İlk kez bir yazı yazarken ne diyeceğimi, ne yazacağımı bilmiyorum. Bilmiyorum; çünkü ölümün pençelediği Cizre’de insanlar öldürülmeye devam ediyor. Ne yaparsak yapalım, ne dersek diyelim, ne yaşanırsa yaşansın, İNANMIYORLAR.

Cizre’de bir tecridin olduğuna inanmıyorlar, 5000 özel harekatçının olduğu şehrin 200 militanın denetiminde olduğuna inanıyorlar. .

Cizre’de şu ana kadar hiçbir sivilin ölmediğine inanıyorlar, ölen onlarca kişi olduğuna inanmıyorlar..

35 günlük bir bebeğin Cizre’de öldürüldüğüne inanmıyorlar; tanıkların, şahitlerin, anne ve babaların kendi çocuklarını öldürüldüğüne inanıyorlar sırf devleti zor durumda bırakmak için.

Orada devletin şefkatli ellerinde hiç ölüm olmadığına inanıyorlar; öldürülen insanların sıcaktan kokmaması için derin dondurucularda bekletildiğine inanmıyorlar…

Ölüleri defnetmek için beyaz bayrak açıldığına inanmıyorlar; sırf devleti dünyaya karşı zor durumda bırakmak için mizansen yaptıklarına inanıyorlar..

10 güne yakındır Cizre halkının açlıkla susuzlukla terbiye edildiğine inanmıyorlar; devletin her gün oraya gıda ve su desteği yaptığına inanıyorlar.

Minarelere keskin nişancılar konulduğuna ve günlerdir Cizre’de ezan okunamadığına inanmıyorlar ama Allaha inanıyorlar.

Cizre’de Hendeklerin kazıldığına inanıyorlar, neden kazıldıklarına inanmıyorlar.

Küçücük çocukların kadınların keskin nişancılar tarafından vurulduğuna, bebeğini korumak için ölen anneye ve yaralı bebeğe inanmıyorlar onların kendi kendini patlattıklarına inanıyorlar.

Devletin değil Kürt hareketinin süreci bitirdiğine inanıyorlar, 7 Haziran’dan önce HDP’ye 170’ten fazla saldırıya rağmen sürecin devam ettiğine inanmıyorlar.

Berkin’in ekmek almaya giderken vurulduğuna inanıyorlar, ekmek almaya giden 4 çocuğun güvenlik güçleri tarafından vurulduğuna inanmıyorlar.

Türkiye’de basın özgürlüğüne inanıyorlar, basına ve internete yapılan sansüre ve saldırıya inanmıyorlar.

Cizre’yi bırakmadıklarına inanıyorlar, devletin orada suç işleyip üstünü örttüğüne inanmıyorlar.

Cizre’de her şeyin normal seyrettiğine inanıyorlar; orada şiddetin önüne geçmeye çalışan HDP’li vekillerin olduğuna inanmıyorlar. .

Cizre’nin zorla o halde olduğuna inanıyorlar; oradaki halkın kendi iradesi olduğuna inanmıyorlar.

TV’lerin haber bültenlerinde söylediklerine inanıyorlar; Cizre’den haber yapan gazetecilere inanmıyorlar.

Demokratik hak diye protestoya inanıyorlar, bazı protestocuların yağma ve lincine inanmıyorlar.

Barışa inanıyorlar, barış için karşılıklı ateşkes olması gerektiğine inanmıyorlar.

Çatışmaların terör olduğuna inanıyorlar, savaşın saray savunması olduğuna inanmıyorlar.

Gezi’de polis şiddetine inanıyorlar, Cizre’dekinin aynı polis olduğuna inanmıyorlar.

 HDP’nin 7 Haziran’dan sonra AKP ile “Ilımlı İslam devleti” kuracağına inanıyorlar, HDP’nin onu başkan yaptırmadığına inanmıyorlar.

HDP’nin meclisten atılması gerektiğine inanıyorlar, 6 milyon oy aldığına inanmıyorlar.

Savaşa karşı olan herkesin terörist olduğuna inanıyorlar, barış için çabaladığımıza inanmıyorlar.

Devletin Gezi’de binlerce insanı 10 dakikada parktan çıkardığına inanıyorlar, HDP’nin binalarına saldıranları dağıtmadığına inanmıyorlar.

Dağlıca’da ölen askerlerin bedenlerini komandoların aldığına inanıyorlar, sivil halkın onca görüntüye rağmen gidip askerleri aldığına inanmıyorlar.

Devletin HDP eş genel başkanını, 2 bakanı, milletvekillerini hukuk çerçevesinde kendi güvenlikleri için Cizre’ye bırakmadıklarına inanıyorlar, devletin orada suç işleyip üstünü örttüğüne inanmıyorlar.

İnsanların huzuru için “terörün” öldürerek bitirileceğine inanıyorlar, barış süreci ile barışın tadını aldığına inanmıyorlar.

Ölen güvenlik güçlerinin vatan için öldüğüne inanıyorlar, şehit yakınlarının tepkilerine inanmıyorlar.

Vatan için öleceklerine inanıyorlar, erk sahiplerinin çocuklarının askerliğini ya bedelli yada çürük alarak yaptığına inanmıyorlar..

Bu savaşta sadece “teröristlerin” öldüğüne inanıyorlar, savaşta ya ölüneceğine yada öldürüleceğine inanmıyorlar.

Yandaş basının yaptığı her haberin doğru olduğuna inanıyorlar, aynı basının yaptığı haberin 10 dakika içinde dezenformasyon olduğunun ortaya çıkmasına inanmıyorlar.

Savaşa inanıyorlar, barışa inanmıyorlar.

Bu yazıyı dış güçlerin desteği ile yazdığıma inanıyorlar, vicdanımla yazdığıma inanmıyorlar.