Bu akşam TV‘de başbakan Binali Yıldırım’ı tabut taşırken görünce Cizre’de katledilen 35 günlük Muhammed’i hatırlamamak olanaksızdı.

Cizre’de idik 13 Eylül 2105’te. İlk sokağa çıkma yasaklarında katledilenlerin cenazesine katılmıştık. Şırnak’tan Cizre’ye yürümüştük iki gün önce. Muhammed’in babası Şırnak’a gelip diğer aileler gibi teslim almıştı 35 günlük bebeğinin bedenini, diğerleri de annelerini babalarını çocuklarının bedenlerini almışlardı. Hiç unutmadım.



O süreçte Davutoğlu gelip hiçbir tabuta omuz vermedi. Verebilirler miydi?

O cesareti bulabilir miydiniz? Tabii ki hayır…

Cemile Çağırga’nın tabutunu taşıyabilir miydiniz?

Cemile Çağırga’yı bizler unutmadık, annesinin kızının bedenini günlerce derin dondurucuda nasıl sakladığını anlattığı hiç aklımdan çıkmadı. Sizler sanırım hiç duymadınız. Ben hep hatırladım.

Taybet Ananın tabutunu taşıyabilir miydiniz?

Günlerce sokakta kalan cansız bedenini görmediniz, can çekişerek yaşamını kaybettiğinin farkında değildiniz. Ben hiç unutmadım.

Hacı Lokman Birlik’in tabutunu taşıyabilir miydiniz?

Askerlerce küfür edilerek askeri aracın arkasında Şırnak sokaklarında cansız bedeni dolaştırılan Hacı Lokman Birlik’i hep hatırladım. Onun varlığından haberiniz mutlaka vardı ama görmezden geldiniz. Ben hiç unutmadım.

Sur’da yaşamını yitiren ve kimliği beş ay sonra teşhis edilen Rozerin’in tabutunu taşıyabilir miydiniz?

Sur’daki abluka sırasında 17 yaşındaki Rozerin Çukur başından vurularak katledildi. Rozerin fotoğraf çekmeyi severdi, bilir miydiniz?

Ben biliyordum, hiç unutmadım.

Katledilip bedenleri çıplak teşhir edilen kadınların tabutlarını taşır mıydınız?

Cizre’de işkence yapıldıktan sonra katledilen, çıplak bedenleri teşhir edilen kadınları hatırladınız mı?

Daha önce de yapmıştınız, ben hiç unutmadım.

Onlarca kadın, çocuk, erkek sokağa çıkma yasakları süresince katledildiler, onların tabutlarını taşır mıydınız?

Kimliği tespit edilmemiş onlarca kişinin bedenleri kimsesizler mezarlığına defnedildi. Hiç onların tabutunu taşıdınız mı, ben taşıdığınızı hatırlamıyorum. Bunu hiç unutmadım.

Roboski’de katledilen 19’u çocuk 34 kişinin tabutunu taşır mıydınız?

Katliamın 5. yıldönümüne günler kaldı. Hatırlıyor musunuz? Roboski’de uçaklarınız bombalar atmıştı 28 Aralık 2011’de 34 sivilin üzerine. Tabutları taşımayı bırakın taziyeye bile gelmediniz o günlerde. Hiç unutmadım.

Bugün ayrıca bir TV kanalında bir hemşire İstanbul’daki patlamadan sonra yaralanan bir polisin patlamada etlerinin yandığını ve et kokusunu duyduğunu, onun acısını anlatıyordu. Dayanamadım kapattım televizyonu. O kanallarda hiçbir zaman Cizre’de bodrumlarda yanan gençler hakkında yorum yapılmadı… Onların acıları hala yüreklerimizde… Hiç unutmadım.

Bodrumlarda yakılan gençlerin katliamı ile yüzleşilmedikçe anlattıklarınız çok uzak geliyor bana. Aylarca yapılan saldırılar, şehirlerin yıkımı yüreklerimizi yaktı.. Bir ses gelmedi Batı’daki medyadan ve Batı’dan…

Hele bu duyarsızlığınızı, hiç unutmadım.