Dünya denen cangıl, günümüzün teknoloji çağında giderek daha karmaşık daha içinden çıkılmaz ve belki de bu yönüyle daha yaşanmaz hale gelmeye başladı. Gelişen teknolojiyle birlikte dünya sürgününde insanın yalnızlığı ve çaresizliği, azalmak bir yana, her geçen yüzyıl daha da artıyor ve artacak da. Bu yadsınamaz bir gerçek. Bu kahredici gerçeklikte, bu kaos denizinde insanın sığınabileceği tek gerçek liman kuşkusuz Tanrı…

Peki, en büyük teselli, moral ve motivasyon kaynağımız; hayır ve şer her şeyin yaratıcısı sonsuz güç ve akıl sahibi Tanrı’ya hakkıyla inanıyor muyuz? Eskilerin “tahkiki iman” dedikleri; “ilmel yakin”, “aynel yakin”, “hakkal yakin” gibi mertebeleri de olan “bilgi” düzeyindeki imana ulaşmak için filozofların ve kelamcıların geçmişte ileri sürdükleri deliller neler?

Şimdi bu sorunun yanıtına geçmeden önce din felsefesi Tanrı’yı nasıl tanımlamış önce onu görelim:

Tanrı; mutlak bilgili, mutlak güçlü, mutlak adil, insanlardan farklı ve ondan üstün bir varlıktır.

Ve işte insanı taklidi imandan tahkiki imana yükseltecek, geçmişte kimi filozofların ve kelamcıların öne sürdükleri, Tanrı’nın varlığının beş temel kanıtı:

 evrimagaci.org_public_content_media_474ab2a6422dafe9a032fd59ea1103c0

1. Kozmolojik kanıt:  Çıkış noktası olarak evrenin varlığını alır. Var olan her şeyde bir neden-sonuç ilişkisi vardır. Bu nedenler dizisi, geriye doğru gittiğimizde sonsuza kadar gitmeyip bir ilk neden (arkhe)de bitecektir. İşte bu ilk neden Tanrı’dır.

Bu görüşü ilk olarak Aristoteles (M.Ö. 384-322), daha sonra Farabi (870-950), İbni Sina (980-1037) ve Aziz Thomas (1225-1274) savunmuş, fakat başta İmam Gazali (1058-1111) olmak üzere David Hume (1711-1776) ve Immanuel Kant (1724-1804) reddetmiştir.

salvador dali-belleğin azmi (1931)

2. Teleolojik kanıt: Bu kanıt evrenin kendisinden değil, evrendeki düzenden yola çıkar. Evrendeki düzen, plan ve amaç bizi, onu tasarlayan zeki bir varlığa, yani Tanrı’ya götürmektedir. Nasıl ki, bir sanat eseri sanatçısını gösterirse, evren de Tanrı’yı işaret eder. Yani evrendeki düzenin mimarı Ulu Tanrı’dır… Teleolojik kanıt günümüzün Akıllı Tasarım (Intelligent Design) kuramıyla örtüşmektedir.

3. Ontolojik kanıt: Bu kanıt Tanrı’nın bizzat kendisinden (tanımından) hareket eder. Tanrı nedir? “Mümkün olan en mükemmel varlık.” Bu varlık ya zihnimizdedir ya da dış dünyada gerçekte vardır. Hangisi daha mükemmel? İkincisi. Demek ki, Tanrı vardır. Bu görüş; İbni Sina (980-1037), Aziz Anselmus (1033-1108), Rene Descartes (1596-1650) ve Baruch Spinoza (1632-1677) gibi filozoflar tarafından savunulmuştur.

FX-fS7CXoAEAKfG

4. Ahlâk kanıtı: Adalet duygusu, Tanrı’nın varlığını gerektirir. Tanrı olmasaydı, iyilikler mükâfatsız, kötülükler cezasız kalırdı. Tanrı, erdemli olmanın teminatıdır. Bu görüşü Immanuel Kant (1724-1804) savunmuştur.

5. Dini tecrübe kanıtı: Mevlana (1207-1273) ve Yunus Emre (1240-1321) gibi mistikler bu görüşü savunmuşlardır. Bu görüşe göre insanlar, başka kanıtlara gerek duymadan, kendi iç tecrübeleriyle Tanrı’nın varlığını hissedebilirler.