Çok değil bundan 10 sene önce...
“Neden dağa çıktılar?” sorusu sorulamazdı.
Sorulsa bile verilen yanıtlar hep aynı olurdu:
- “Bölücü oldukları için çıktılar” denirdi.
- “Dış güçlerin oyununa geldikleri için çıktılar” denirdi.
- “Aslında dağa çıkanlar Ermeni” bile denirdi.
Biraz insaflı olanlar, en fazla, dağa çıkmakla ekonomik sıkıntılar arasında bir bağlantı kurardı.

AYNI YANITLAR


Çok şükür... Çok şükür...
Artık, “Neden dağa çıktılar?” sorusu sorulduğunda...
Topu taca atmadan konuşabiliyoruz.
Sansürsüz, korkusuz, açık açık...
Gerçekleri söyleyebiliyor, yazabiliyoruz.
Hatta birkaç marjinali dışarıda bırakırsak “Neden dağa çıktılar?” sorusuna bir süredir hepimiz aynı yanıtları veriyoruz.
Diyoruz ki:
* Zulme uğradılar.
* Dilleri yasaklandı.
* Faili meçhullere kurban gittiler.
* Güvenlik politikalarına maruz kaldılar.
* Köyleri boşaltıldı.
* Dışkı bile yedirildi.
* Etnik kimliklerine baskı uygulandı.
* Yok sayıldılar.
* Diyarbakır Zindanı’nda yapılmayan zalimlik kalmadı.

ÇÖZME İRADESİ VAR

 
Ama durun bir dakika!
Bir süredir...
Bu adı geçen büyük zulümler gündemde midir?
* Faili meçhuller devam mı ediyor? 
* İşkence mi var? 
* Köyler bombalanarak boşaltılıyor mu? 
* Etnik kimliği bastırmak için bin türlü oyun oynanıyor mu? 
* Sürgünler söz konusu mu?
* Güvenlik politikalarına mı abanıldı?
Bunların hiçbirine olumlu cevap vermek mümkün değil.
Yetersiz de olsa, tatmin edici olmaktan uzak da olsa...
Bir süredir...
Müzakere var, anlama çabası, çözme iradesi var, tartışma özgürlüğü var.

EN BATIDAN EN DOĞUYA


Sorunlar yok değil.
Ancak...
Bu sorunların hiçbiri, ‘dağa çıkmayı ya da dağda kalmayı haklı çıkaracak’ boyutta değil.
Ve bundan daha önemlisi...
Toplumda sorunun çözülmesi doğrultusunda müthiş bir beklenti var.
En batısından en doğusuna, en ulusalcısından en dindarına kadar toplumun bütün kesimlerinde bir ‘barış’ umudu var.
PKK-MİT görüşmelerinin infial yaratmaması başka türlü nasıl 
açıklanabilir ki?
Kısacası...
Bugün için “Hâlâ neden dağdalar” ya da “Hâlâ neden dağa çıkıyorlar?” sorusunun yanıtı yok.
Esaslı zalimliklerin tümü geçmişte kaldı.
“Hatip Dicle’yi aday yapmadılar da ondan...” ya da “KCK tutuklamaları tam gaz devam ediyor da ondan...” türü cevaplar, dağa çıkış için esaslı bir gerekçe olamaz / olamıyor.
Müzakere masasının terki bile dağı meşru kılamaz.
İşte bu yüzden...
Kim ne derse desin...
Şiddet hangi boyuta gelirse gelsin.
Bilinmelidir ki:
Dağın son günleri yaklaştı.