Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün baskı ve yıldırma siyasetine karşı Grup Yorum üyeleri müziklerini yapmak ve şarkılarını yeniden halklar ile birlikte, alanlarda/meydanlarda söylemek için aylardır zorlu bir direnişin içindeler.

Bugün eylemlerinin 300. günü...

Grup Yorum sanatçısı İbrahim Göçek eyleminin 256. gününde 28 Şubat Evrensel Gazetesi’ne verdiği röportajda; “Bizler yaşamak istiyoruz. Bizi yaşatın diyorum, biz ölmek istemiyoruz. Biz konser yapmak istiyoruz. Basgitar çalmak istiyorum, benim elimde basgitar olmalı. Ben basgitar çalacağım. Helin şarkı söyleyecek, birlikte albümler yapacağız. Hapishanede bir sürü beste yaptım. Bu besteleri tekrar stüdyo ortamında kaydetmek istiyorum. Bunların önüne kimse engel olmamalı. Tüm sanatçı dostlarıma buradan ellerimi uzatıyorum, daha çok sahiplenmelerini istiyorum” diyordu.

35 yıllık müzik/sanat tarihinde her türlü baskı ve şiddet ile karşı karşıya gelen Grup Yorum üyeleri mücadelelerinden hiç vaz geçmediler. Bu mücadelede çok bedel ödediler.

Grup Yorum sanatçısı Ayçe İdil Erkmen 26 temmuz 1996 tarihinde canakkale cezaevi'nde ölüm orucunda yaşamını yitirmiştik. Ve yitirmeye devam ediyoruz. Gidişinin ardında kardeşi; “Bir daha hiç göremeyecektim onu. Bir daha hiç ama hiç kızdıramayacaktım. Bir daha sesini duyamayacak; o, dünyanın en ikna edici sözlerini dinleyemeyecektim. Aramızda niye 10 yaş fark vardı ki sanki...

Hiç olmazsa 5 yıl olsaydı...

Onunla beş yıl daha birlikte olurduk, kim bilir belki çok daha fazla şey paylaşırdık. Belkisi fazla, mutlaka öyle olurdu. O gitti, bana ablamın kardeşi olma onuru kaldı... “

Helin Bölek’de katıldı bu sonsuz yolculuğa; Ölüm orucu eyleminin 288. gününde 3 Nisan tarihinde aramızda ayrıldı. Gidişinden sonra bir dinleyicisi; “Vakti zamanında bir konserde sohbet etme imkanı bulmuştum çok sempatik ve içten bir insan Helin. Şimdi onları kaybedilecek olmanın verdiği hüzün tarif edilemez,” şeklinde duygularını ifade ediyor.

Helin Bölek bir daha şarkılarını söyleyemeyecek.

Ancak İbrahim için hala vakit var.

Grup Yorumun her bir sanatçısı bir borandır; ”Boran bir yaban kuştur. gökyüzünün mavisine bata çıka bir maviş kuş. konmaz hiçbir yere. yuvasından bozkırlara koşan sulardan yuvasına. çok zor yakalanır. şahin bile tutamaz onu kanadından. yabandır. asidir ha, rengi kadar güzeldir.”

Tepemizde zulüm hiç eksik olmadı/olmayacak, bir şekilde kavgamızı yürütürken yaşamalı ve yaşatmalıyız. Bunun yollarını bulmalıyız.

Hayat; ideolojilerin o siyah beyaz sınırlarına hiç bir zaman sığmadı/sığmayacak. Elbette direneceğiz bildiğimiz/edindiğimiz yol ve yöntemler ile. Ancak bugün için herkesin kendi politik aidiyetini, kupkuru, yaşamı öteleyen ve zaman zaman da egemeninin eril/militer diline dönen dilini, siyasetini, yaklaşımını bir kenara bırakarak “İbrahim’i yaşatmak için neler yapabiliriz?” diye düşünmesi, bir şeyler yapması gerekiyor.

Ölüm orucundaki grup üyelerinin talepleri şöyle:

  • Sürekli baskına uğrayan, terörize edilmeye çalışılan ve Grup Yorum'un çalışmalarını yürüttüğü İdil Kültür Merkezine polis baskınları son bulsun.
  • Grup Yorum üyeleri Bakanlığın arananlar listelerinden çıkarılsın.
  • Yaklaşık 3 yıldır neredeyse tüm konserleri yasaklanan Grup Yorum üzerindeki konser yasakları kaldırılsın.
  • Yorum üyeleri haklarında açılan davalar düşürülsün.
  • Tutuklu Grup Yorum üyeleri serbest bırakılsın.

Geç olmadan…