"Bakın çözüm sürecine bakın. Her televizyona çıkan varsa yoksa Kürt sorunu diyor. Bununla adeta ülkemizi parçalamanın gayreti içerisine giriyorlar. Bu ülkedeki mevcut etnik köklerin hepsini kendilerine yönelik sorunları var. Varsa yoksa Kürt sorunu. Kürt sorunu yok.

“Ben bunu 2005 yılında Diyarbakır’da söyledim ve bu işi bitirdik. Kapattık.

Bu akıl almaz sözler; "bir eli yağda bir eli balda hakkım ha hakkım diyerek durmadan ağlayan Kürtleri" memnun etmek için ömrünü heba eden Tayyip Erdoğan'ın.

“Devlet kanuna nizama göre hareket etmek zorunda ama PKK’nin böyle bir sıkıntısı yok. Dolayısıyla siz Müslümanlar devleti beklerseniz PKK sizi yok eder. Siz kanuna ve nizama uymak zorunda değilsiniz. Devletin yapamadığı bazı şeyleri sizin yapmanız lazım. Kendinizi koruyacak tedbirler almalısınız. Bu da ancak silahlanma ile mümkün” ifadelerini kullandı.

Bu sözler de ismi lazım olmayan bir AKP yöneticisinin Van'da katıldığı bir sempozyumda içindeki faşizmi dışa vurmuş hali.

***************

Bu ülke bir solgunluk mevsimini daha kaldırabilir mi?

Hayır diyorsanız; bu şuursuz inkâra engel olun.

Her tartışmalı olaydan sonra "hak yemeyen derviş edasıyla" her şeyden şüphe edin Tayyip Erdoğan'ın samimiyetinden şüphe etmeyin diyen Ahmet Hakan'ın söylemine geldik nihayet.

***************

Kendi ihtirasını görmekten aciz bir yanılgı, belki de kudretinden şaşkına dönen bir patavatsızlık var mevcut iktidarda.

İnkârından, düşman yaratma gayretinden bunu anlıyoruz.

Ustasından rol çalan çırak telaşıyla "bir ışık görüyoruz" diyen çoluk çocuğun aklı evvel söylemlerine kulak verecek olursak bu pervasızlık bile minnet vesilesi.

Öyle ya "çözüm sürecini" yürütüyor!

Peki çözüm süreci denilen şey, o esrarengiz neyin nesi?

Neyi çözmeye çalışıyor?

Kime silah bıraktırmak için bin bir takla atıyorsunuz?

Tam bu noktada akılla izahı mümkün olmayan bir gariplik ortaya çıkıyor!

Kürt sorunu yok madem, peki o baldıran zehiri içme durumları, kefen giyen, ölüme meydan okuyan yiğitlik naraları neyin nesidir?

Her tartışmalı olaydan sonra Öcalan'ın kapısını ne diye çalıyorsunuz?

Öcalan'ın kaleme aldığı müzakere metnini ne diye Dolmabahçe Sarayı'nda kamuoyuna açıklıyorsunuz?

***************

Mahalle kavgasında bile asgari müşterekte bir araya gelmenin ön şartı karşındakine saygı göstermektir.

Kürtlere saygı gösterin!

Yıllar yılı yarattığınız cehennem, yaşattığınız insanı insanlığından utandıran şeyler için utanç duymanız gerekirken, umarsızca Kürt düşmanlığı üzerinden rant devşirme gayretindesiniz.

Bozuk ruh halinin yansıması olan ve sizin adına milliyetçilik dediğiniz "tükenmişlik" hâlâ Kürtleri inkâr etmekten daha cazip.

Sizin belanız bu olacak!

***************

Kırk yıldır ülkenin bir bölümünü cehenneme çevirmişsin, yakmışsın, sürgün etmişsin, talan etmişsin, sokakları kasıp kavuran bir cinayet şebekesi peydahlayıp Kürtlerin sırtında boza pişirmişsin, bütün bunlar yetmiyor bir de görmezlikten geliyorsun!

Devlet Kürt çocuklarını çatır çatır öldürdüğünde bile "aman canım fazla da abartmayın ışık görüyoruz" diyen vicdan yoksunları için "Kürt sorunu" olmayabilir; fakat Kürtler için, Kürtlerin yüreğindeki acıyı yüreğinde hissedenler için bu sorun vardır.

***************

Ya PKK'ye karşı silahlanın diyen ırkçılığa ne demeli?

Kirli geçmişine heves eden başka bir ülke bulamazsınız şu gök kubbenin altında.

Kürd’ü Kürd'e düşman etmenin sizin deyiminizle "kırdırmanın" yollarını aradınız.

Koruculuk sistemi bunun neticesiydi. Fakir halkın iradesine ucuz nefislerinden istifade edip el koymak ve defakto bir karşı güç oluşturmaktı.

Belki istenilen düzeyde bir güç yaratmadılar ama çok can yaktılar, çok ocak söndürdüler.

Bölge'de korkunç olaylara sebep olan Koruculuk sistemi şiddetin belki de yavaşlamış haliydi.

En kötüsü dini sömürüsüyle palazlanan Hizbullah'tı. Meşhur "domuz bağı" işkencelerinin adresi oldular. Neler yapmadılar ki, devletin bir ıslığı yeterdi onlarca canı almaları için. Devlet ıslık çaldı onlar vahşice cinayet işledi.

Devlet onlardan ümidini hiç kesmedi.

Türk Dil Kurumu bu ruh haline "müsait" der mi bilmem ama kullanılmaya elverişli oldukları aşikar.

Öyle ki AKP yöneticisi veryansın eder gibi silahlanın diyor. Biz "kerhen" de olsa demokrasiye uymak zorundayız ama sizin öyle bir sorununuz yok...

Silahlanın ve Kürtlerin canına okumaya başlayın!

***************

Kürtlerin hakim olduğu bir ülkede, Türklere seslenerek "neyiniz eksik yahu" diyen bir Kürt yöneticinin olmamasına çok sevinsek de, durum hiç de iç açıcı değil.

Ve geriye tek bir şey kalıyor; her Müslüman Türk'tür, Kürt sorunu yoktur.