Hükümetin başlattığı savaş zemini bir barış güvercinini daha aramızdan aldı. O, Diyarbakır Sur dahil, tüm Kürdistan’ı savaş yerine çeviren AKP hükümetinin yaptıklarının  sonuçları olan tarihi yerlerin tahribatını protesto için Dört Ayaklı Minare'de basın açıklaması yaparken,  bir değeri korumak için hareket ederken; bizler bir büyük değeri, Tahir Elçi'yi kaybettik!

Hepimizin başı sağolsun. Tüm Kürt halkının başı sağolsun,  barış severlerin başı sağolsun. Kürt halkı büyük zahmetlerle insanlığa kazandırdığı 'Kevok'unu kaybetti.

Savaşlara karşı amansız bir barış savunucusuydu ve bizim idolümüzdü. Kürdistan ve Türkiye'nin en kalıplaşmış sorunlarının aşılması için bedenini ortaya koymuştu. Bu yüzden de bir televizyonda yaptığı konuşmasından dolayı,  onun şahsında Kürt halkına,  diğer halklara ve mücadele eden herkese mesaj vermek için hazır beklediği Diyarbakır Baro binasından polisler eşliğinde Ankara’ya götürülmek sureti ile gözaltına alındı.

Her zaman olduğu gibi mesele Kürt halkı ise batı yine 3 maymunu oynadı. Başta barolar olmak üzere havuz medyasının öncülüğünde başlatılan linç kampanyasına karşı Tahir Elçi sahiplenilmedi.

Herkesin kaçtığı, bu dönemde konuşmamak gerek dediği dönemde  barışı en yüksek ses ile dillendirmeye devam etti. 7 haziran sonrası hükümet, ihtiyacı gereği Kürdistan'a savaş açtı. Kürdistan'da birçok il ve ilçeyi savaş alanına çevirdi. Şehirleri tank ve topların hedefi haline getirdi. Bu yüzden yüzlerce insan yaşamını yitirdi . Binlerce insan oturdukları yerleri terk etmek zorunda kaldı. Tahir Elçi'nin deyişi ile IŞİD, Suriye, Rojava ve Güney Kürdistan’da ne yapmışsa ,  Türkiye devleti de Kuzey Kürdistan’da aynısını yapmaya koyulmuştu .

Tahir Elçi hem insan katliamına, hem doğa katliamına, hem de tarih katliamına bu yüzden hep karşı durdu. Bu güzel sesin en çok susmasını isteyebilecek güç,  Kürdistan ve Türkiye'de  tüm bu savaşı başlatarak  barış zeminini dinamitlemeye kalkanlardır.

Bu sebeple ister çatışma ortasında olsun,  ister bunu fırsat bilen polisin kurşunu ile olsun,  'Kürt Güvercini' olan Tahir Elçi’nin ölümünden devlet sorumludur. Bunu unutmamak gerekir

Kürt  Kevok'unu yaşatmak istiyorsak ve gerçekten ölmesini istemiyorsak  onun ideali olan Kürdistan için, Türkiye için, doğa ve tarihimiz için, özlemini çektiği barışı savunmaya devam etmemiz gerekmektedir.

(Kevok, Kürtçede ‘güvercin’ anlamına geliyor)