28 Aralık günü.

Saat 22:30.

Türk Silahlı Kuvvetleri sınırdan geçiş yapan gruba F16’lar ile ateş etti, 34 sivil yaşamını kaybetti.

Son dakika yarışında olan haber kanalları sustu, gazeteler haberi sümen altı etti ta ki bir devlet yetkilisinden ilk açıklama gelene kadar.

Sessizliği sabah 10:00 sularında Şırnak Valiliği’nin yaptığı açıklama bozdu.

Ancak o bile ekranlarda büyük bir tereddüt ile kendine yer buldu.

Halbuki olayın görüntüleri çoktan sosyal medyaya yayılmış, haber twitter ile önce ülkenin batısına ardından uluslararası kamuoyuna ulaşmıştı bile.

Fakat duymadık, duyamadık Uludere’den gelen sesleri. Sustuk...

Neden mi? Çünkü hala bu ülkede geçmişten kalan alışkanlıklarımız var.

90’larda nasıl ki ana akım medya köyler yakıldığında TSK’dan çekinerek gözünü kapatıyordu, bugün hala o refleksler hakim çoğumuzun üzerinde…

Peki ya haber takibi? Sahi ne konuştuk biz bu süreçte?

 

29 Aralık: Uludere’de 35 sivil F16’lar ile vuruldu

30 Aralık: CHP ve BDP’den “Uludere” tepkisi

31 Aralık: Başbakan Erdoğan’ın Uludere ile ilgili açıklamaları: Hiçbir devlet halkını bombalamaz. Bizim iktidarımızda böyle şey olmaz.

1 Ocak: Uludere Kaymakamı saldırıya uğradı

2 Ocak: Uludere’ye gitmek isteyen CHP’ye helikopter verilmedi

3 Ocak: Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı ile Uludere görüntülerini izledi

4 Ocak: 12 Eylül iddianamesi hazırlandı

5 Ocak: Zorunlu eğitim 12 yıla çıkıyor

6 Ocak: Eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ tutuklandı

7 Ocak: Merkez Bankası Başkanı: Bu yıl doları yeneriz

8 Ocak: Cezayir’den Türkiye’ye “soykırım” mesajı: Bizi alet etmeyin

9 Ocak: Mehmet Haberal’ın tutukluluğunun 1000. günü

10 Ocak: Erdoğan’dan Başbuğ yorumu: Tutuksuz yargılama isabetli yol

11 Ocak: 12 Eylül iddianamesi kabul edildi / Hurşit Tolon tutuklandı

12 Ocak. Uzun tutukluluk sürelerine düzenleme

13 Ocak: Kayakçı Aslı Nemutlu’nun ölümü

14 Ocak: Denktaş ve Lefter’in ölümü

15 Ocak: Maliki’den Türkiye’ye sert mesaj

16 Ocak: RTÜK’ten 6 klibe pornografi uyarısı

17 Ocak: 28 Şubat’ta siviller için suç duyurusu

18 Ocak: Hrant Dink davasında “örgüt yok” kararı

19 Ocak: Dink davasındaki karara tepki

20 Ocak: İstanbul Başsavcısı Hikmet Usta Hrant Dink davası kararını eleştirdi

21 Ocak: Cumhurbaşkanlığı süresi yasalaştı

22 Ocak: Yüz nakli

23 Ocak: Kıbrıs müzakereleri

24 Ocak: Fransa Senatosu’nda soykırım yasa tasarısı onaylandı

25 Ocak: Milli Güvenlik dersi kaldırıldı

26 Ocak: Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın faili meçhul raporu

27 Ocak: Genel Kurul kararı: Şike yapan küme düşsün

28 Ocak: Soykırım tasarısını savunan senatör rüşvet alırken yakalandı

29 Ocak: Yunanistan’daki krize AB’nin kriz paketi önerisi

30 Ocak: Gül’ün Hamas’ın büro açacağına yönelik açıklaması

31 Ocak: 33 yılın en soğuk günü

1 Şubat: Türkiye Futbol Federasyonu’nda istifa depremi

2 Şubat. 12 yaşındaki öz kızını sözleşmeyle sattı

3 Şubat: Başbuğ hakkında iddianame tamamlandı

4 Şubat: Wikileaks belgelerine göre Büyükanıt iddiası

 

Liste böylece uzayıp gitti. 6 Şubat itibariyle Uludere’nin 40’ı dolacak olsa da böyle uzayıp gidecek gibi görünüyor gündem maddelerimiz. Olayın perde arkasını konuşmadan, ölümlere neden olan problemlere çözüm üretmeden…

 

Ve biz bir kez daha rafa kaldıracağız ölenlerimizi daha da önemlisi akan kanın durması için alınması gereken önlemleri. Ta ki bir kez daha kan dökülene kadar. İşte o zaman yeniden başlayacağız “Açılımda nerede hata yapmıştık?” demeye, manşetleri ve programları Kürt sorunu ile doldurmaya.

 

Hrant Dink suikastıyla Ermenilerin bu topraklarda yaşadığını hatırlayan, sorunları olduğunu fark eden bu toplum kim bilir belki bir gün kan dökülmeden önce konuşmayı, empati kurmayı öğrenir.