2008 yılında ilk yola çıktığında Yordam bir okul dergisiydi ve önünde zorlukları vardı. Kaptan Mehmet Sait Çakar’ın aşması gereken ilk ve en büyük dalga da okulun bizatihi kendisiydi.

“… İlgi: 11.12.2009 tarih ve 379/1219 sayılı yazınız… Okulunuz öğrencileri tarafından hazırlanan ‘Yordam’ adlı edebiyat dergisi İlçe Mili Eğitim Müdürlüğü bünyesinde toplanan bir komisyon tarafından incelenmiş ve şu kanaate varılmıştır: ‘Yordam’ adlı edebiyat dergisinde bulunan yazılardan Osman Akyol tarafından yazılan “Yıl 2010: Uzayda Bir Yer” adlı yazıda ima yollu anlatım ve ironi yapılmıştır. Burada açıkça ifade edilmese de yazının bütünündeki ironi ile eğitim sistemimizin gerektirdiği bazı uygulamalar, öğretmen ve idareci davranışları müstehzi bir dille eleştirilmekte, yer yer bu kişiler ahlak dışı davranmakla itham edilmektedirler. Bu üslup ve içerikteki yazının bir öğrenci dergisinde yayınlanmasının öğrencileri olumsuz etkileyeceği, özellikle okulunuzdaki öğretmen ve idarecilerine karşı suçlayıcı bir bakış geliştirmelerine neden olacağı, bu sebeple söz konusu yazının yayınlanmasının uygun görülmediği komisyon tarafından kabul edilmiştir. Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim. Umut Kuzu Müdür adına Şube Müdürü…”

yordam yaz 2012

Ben kervana 4. sayıda ( Mart-Nisan 2010) dâhil olabildim. Kervan bu arada düzelmiş ve diğer hocalardan da kervana katılanlar olmuştu: Ömer Salman, Nurunisa Doğruyol, Hülya Bahadır, Yeşim Koloğlu…

Kürt inadı vardı Ömer Faruk Kaptan’da (Mehmet Sait Çakar’ın mahlaslarından biri); kötü koşullara, baskıya, mobinge, sansüre son sayıya kadar direndi. Kalite inadından ise hiç vazgeçmedi. İlk sayıdan son sayıya kadar ürün alımında kör hakem tekniğini uyguladı. Hatta bu tekniğin Türkiye’deki öncülerinden biridir diyebilirim. Fakat olmadı, olamadı işte… Yordam’la okulun (Fatih Davutpaşa Lisesi), okulu temsilen Müdür Semih Tabbikha’nın ve Müdür Başyardımcısı Nazife Emircan’ın yıldızı bir türlü barışmadı, birkaç sayı sonra Yordam okulun yörüngesinden ayrıldı.

yordam mayıs haziran 2011

İyi de oldu. Bu sayede sesi daha gür çıktı Yordam’ın. Yazar kadrosu sil baştan yenilendi: (Harf sırasına göre) Bahadır Ozan Yaşar, Ceyhun Güzelci, Edip Yüksel, Enes Malikoğlu, Ferdi Amca, Görkem Evci, İbrahim Alan, Mustafa Orman, Osman Akyol, Osman Çakar, Özgür Özdemir, Rabia Çakar, Yasin Şafak…

Dergide başlarda sinema yazıları yazıyordum ben. Sonra, karakterlerimi okul ortamından seçtiğim, Kalburüstü Kelamlar Kahvehanesi tefrikası ile gürültülü bir çıkış yaparak öykü türüne geçiş yaptım.

yordam-2

Dergide baş editör Mehmet Sait Çakar’dı. Gelen yazılar ilk önce derginin mail havuzunda birikiyor ardından Mehmet Sait Çakar tarafından altındaki imza çıkarılarak ilgili alt editörlerden birine gönderiliyordu. Anton Çehov’un bir öyküsü bu sayede ret yedi öykü editöründen. Çok gülmüştük ama komik değildi, sistem iyi çalışıyordu. Test edildi onaylandı.

yordam-1

Her sayı öncesi Fatih Belediyesi’nin Topkapı Suriçi Sosyal Tesisleri’nde toplanırdık. Derginin mail grubunda, “Falan gün falan saat toplantı yapsak kimler katılır?” diye sorardı kaptan. Altına ‘geliyorum’, ‘gelemiyorum’ şeklinde kısa veya uzun görüşler yazardık.

Yazarların yanında okurların da konuk olabildiği bu toplantıların çoğuna katıldım ben. Üçünün tutanaklarını tuttum. 26 Nisan 2013 tarihli olanına Has Parti Eski Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılıçaslan da katılmıştı, onu haber yaptım, Oda TV, Demokrat Haber ve Mir Haber sitelerinde. Çözüm süreci dönemindeydik ve çok ses getirdi. ( “BDP’ye katılabilirim”, Oda TV, 29 Nisan 2013; “BDP Türkiye genelinde siyaset yaparsa içinde yer alırım”, Demokrat Haber, 28 Nisan 2013; “BDP Türkiye genelinde siyaset yaparsa içinde yer alırım”, Mir Haber, 28 Nisan 2013)

yordam-3

Fakat Kürt duyargaları fazla açıktı Mehmet Sait Çakar’ın. Birileri Kürtlere laf mı etti, hesabı sorulacak, fazla mı ileri gitti operasyon çekilecek… (Mehmet Sait Çakar, “Mustafa İslamoğlu’na Açık Mektup: Siz Kürt Sorununu Anlamamışsınız”, Yordam Forum, 22 Haziran 2012; Mehmet Sait Çakar, “Dağları Taşları İsmet Özel’in Neresine Sokalım?”, Yordam Forum, 9 Nisan 2013…)

“Dağları Taşları İsmet Özel’in Neresine Sokalım?” tartışma başlığından sonra İsmet Özel, Mehmet Sait Çakar’ı mahkemeye verdi. (Osman Akyol, “İsmet Özel’den “piç” davası”, Oda TV, 27 Mart 2015)

yordam-4

Bu operasyonlar lafta kalmadı: Önce “Karşılıksız İyilik” sitesi kuruldu gizlice. Derginin en seçme adamları bu operasyon grubuna kaydırıldı. Dergah, Fayrap, Hece, İtibar, Yedi İklim gibi sağcı-İslamcı dergiler sunuş yazısından şiirlere, öykülere acımasızca eleştirildi. Mehmet Sait Çakar ve gizli ekibi Bağdat’ı tarumar eden Hülagu’nun ordusu gibiydiler, İslamcı camianın tozunu attırdılar. Milat, Milli Gazete, Türkiye, Vahdet, Yeni Akit, Yeni Asya, Yeni Şafak gibi gazetelerde başköşeleri tutmuş adamların aslında ne kadar içleri boş kof adamlar olduklarını ortaya delilleriyle koydular. Muhteşem bir operasyondu, hiç unutamam. O sıralarda İslamcı dergi piyasasında, Mehmet Sait Çakar’ın ‘dergi çetesi’ adını verdiği hantal bir yapı vardı. Beklemedikleri bir anda pusuya düşen bu hantal yapı ilk saldırıyı atlatamadı, ölümcül yaralar aldılar, çok sonradan cılız bir-iki karşılıkla yetindiler.

Bu saldırılar ve dergiyi 19. sayıdan itibaren devralan Bahadır Ozan Yaşar ve Özgür Özdemir’in daha çok Alevileri ve Alevi sorunlarını gündeme taşımaları, derginin Alevilere geçtiği, dedikodularına yol açtı. Mehmet Sait Çakar’ın, ateist olmadan önce, Kırkıncı cemaati üyesi olması dolayısıyla Yordam başlarda, “İslamcı dergi” kategorisinde görülüyordu.

Sonra Yordam dergisi mail grubu “Yordam Forum” kuruldu, benim haklı itirazlarıma rağmen. Herkes gazını bu mecrada boşalttı ve dergi bir zaman sonra doğal olarak işlevini yitirdi.

yordam-5

Hem derginin varlık nedenini yitirmesi hem de yukarıda sözünü ettiğim gereksiz mesailer kaptan Mehmet Sait Çakar’ı çok yordu, sonunda 18. sayıda mola verdi kaptan.

Dergiyi 19. sayıdan itibaren devralan Bahadır Ozan Yaşar ve Özgür Özdemir dört sayı daha çıkarabildiler.

2016’da 22. ve son sayısı çıktı Yordam’ın. Yordam, bir gelenek olduğu üzere, Ağaç Kitabevi’ne (Fatih), İnkılap Kitabevi’ne (Fatih), BİSAV Kitap Satış Reyonu’na (Vefa), Kurt Gazete Bayii’ne (Üsküdar İskele), Paşa Kitabevi’ne (Kocamustafapaşa), Taksim Mephisto’ya ve Kadıköy Mephisto’ya, bir daha toplanmamak üzere, son kez dağıtıldı.

Ve terkedilmiş bir köpek hüznüyle vedalaştık Yordam’la, okulumuzla… Sürçü lisan ettiysek affola…