Bir halk düşünün…

Bu topraklarda yaşayan en kadimlerden biri…

Tarihi binlerce yıl öncesine dayanan…

Bu nedenle acılarını da her daim belleğinde saklayan…

 

Ve bu halkın güçlü bir Tanrı inancı olduğunu düşünün…

Onları hem bir arada tutan…

Dünya üzerinde toprak veren…

Koruyan kollayan…

Hem de zaman zaman en ağır sınavlardan geçiren…

Bu nedenle kovulan, yasaklanan, öldürülen bir halk…

 

Ve işte bu topluluk yine yeniden hedefte…

Nedeni 6 milyon soydaşlarını / dindaşlarını kaybettikleri, Avrupa’nın ortasında dünyanın sessiz kaldığı soykırım sonrasında kurdukları devlet, İsrail’in politikaları.

 

Türkiye’de de dünyanın dört bir yanında da hep aynı yanılgı var.

İsrail ile Yahudiler eşanlamlı kullanılıyor.

Bu denklemin doğru olmadığı bilinse de görmezden geliniyor işte…

Özellikle de tansiyonun arttığı dönemlerde…

İsrail’in her günahı ister istemez hanelerine yazılıyor dindaş/ soydaşlarının.

Sanki kararı tek tek onlar veriyormuş, suçlayanın vicdan karnesi tertemizmiş gibi…

 

İsrail’e göre “terör örgütü” Filistin’deki direnişçiler…

Tıpkı Türkiye’deki Kürt gruplar gibi…

 

İki gerilla grubunun da hedefi siviller oluyor zaman zaman.

Bu kendi kamuoylarında meşruiyetlerini sorgulatıyor.

Ama sonuçta takipçilerini “işgal” altındaki toprakları için savaştıklarına ikna ettiklerinden işledikleri suçlar sümen altı ediliveriyor.

Bir de üstüne karşılarındaki devletler orantısız gücü ile tozu dumana katınca denilecek söz kalmıyor ortada…

Ne taş üstünde taş.

Ne de zaman zaman omuzlar üstünde baş kalıyor…

 

Başbakan Erdoğan daha geçenlerde bir kez daha “sizin teröristiniz iyi bizim teröristimiz kötü” anlayışının olmaması gerektiğini söyledi.

Peki Türkiye şu anda ne yapıyor?

 

Madem ki devletlerin “terörle mücadeleleri” hak, sınır ötesi operasyonlarla “terör odakları” vurulmalı ve sivil kayıplar da bu süreçte olabilir görülmeli (hatta yanlış istihbaratla onlarca sivil de ölebiliyor Uludere’de olduğu gibi) o zaman Ankara’nın Tel Aviv’e tepkisi ne kadar kendi içinde tutarlı?

 

90’lı yıllarda Filistinli gruplar için kocaman kocaman “terör” puntoları yazan Türk medyasının bugün birden direnişçi olarak tanımlaması ama hala PKK’yı “terörist” olarak nitelemesi ne kadar gerçeği yansıtıyor?

 

Halbuki iki tarafta da birer devlet ve birer direnen kesim yok mu?

Neden bu konuda en “demokratlar” bile söz İsrail’e geldiğinde savaş baltalarını çıkartıveriyorlar?

 

Aslında sorunun yanıtı basit.

Türkiye’nin genlerine işlemiş antisemitizm.

 

Her İsrail operasyonunda kamuoyunda yükselen Yahudi düşmanlığı bu tavrın nedenini açıklamaya yeterli değil mi?