Herkesin satır kullandığı yerde, ben; satır arasına, satir atarım…

Pişmiş aşa su katarım!

Ben kaçarım!

Tutabilen, tutar!

Bir arkadaşa bakıp çıkarım…

Bakarım!

Haraç mezat…

Akıl satarım!

Ustam ölmüş ben satarım!

Arada sırada…

Bıkarım!

Zaten…

Yenilgi yılları okulunda mezun vermeye başladık yine!

Bak!

Yengiler umut ediyoruz biteviye…

En azından daha iyi yenileceğiz!

Diye…

Bundan gari böyle biline…

Edep ya hu!

Galebe çalan çalana…

Ama velakin mühim bir şey yok!

Asayiş berkemal!

Ölmeye vakit çok…

Yok!

Tam da havamdayım!

Gelmeyin üzerime…

Daha fazlası yok!

Gökyüzü parçalı umutlu…

Deniz mutedil kavgalı…

Zaman!

Alayına isyan!

Zamanı…

***

Nuray Mert’in Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazısı üzerine…