Işıl Özgentürk’ün lince sebep olan 30 Ağustos tarihli ‘porno çukurunda debeleniyoruz’ yazısı önümde. Uzman Çavuş Musa Orhan’ın İpek Er’e tecavüzü üzerine bir yazı kaleme aldı. Hepimizi derinden yaralayan bu olay üzerine Işıl Özgentürk de kendi tepkisini ifade ediyor. Yazısına Musa Orhan’ın sosyal medya üzerinde paylaşılan bir arkadaşı ile yazışmaları ile başlamış. Daha sonra ise; ‘O bölgeyi çok iyi bilen, bir öğretmen dostum’ diyerek kendisine anlatılanlardan alıntı yapıyor. Ne oldu ise tepkiler bu alıntı üzerine patladı.

Bu yazı üzerine: “Işıl Özgentürk ırkçı bir Türk erkeği gibi yazmış”, "Işıl Özgentürk kadın olduğunu unutup yazmış", "Oryantalist çukurunda toptancı bakış açınız çözümü değil çözümsüzlüğü getirir", “Batman’da kız çocuklarının mal gibi satıldığına ilişkin aşağılık bir yoruma yer veren Işıl Özgentürk’ü bir kız çocuğu babası olarak Batmanlılardan özür dilemeye davet ediyorum” ... şeklinde saldırılar aldı başını devam etti. Bu saldırılara ikna olmadım. Sessizce izledim. Sessizce izlemek de benim yanlışım oldu.

Şimdi bir kez daha öfkeli cümlelerin sahiplerini yazıyı önlerine alıp okumalarını öneririm. Bütün bunca öfkeye neden olan; “Buralarda kız çocuklarına hiç değer verilmez, babalar kız çocuklarını çocuktan saymaz, onlar okutulmazlar, mal gibi satılırlar. Mirastan onlara hiçbir pay düşmez. Herhangi bir beceri edinmeleri, yaşamlarını kendi ayakları üstünde sürdürmeleri için hiçbir yardım almazlar...” sözlerine tekrardan bakın. Evet genelleme ile başlayan bir anlatı. Bir kez daha genellemelerin insanları doğruya götürmeyeceğini elbette söylemek lazım.

Hatta yukarıdaki alıntı ile devam eden bölümüne bir tepki de verilebilirdi. HDP Batman kadın miletvekili Ayşe Acar Başaran; “Oryantalist çukurunda toptancı bakış açınız çözümü değil çözümsüzlüğü getirir" demek yerine, “Yazdıklarınız günümüz için artık geçerli değil, siz galiba uzun yıllar oldu bölgeye gelmemişsiniz, sizi davet ediyoruz” diyerek kendisini Batman’a davet etseydi. Batman Barosu ile birlikte Işıl Özgentürk’ün Batman’da farklı mahallelerde Kürt kadınları ile bir araya gelmelerine vesile olsaydılar daha başka bir şey olmaz mıydı diye düşünüyorum.

Bir an düşünün bu yazıyı ve bu alıntıyı Işıl Özgentürk değil de, Batman’daki bir mitingte HDP’li bir kadın milletvekili söylemiş olsaydı. “Ya heval tamam senin söylediklerini anladık, ama sanki biraz fazla ileri gittin” demezler miydi onca tepkiyi veren insanlar. Evet Kürt Özgürlük Hareketi ekseninde kadın özgürlüğünü esas alan bir siyaset ile Türkiye Cumhuriyeti devletinin kör bir kuyuya kapatmak, erkeklerin kölesi olmaktan başka bir şeçeneği olmayan kadınlar haline getirmek istediği kadınlar, Kürt kadınları artık o karanlık dünyayı kendi emekleri ve çabaları ile yırttılar. Ancak Batman’da, Diyarbakır’da, Van’da, Hakkari’de kadın sorunu halledilmiştir, buralarda artık kadınlarımız her şekilde özgürdür diyebiliyor muyuz?

Türkiye’de erkek egemen militer AKP/MHP devlet sistemi her türden muhalefeti gündelik hayatın, sokakların içinde yok etmek için 2015 tarihinden bu yana hummalı bir çalışma içinde. En doğal bir tepkiyi sokaklarda vermenin karşısında polislerini, jandarmasını, muteber vatandaşları olan sivil komiserlerini harekete geçiriyor. Böyle olunca tepkiler adeta sanal alem/sosyal medya ile sınırlı bir hale geldi. Bu 5 yıllık korkunç baskı ve şiddete rağmen sokakları terk etmeyen tek güç kadınlar oldu. Bu anlamda kadınların her sözü, eylemi çok değerlidir. Zaman zaman eleştiriyi zorlayan söz ve eylemler de çıkmış olsa, sistemin itina ile besledği kendisi gibi düşünmeyen, bakmayan, kendisi gibi tepki vermeyenleri linç etme şiddetine düşmemek lazım.

Türkiye’de bu konuda herkesin, özellikle de muhalif kesimlerin dikkatli olması gerekir. Nefret ve öfke Türkiye’yi yönetenlerin dili ve gündelik yaşam biçimi olmuşken biz muhaliflerin bu konulara daha da özen göstermesi gerekmez mi? Evet yazdıklarından dolayı birileri Işıl Özgentürk’ü eleştirebilir, başka şeyler söyleyebilir, ancak sistemin erkek egemen militer siyasetine düşmemeye dikkat ederek. O dil bir şey üretmez, dönüştürmez. O dil ve yöntem kadınları özgürleştirmez!