Daha dün ya da önceki gün kamuoyuna sızan bilgiler ile Işid çetelerinin Türkiye sınırından elini kolunu sallaya sallaya nasıl geçtiklerini detayı ile malumun tekrarı şeklinde duyduk. Başbakan o zaman neredeydi senin angajmanın, sorun Kürtler olunca Türkiye’yi bıraktın Suriye’nin içinde bulunan bölgeye angajmanı söyle savundun.. “Dün ve bugün, Suriye rejiminin uzantısı olan bu terör örgütü, Azez’e dönük bir saldırıda bulundu. Bu saldırılar sırasında sınırlarımıza yönelik tacizler oldu. Yani, angajman kurallarını işletmemiz gereken bir durum ortaya çıktı.

“Gerek Türkiye’ye dönük mülteci akımına izin vermemek, gerekse PKK uzantısı olan bu güçlerin, Suriye’de kendi alanlarına oluşturma çabalarının oluşturduğu tehdit karşısında, bugün angajman kuralları çerçevesinde, Azez ve civarındaki tehdit oluşturan güçlere karşı mukabelede bulunulmuştur.”

Sadece şuna cevap verin daha önce Işid’in elindeyken Gri Spi’ye Sesiniz çıkmadı. Azez’i elinde tuttuğu sürece El kaide çetelerine tek bir laf etmediniz hatta bizim için Halep Stalingrad, ikinci Maraş dediniz, fakat Kürtler Halep’e yakasınca şeytan görmüşe döndünüz.

Bu nasıl bir Kürt düşmanlığı, dünyanın diğer ucunda Kürtler yaşasa ve belli haklar alması gündeme gelse , tüm dünyaya angajman uyguluyacaksınız. Allah aşkına tarih boyunca sürekli katlettiğiniz bir halk 24 saat sizinle yaşayacağım derken, siz hala Kürt halkından ne istiyorsunuz... Yuh artık size de angajmanınıza da…

Öncelikle ne yaparsanız yapın artık Kürtler kaybetmeyecek bunu bir yere not edin. Daha önce ne kadar engellemek için ne kadar uğraşsanız da Güney Kürdistan Federatif bölgesini engelleyemediğiniz gibi, Rojava özerk bölgelerini de engelleyemeyeceksiniz Size bir kötü haber daha vereceğim. Son sözü "Kalan insanların bizimle gurur duyması lazım. Biz diz çökmeyeceğiz. Nasıl ki ilk günkü gibi Hayrilere, Kemallere ve Mazlumlara söz vermişsek, onlar nasıl ki Esad Oktay gibi kişiliklere diz çökmemişse " diyen ve Cizre’de bodrum katında diğer yoldaşları ile birlikte katlettiğiniz Mehmet Tunç’un yoldaşları Kuzey Kürdistan’ı bu sene bilemedin gelecek sene mutlaka bir statüye ulaştıracaklar. Size kötü haberlerim bitmedi, tarih sizin yönetiminizin yaptıklarını ikinci Sırbistan olarak tescil edecek.

Türkiye Siyasi tarihine adınız kara puntolar ile halkları ve ülkeyi bölen yönetim olarak geçecek. Geçmiş katliamların devamcısı olarak elbette kötü ananlar sıralamasında ilk biz Pontus Rumları ve Diğer Rumlar, Ermeniler, Süryaniler, elbette Kürtler, katliama maruz bıraktığınız diğer halklar ve inançlar olacaktır.

Fakat size çok çok kötü bir haberim daha var. Nazi Almanyası ve yaptıkları katliamları iyi hatırlarsınız. Nazi Almanyasının yaptıklarından yarım Asır bile geçmeden, tüm bu Katliamların utancını resmi bir törenle yerlere kadar boyunlarını eğen ve katliam mağdurlarından samimi şekilde Özür dileyen Nazi Almanyasının torunlarının tavrını mutlaka bir yere not tutun.

Bunu neden mi söylüyorum sizi asıl hiç affedemeyecek olanlar, sizin davranışlarından dolayı kendilerini sorumlu görecek olan, sizin soyunuzdan gelen torunlarınız olacak, yani bu yaptığınız insanlık ve savaş suçlarından dolayı, samimi şekilde katliam mağdurlarından yerlere kadar boynunu eğip özür dileyecek olan torunlarınız, halklara ve inançlara karşı bu kadar ilkel katliamlar uyguladığınız ve bunu hayatınız boyunca savunduğunuz ve bu nefret duygularını sizden sonraki nesillere taşıyarak halklar arasında nefretten bir Berlin duvarı oluşturduğunuz için sizi asla affetmeyecekler.

Siz asıl emelinize ulaşamamanın acısı yüreğinize çarptığında, yani sizin yarattığınız ve sorumlusu olduğunuz suçların utancını artık taşımak istemeyen torunlarınız, halklar ve inançlar arasında nefretten oluşturduğunuz Berlin duvarına ilk balyozu vurduğun da o zaman nefretiniz ile çürüyeceksiniz, nerede olursanız olun bu sonu yaşayacaksınız.

İşte o zaman siz ve nefretiniz kaybedecek, hakların ve inançların Newroz’u tüm dört yanı saracak.