduda yaşayalım dese yaşarım...