“Marketlerde halkımızı sömürenlerden hesabını sorarız” şeklinde marketleri açıkça uyaran veya bir bakıma tehdit eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bulduğu her fırsatta sigara karşı tutum ve tavırları ile sigara karşıtlarının sempatisini çekmeye çalışırken, aynı zamanda British American Tobacco’nun Türkiye yöneticilerinden Rıza Tuna Turagay Ticaret Bakanı Yardımcılığına atanıyor. Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Muğla’nın Marmaris ilçesinde bulunduğu Grand Yazıcı Turban Otel’in sahibi Bursalı işadamı Serkan Yazıcı, AK Parti’nin Marmaris belediye başkan adayı oluyor. “Çıplak yıkanmak günahtır, banyo yaparken en azından donunuzu çıkarmayın, aksi bir Müslümana yakışmaz” diye fetva veren uyduruk menkıbe anlatıcısı ağlak suratlı sözde din adamı Nihat Hatipoğlu da bu ülkede bir üniversiteye rektör olarak atanabiliyor...

1990'da 846 bin ton mercimek üretimi ile dünya ihracatının yüzde 47'sini karşılayarak ilk sırada yer alan Türkiye, bugün 300 bin ton mercimek ithal ediyor... İspanya, Portekiz ve İtalya’da üretilen üzümlerin %90’ı şaraba dönüştürülürken, Türkiye’de bu oran yalnızca %3 dolaylarında... Fransa yılda ortalama 10 milyar dolarlık şarap ihraç ediyor, İtalya’nın ihracatı ise 7 milyar dolar. Oysa bizim bütün tarım ürünleri ihracatımızın toplam tutarı 18 milyar dolarda kalıyor... Şarap ihracatımız toplam 12 milyon dolar. Şeriat ülkesi Malezya bile yılda 40 milyon dolar tutarında şarap ihraç ediyor. Yani Türk’ün aklı hep geriden ve hep gecikerek geliyor... Türkiye ilaç pazarında yaklaşık 6350 kalem ilaç bulunurken, bu ilaçlara yılda 25-30 milyar lira harcıyoruz. Ve bu ilaçların %95’ini ithal ediyoruz...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile haberdar olduğu ve zaman zaman ikaz ettiği üzere, varlıklı kesim paralarını giderek hızlanan bir şekilde Antigua & Barbuda, Aruba, Bahamalar, Barbados, Bermuda, Cayman, Cook Adaları, Dominik, Grenada, Labuan, Lübnan, Malta, Marshall Adaları, St. Kitts & Nevis, Saint Lucia, Saint Vincent, Samoa, Trinidad & Tobago, Vanuatu gibi vergi cennetlerine kaçırıyor, buralarda göstermelik şirket kuruyor, satıyor veya satın alıyor gibi yapıyorlar. Bu artık bilindik ve kabullenilen bir uygulama haline geldi. Son bir yılda tam 3,6 milyar dolar yurtdışına çıktı veya kaçtı...

Bu konularla ailesel yakınlığı bulunduğu malum olan her görevin adamı Binali Yıldırım geçen gün Çanakkale Köprüsünün 2023 yerine 2022 yılında bitirileceği “müjdesini” dile getirdi. Çanakkale Köprüsünü yapan ortaklığa, her biri 15 Euro + %8 KDV olmak üzere günlük 45.000 araç garantisi verildi. Özellikle Yavuz Sultan Selim ve Orhan Gazi Köprülerinde verilen garantilerin gerçekleşme oranı hakkında belirli bir tecrübemiz var şükürler olsun. Yap-İşlet-Devret sözleşmelerinde müteahhidin işi erken bitirmesi durumunda, kısalan süre işletme süresine ekleniyor. Böylece bu çok başarılı ortaklığın (Daelim-Limak-SK-Yapı Merkezi Konsorsiyumu) yeni inşa edilen köprüyü işletme süresi 10 yıldan 11 yıla çıkıyor. Yani 1,5 milyar TL fazladan ödeme yapılacak. Üstelik Çanakkale Köprüsünün temeli atılırken, bu projenin maliyeti 10,3 milyar lira olarak açıklanmıştı. Geçen hafta TBMM Başkanı Yıldırım bu maliyet rakamını 20 milyar lira olarak açıklandı. Yani Çanakkale Köprüsünün bedelini daha bitmeden hızla ödemeye başlamışız bile. Binali Yıldırım aslında bu acınası durumun muştusunu verdi kendisini çılgınca alkışlayan kalabalıklara...

“Hayat dikenlerle kaplı ve hızla içine dalmaktan başka bir çare bilmiyorum” sözlerinin sahibi olan Voltaire der ki; “Size kimin hükmettiğini öğrenmek istiyorsanız, sadece kimi eleştirme izniniz olmadığını bulun...”