15 Şubat 98'de geldi, hepimiz bağrımıza bastık...

Stad yaptı, tesis yaptı... Hepsini yaptı, faydası da çok oldu.

Peki neden bu sene Fenerbahçe taraftarı isyanda, neden hiç olmadı kadar üzgün bu taraftar? Sebebi belli değil mi? Evet, belli. Ersun Yanal... O'nun gönderilmesi, 2014-2015 sezonunun kaybedilmesi demekti.

Fenerbahçe gibi dev bir camiaya, tecrübesiz İsmail Kartal'ın layık görülmesi kocaman bir hataydı.

''Biz kimsenin özel hayatına karışmayız, bizi ilgilendirmez'' diyen sayın Aziz Yıldırım değil miydi?

Ancak  bu söylemin  sonunda, gönderilen isim Ersun Yanal oldu. Ve ardından da:

''Bir bilgisayardır tutturmuş gidiyor. İşte benim de önümde bilgisayar var. Bilgisayarla şampiyonluk falan olmaz. Ben futbolculara paralarını zamanında ödemesem şampiyon falan olamazdık'' dendi.

Bunlar çok küçük detaylar, çerçevenin içindeki küçük kısımlar. Çerçeveye geniş bir açıdan bakacak olur isek eğer;

Stad dolmuyor, taraftar takıma resmen küstü. Camiada soğukluk var, birlik ve beraberlik kalmadı. Peki ya neden?

Futbolcular mı, teknik adam mı, yönetim mi suçlu? Hepsi suçludur ancak hepsinin ötesinde başkan Aziz Yıldırım var. Ben demiyorum, taraftar diyor.

Alex suçludur, Pierre Van Hooijdonk, Aykut Kocaman, Ersun Yanal, taraftar, sonrasında Zico, idareciler, Volkan Ballı ve diğerleri... Hatta Aziz Yıldırım'ın kardeşi Ali Yıldırım'da...

Saydıklarımız ve sayamadığımız herkes suçsuzdur.

Ancak başkanlığı dönemi boyunca;

Galatasaray 8 kez şampiyon olmuş, Fenerbahçe ise 5 şampiyonlukta kalmış...

Şampiyonluk sayısında Fenerbahçe'nin daha üstün, fakat sonradan dezavantajlı konuma düşmesi...

Vefa, vefa diyerek Selçuk Şahin'i kadroda tutarken; Fenerbahçe tarihinin en başarılı oyuncusu ve en başarılı kaptanı Alex De Souza için vefanın geçerli olmaması...

"Dünya devi olacağız", "2010'a kadar Avrupa'da kupa kaldıracağız", "CAS namusumuzdur, UEFA çatırdayacak", "Zamanı geldiğinde konuşacağım", "Stadyumun üstü kapanacak, akustik düzenlemesi yapılacak" diyen Aziz Yıldırım suçsuzdur arkadaşlar.

Ayrıca, GFB için demediğini bırakmayan Aziz Yıldırım; 6-7 sene öncesine kadar GFB'ye bedavadan deste deste kağıt bilet dağıtırken de biz suçluyduk arkadaşlar.

Diyeceğim şudur ki,

Bizler Aziz Yıldırım'ı sevdik, bağrımıza bastık ve ''Büyük Başkan'' diye nitelendirdik. 3 Temmuz'da adliyelerde, sokaklarda, haykırdık ve sabahladık. Tahliye haberinde ağlayarak birbirimize sarıldık.

Ancak, Fenerbahçe için kan değişimi şarttır. Umuyorum ki kongre üyeleri de bunun farkındadır.