Türkiye’de referandum sonuçlarını konuşmaya devam edeceğiz.

Türkiye’deki referandum sürecinin adil, demokratik ve eşit koşullarda yapıldığını söyleyecek tek bir insan bile çıkmaz/çıkamaz. Hayır, kampanyasını yürüten bütün kesimlere baskı, şiddet, gözaltı, tutuklamalar ile devam eden bir süreç oldu.

Devlet/AKP/MHP’nin bütün baskı ve şiddetine rağmen çıkan sonuç halklarımızın susturulup bastırılamadığını gösteriyor. Edirne’den Şırnak, Hakkâri’ye muazzam bir karşı duruş/direniş var.

Başta Demirtaş olmak üzere HDP’lilerin neden rehin tutuldukları çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Demirtaş ve arkadaşları özgür koşullarda referandum kampanyası yürütüyor olsaydı şu an çok başka şeyler konuşacaktık.

Bu sonuçlar bize Gezi ile sokaklarda görünürlük kazanan birlikteliğin her şeye rağmen sandıklarda devam ettiğini gösteriyor. O zaman bir kez daha hızla toplanmak ve devam etmek gerekiyor. “Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı” diyen Emma Goldman’ı da aklımızda tutarak diktatörlüğe karşı ortaya çıkan bu “hayır”ı daha da güçlü örmek için yeni bir şeyler yapmalı. Bunun ilk adımı hemen şimdi tutsak/rehin tutulan bütün HDP’liler için bir kampanya başlatmak ve mutlaka sokaklarda olmalarını sağlamak gerekiyor.

HDP’nin tutsak/rehin tutulmasında CHP birinci derece sorumludur. CHP’nin başındaki insan “siz meclise getirin biz gerekeni yaparız” diyerek HDP’nin tutsak/rehin edilmesinde suç ortağı olmuştur. Dün bütün usulsüzlüklere rağmen bir şey yapamayan gene CHP’dir. Halkların, emeğin ve kadınların emekleri üzerinde AKP’nin istediği her şeyi yapan bu akıl ile tutarlı yol almak mümkün değildir. CHP ile hareket eden kitleler de bunu çok açık bir şekilde görüyorlar.

Her şeye rağmen ortada bir karşı duruş/direniş var. Türkiye’de hayatın bir araya getirdiği bu muazzam halk gücüne uygun bir direniş hattı örmek gerekiyor. Yazılı olup olmaması bir tarafa, birlikte ortak yaşam iradesini ona uygun örgütlenmelere dönüştürmek gerekiyor. AKP/R.T.E. çok hızlı bir şekilde yaşadığı bu zor durumda kendisini çıkarmak için harekete geçecektir. Buna karşı en etkili söz ve eylem hattını kurmadan durdurmak mümkün olmayacaktır.

Hayatın içinde, sokaklarda, yaşam alanlarımızdan doğru hızlı bir şekilde daha radikal bir direniş ve kendini kurma hattı kurulmalıdır. Kürtler, Aleviler, kadınlar, gençler çok açık bir şekilde onların sahasında dün bir kez daha hayır dedi. Bu hayır kendisine yeni örgütlenme alanlar dayatıyor. Dünkü sonuçlar bir karamsarlık, yılgınlık yaratmadı, tam tersine daha ciddi bir tepki var. 7 Haziran çok başka bir şeyler söylemişti, söylemeye devam ediyor.

16 Nisan bize bir kez daha 7 Haziran yolunda yürüyün diyor!