ihtişam
a. (ihtişa:mı) 1. Büyüklük. 2. Görkem.

ihtimam
a. (ihtima:mı) 1. Özen 2. Elem ve kederden uyuyamamak

 

Başbakan’ın Muhteşem Yüzyıl dizisi ile ilgili yaptığı yorumların üzerine gazetelerin ve televizyonların bu konuyu işleme şekli bana bu iki kelimeyi hatırlattı. Osmanlıcayı bir türlü öğrenemedim, tarihçiler beni affetsin, ancak ben yaşadığım zamanın tarihini okuyabiliyor ve aklımda tutabiliyorum. O da bana yetiyor fazla bile geliyor.

İçinde yaşadığımız yüzyıl belki de bu coğrafyanın en kanlı ve talihsiz yüzyılı gibime geliyor.

Bilmesem de Osmanlıca ve Arapça’ya hep hayran olmuşumdur. Kelime köklerine yüklenen yoğun anlamlar o dili bilmeyenin okuyamayacağı hale getirir. Ermenice’de de var bu. Sanırım doğuya özgü bir durum.

İhtişam ve ihtimam kelimelerinin birbirine yakınlıkları köklerinin ihtişa ve ihtima üzerine kurulu olmaları bir analoji yarattı bende. İhtimamlarla dolu “ecdadları” uykusuz bırakan o ihtişamlı 100 yıl. 

Siyasetin bize dayatmaya çalıştığı gündemler arasından sıyrılıp gözlerimizi kapatabilecek gündemler yaratmanın siyaset sayıldığı bu günlerde dizilerle uğraşan bir siyasetçi yazdırdı bana bu satırları.

Muhteşem Yüzyılın İhtişam‘ı yazacaktım. Muhteşem Yüzyılın İhtimam‘ı oldu klavyede bunları yazarken. Gel gör ki, ihtimam’ın ikinci anlamı da ‘elem kederden uyuyamamak’ imiş, Osmanlıca sözlük öyle diyor. Bende de bir fesatlıktır aldı başını gidiyor bu konularda.

***

Bütçe görüşmeleri sırasında Bülent Arınç  Türk Tarih Kurumu’nun, Ermeni meselesini ‘tarihi gerçekler’e uygun bir şekilde anlatarak dünya kamuoyunda ses getirecek sinema filmi ve belgeseller için çalışma başlatacağını söylemişti. İki gün sonra da TTK film için çalışmaya başladı.

Anlaşılan o ki 1915′in 100. yılına Çanakkale filmleri gibi Ermeni filmleri ile gireceğiz.

Öte yandan kültür bakanlığının filmlere dağıttığı bütçeden kimlerin ve hangi senaryoların da pay alacağı ortaya çıkmış oldu bir anlamda. Bülent Arınç’ı kıracak değiller ya!

Öte yandan bu bütçe tartışmaların ardından yine Arınç’a Muhteşem Yüzyıl ile ilgili görüşü sorulduğunda ‘Kanuni için güzel bir filmimiz yok’ gibi sözler kurması da 1915 filmleri gibi yakında Kanuni filmlerinin de çekileceğini düşünmemizi sağlayabilir…

Kültür Bakanlığı bütçesinden bu yıl bir sürü tarih filmine bütçe çıkarsa hiç şaşmayın. Ha bir de bir sürü soykırım filmi. Soykırımdan Ermeni kadın kurtarıp evlenen subaylar, at üstünde Kanuni pozlarıyla yapılan filmler önümüzdeki yıl bizleri bekliyor…

Bizim Galata’da desibeli yüksek minare kulesinden her sabah turistlerin kulağını parçalayan imamın da bir senaryosu vardı “Erzurum’daki Ermeni çeteleriyle ilgili”. O da kültür bakanlığından bütçe bekliyordu uzun zamandır, ona da yol açıldı böylelikle. Senarist de imam. Bir de reklam olur ki… !!!

Her şey bir yana dursun gerçekten kollarını edebiyata, sanata sıvamış siyasetçiler, bir anlatsanız ya şu “MUHTEŞEM katliamlarla dolu 100 YILınızı”.

Not: Bugün editörümüz Çimen bize yayın öncesi bir karikatür göstermişti. Onda rezidans reklamlarının nasıl yanıltıcı olduğu gösteriliyordu. Özellikle seçilmiş kelimeler BÜYÜK, hayat boyu ödeyeceğiniz krediler küçük yazılmıştı. Son cümlemde ondan esinlendim; kendimden menkuldür :))