Ne mükemmel dizi kahramanı olurlardı: Gözünü anahtar deliğinden ayırmayan, mahallemizin namus bekçisi “münasebetsiz” İffet hanım ile her tür namussuzluğu yapan, ama bunu avucuna düşürdüklerinin rızasıyla yaptığını söyleyerek aklanan iffetsiz Rıza beyin maceraları...
* * *
Bu iki ismi öyle sık yan yana görür olduk ki...
Dün, Milliyet’in manşetinde, Gökçer Tahincioğlu’nun haberinde yine birlikteydiler.
Mardin’de 13 yaşındaki N.Ç.’ye, aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 26 kişi tecavüz etmişti ya...
Mahkemenin gerekçeli kararından anlıyoruz ki, bu olayda asıl suçlu, yakalanan tecavüzcüler değilmiş.
Asıl suçlu, “kendi yaşadıkları iffetsiz hayatı 13 yaşında bir çocuğa da yaşatan iki iffetsiz kadın”mış.
Mahkeme heyeti, N.Ç.’yi pazarlayan iki kadına kızmış, takdir indirimi yapmamış, alt sınırın üzerinde ceza vermiş.
Tecavüzcü erkekler mi?
Mahkeme heyeti, onlara takdir indirimi yapmış.
Çünkü araya Rıza bey girmiş. N.Ç.’nin, 26 erkeğin koynuna kendi rızasıyla girdiği yorumu yapılmış. Adamların 13’lük kıza yönelik eyleminin (yani tecavüzün) “zorla” değil “rızaen” alıkoyma olduğu belirlenmiş. Fuhşa razı olanın yaşı önemsenmemiş.
İşin içinde Rıza olunca İffet detaya takılmazmış.
Gerekçeli kararı okuyunca davanın bilirkişisinin, dekolteyi tecavüze bahane sayan Selçuklu ilahiyatçı olabileceğini düşündüm. Dekolteli çocuk kuyruk sallamıştır; mahalleli peşinden gitmiştir muhtemelen...
* * *
Manzaranın özeti şu:
İffet hanım, kamu görevlisi Rıza beyi minicik çocukla iş üstünde yakalıyor.
Rıza bey, “Ama İffet, bunu çocuk kendisi istedi. Aha da şu kadınlar bana getirdi” diyor.
İffet hanım teyze de hem şehrin adı kirlenmesin, hem kamu görevlisine leke sürülmesin diye “Eh, alan razı veren razı” diyerek Rıza’yı takdir ediyor; “Sizi gidi namussuzlar” diye iffetsiz satıcı kadınların üstüne yürüyor.
Bu tablo karşısında İffet hanımla Rıza beyin bir nevi iş ortağı olduğunu düşünmez misiniz?
Rıza bey önce razı, sonra iğfal ediyor (ya da tersi), İffet hanım da bu durumu önce kabul, sonra takdir ediyor.
İğfalde kamu-özel teşebbüs ortaklığı...
Yargıyla tecavüzcünün örtbas dayanışması...
Çocuk beceri kursiyerlerinin takdirname töreni...
* * *
Bu arada bir tecavüzcüye de en alt sınırdan 5 yıl vermişler.
Ama o “Ben işi bitiremedim” diye savunma yapmış.
Bunun üzerine mahkeme heyeti “eylem teşebbüs aşamasında kalmıştır” yorumuna varmış. Takdir hakkını kullanıp “eksik teşebbüs”ten cezayı 3’te 2 indirmiş. Bir de “iyi hal” indirimi yapıp cezayı 1 yıl 4 ay diye kesmiş.
Mahkemenin “kandırılmış eylemciler”i bu kadar “takdir” etmesi hakikaten gözyaşartıcı...
Bu gidişle “iyi hal”lerinin devamı ve eksik kalmış teşebbüslerini yakında tamamlamaları sürpriz olmaz.
Keşke bu takdire şayan müteşebbisleri, iş başındaki kamu görevlilerini, çocuk yaşta yatağa düşmeyi bir de şimdi 21 yaşına gelen N.Ç.’den dinleyebilseydik.
Rıza neymiş, İffet kimdeymiş, o zaman öğrenirdik.