10 Ekim’de, PKK’nın açıklamalarına göre üçü üst düzey olmak üzere yedi PKK’lı öldürüldü.
14 Ekim’de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, sürpriz bir şekilde Yüksekova, Hakkâri ve Şırnak’a gidip, jandarma ve komando birliklerini ziyaret etti.
18 Ekim’i 19 Ekim’e bağlayan gece, Hakkâri’de 24 askerin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan PKK saldırısı gerçekleşti. PKK ilk başta saldırının sınırötesi harekâta hazırlanan birlikleri hedef aldığını açıkladı. Daha sonra ise saldırının 10 Ekim’de öldürülen örgüt yöneticilerinin intikamı için gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Bunun üzerine ordu bir kısmı sınıriçi, bir kısmı sınırötesi bir operasyona başladı. Genelkurmay’ın açıklamalarına göre 49 PKK üyesi öldürüldü.
20 Ekim’de KDP Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani, “Biz Türkiye’yle birlikteyiz” açıklamasını yaptı. Başbakan Erdoğan ise konuyu Obama ve Mesud Barzani ile konuştuğunu söyleyip ABD-Türkiye ve Irak’ın beraber çalışacağını belirtti ve “Çünkü burada peşmergelerle birlikte yapmamız gereken işler var” dedi.
21 Ekim’de ABD Başkanı Obama, ABD birliklerinin yıl sonuna kadar Irak’tan çekileceğini duyurdu. Irak’ta sadece ABD Büyükelçiliği ve konsolosluklarını koruma amaçlı çok sınırlı bir güç kalacak. Irak ordusunu eğitmek için kalması planlanan ABD birlikleri de dokunulmazlık konusunda çıkan uyuşmazlık nedeniyle ABD’ye dönecek. 

Temo suikastının rolü
Çok az geriye gidelim. 8 Ekim’de Suriyeli Kürt önderlerinden Meşal Temo öldürüldü. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Temo’yu öldürenin Beşşar Esad rejimi olduğunu düşündüğünü söyledi.
Suriye’de PKK’ya yakın PYD’nin lideri Salih Mislim ise cinayetin ardında Türkiye’nin de olabileceğini ileri sürdü.
Salih Mislim, Temo cinayetinden önce Express dergisine verdiği röportajda, PYD’nin Esad’a karşı savaşan muhaliflere katılmadığını anlatıyor. Röportaja göre PYD, Müslüman Kardeşler’e güvenmiyor, kendilerine karşı silahlı bir müdahale olmadığı sürece silaha başvurmayacak ve Esad’ın yaklaşık 30.000 kimliksiz Kürt’e kimlik vermesini olumlu karşılıyor.
Bunlar Temo’nun öldürülmesinden önceydi. PYD lideri Mislim suikasttan sonra Kürtleri Esad’a karşı silaha sarılmaya itip Müslüman Kardeşler’in güdümüne sokmak isteyenlerin Temo’yu öldürdüğünü ileri sürüyor.
Bir tuhaf tesadüfe de Taraf gazetesinden Yıldıray Oğur dikkat çekti. Meşal Temo’nun öldürülmesinden birkaç saat önce, PKK yöneticisi Cemil Bayık şu açıklamayı yapmıştı: “Kürtler, Türk devleti Suriye’ye bir müdahale ederse buna karşı da en şiddetli direnişi gösterecektir. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.” Bayık’ın açıklamasının tamamına bakıldığında ise Kürtlerin Suriye’de bazı hak kazanımları olursa ve Türkiye bunu engellemek için müdahale ederse direniş gösterileceğini ifade ettiği anlaşılıyor.
“PKK’yı Suriye mi kullanıyor” sorusunun cevabı, Temo’yu kimin neden öldürdüğü sorusunun cevabıyla bağlantılı.
İşin bir de İran ve PJAK boyutu var, ancak o da başka bir yazıya kalsın.
Zaten basında yer almış bu bilgileri neden bir araya getirdim? Öncelikle son on beş gündür olanları tam takip edemeyenler, kronolojik akışı görebilsin diye.
Bir de gaza gelip, sınırötelerine gitmeye çalışılırken, “ABD’nin boşalttığı bir Irak’a zabıta mı yazılıyoruz” sorusunu sormak için. Birisinin ABD çekildikten sonra Kuzay Irak’ı rövanşist Iraklı güçlerden koruyup istikrarı sağlaması gerekiyor, değil mi?
Bol ajitasyonlu, helikopterli, tanklı manşetlerle galeyana gelmemek gerek.