Önce Roboski katliamının 200. Günü katliam bölgesine gidip anma yapmak istedik. Askerler tarafından toma ve gazlı saldırı ile engellendik.

Ardından katliamın 500. Günü dolayısı ile tekrar yaşamını yitiren canlarımız için sınıra gitmek için yollara düştük. Bu sefer kararlıydık. Ne yaparlarsa yapsınlar anma için ve karanfil bırakmak için katliamın yaşandığı bölgeye gidecektik. Askerin tüm engellemelerine ve saldırılarına rağmen mayınlı bölgeleri kullanarak katliam bölgesine ulaşıp anma yapıp karanfillerimizi bıraktık. Daha sonra mahkemeler ve asker bizi ayrı ayrı cezalandırmaya gittiler.

Sınırı geçen herkes için 3’er bin lira para cezası kesilirken ayrıca sınırı izinsiz geçmek yüzünden davalar açıldı. Uludere sulh ceza mahkemesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi içtihatlarına dayandırarak beraat kararı verdi. Ayrıca devletin yerel yetkililerine ve hükümete çağrı niteliğinde olabilecek gerekçe ile katliam anmasının çok büyük bir gerekçe yoksa engellenemeyeceğini ifade etti. Hatta engelleme yerine hükümet yetkililerinin anma yapmak isteyenlere kolaylaştırıcı tedbir geliştirmesi gerektiğini vurguladı. Üstelik anma bölgesinin sınırda olması hiçbir şeyi değiştirmez dedi.

Katliamın 1000. günü yani 23 Eylül’de yine karanfillerimiz ile birlikte katliam bölgesine yürüyerek bir anma gerçekleştireceğiz. Tüm duyarlı kesimleri yürüyüşümüze davet ediyoruz.

BİR KERE DAHA SESLENİYORUZ

Buradan kamu adına hareket eden Vali-kaymakam ve kolluk kuvvetlerinden geçtiğimiz yıllarda takındığı tavırları terk etmelerini istiyor, Uludere Sulh ceza mahkemesinin içtihat niteliğindeki çağrısına uymaları talebinde bulunuyoruz.

Yakınlarının katledildiği bölge neresi olursa olsun, çok zaruri bir gelişme olmaz ise Roboskililerin anma ve karanfil  bırakmak için  bu sene ikincisini düzenlenecek oldukları karanfil yürüyüşüne  devletin engel olması bir tarafa mutlaka güvenli gitmeleri için tüm tedbirleri almaları gerekmekte.