Bu ülkeyi 2000’li yıllara kadar yönetenler bu ülkeye öyle kötülükler yapmışlar ki toplum AKP hükümetinin her yaptığına neredeyse evet diyor. Ya onayladığından, ya ses çıkarmanın bir işe yaramayacağını düşündüğünden ya da biraz daha bekleyelim bakalım dediğinden olan biten ve aklının almadığı birçok meselede sesini çıkarmıyor.


Bu sessizlikten olsa gerek AKP de neredeyse her yaptığını iyi yaptığını düşünerek gazlamış gidiyor. Muhalefetin bu gidişteki sorunları toplumun gündemine getirmek yerine “toptan inkâr” siyasetiyle meşgul olması AKP’nin işini kolaylaştırıyor ve hegemonyasının artmasına yardımcı oluyor. Erdoğan’ın ikide bir Kılıçdaroğlu’nun muhalefetinden memnun olduğunu söylemesi de bu yüzden.


AKP’nin düzgün işlerinin yanısıra yaptığı yanlış işlerin başında özelleştirme konusu geliyor. Bu konu bu ülkede öyle suyu çıkarılmış bir konudur ki özelleştirme neden ve nasıl yapılır soruları anlamlarını yitirmiş sorulardır. Anlamları yitirilmiş olduğundan da yapılanlarla ilgili garip bir vurdumduymazlık hâkimdir.


Bu özelleştirmelerden biri İDO’nun özelleştirilmesidir. Bunun bir sorun olduğunu nereden mi çıkarıyorum. Alın bakın şu İDO açıklamasına:



“İDO, yeni bir hizmetiyle daha yolcularının karşısına çıkıyor; ‘öncelikli geçiş sistemi’. Bugün faaliyete geçen uygulama, özellikle gideceği yere acil ulaşması gereken ve beklemek istemeyenlere öncelikli biniş ve öncelikli iniş avantajı sağlıyor. Sistem, Eskihisar-Topçular arasında yapılan araba vapuru seferlerinde özel gişelerde ayrı bir şeritten gerçekleştiriliyor.”


Böyle bir açıklamayı okuyunca mutlu olanlar da olabilir ama bu aslında vatandaşlar arasında “fiyat ayrımcılığı” yapmaktır ve aslında kanunlarımıza göre de yasaktır. Mesela 4054 sayılı Rekabeti Koruma Kanunu’na göre “Eşit durumdaki alıcılara aynı ve eşit hak, yükümlülük ve edimler için farklı şartlar ileri sürerek, doğrudan veya dolaylı olarak ayırımcılık yapılması hukuka aykırı ve yasaktır”. Üstelik bu durum neredeyse bütün dünya ülkelerinde yasaktır.


Yasak mıdır?


Yasaktır!


Ama Türkiye’de değil!


Üstelik özelleştirme ihalesi öncesinde Rekabet Kurumu’nun Mesleki Daire Görüşü’nde bu tehlikeye dikkat çekilmiş olduğu halde... Deniyor ki: “Marmara Denizi’nin kuzeyi ve güneyi arasında feribot taşımacılığı pazarında yer alan hatlardan, Eskihisar-Topçular hattı ile Pendik-Yalova hattının ve Yenikapı-Bursa hattı ile Yenikapı-Bandırma veya Yenikapı-Yalova hattının birlikte satışının rekabetçi endişeler yaratabileceği; Ayrıca, alıcı adayları belli olduktan sonra 4054 sayılı Kanun’un ilgili maddelerine aykırılıklar ve sakıncalar belirlenmesi halinde, devirle ilgili koşul ve yükümlülükler getirilebileceği veya devre izin verilmeyebileceği, dolayısıyla bu hususun ihaleye katılacak teşebbüsün/ teşebbüslerin bilgisine sunulmasının gerekli olduğu hususları İBB’ye iletilmiştir.”


Peki, ne olmuş İDO’yu alan firma İDO’yu aldıktan bir süre sonra aldığı hatlardan birinde yasaya aykırı bir uygulama başlatmış. Ses var mı? Yok! Ses olmadığı gibi arada bir basına yansıyan haberlerden sıranın şimdi İSPARK’a gelmiş olduğunu anlıyoruz.


Bu türden özelleştirmelerle önü açılan “serbest piyasa ekonomisinin” toplumun yararına olma olasılığı çok düşük. Daha doğrusu 2008 krizine yol açan “serbest piyasanın” bu, “bir koyundan birden fazla post çıkarmak” anlayışıyla iş yapma mantığının yanlışlığı gün gibi ortadayken Eskihisar’da kuyruğa girmiş insanların arasından farklı ücret alarak birden fazla post çıkarmaya çalışmak bence ne kanunlara ne vicdana ve ne de İslam’a uygundur. İlgililere ve bu arada muhalefete duyurulur.