21.yy’ın ilk çeyreğine çok yaklaşmışken kuzey yarım kürede diyebileceğimiz bölgede, savaşlar oluyor. Ortadoğu her zamanki gibi sıcak çatışmalara sahne oluyor. Rusya ve Ukrayna arasında da çatışmalar mevcut. Avrupa ise bu çatışma ortamlarında, Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı hamlelerden artık direkt etkileniyor. Önlerinde enerji krizi var. Önceki zamanlarda olduğu gibi değil dolaylı bir etkilenmenin olmadığı göze çarpıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi ile birlikte ilk defa özerk bir cumhuriyet olan Çeçenistan’ın adı sık geçmeye başladı. Çeçenistan Özerk Cumhuriyeti’nin şu an ki hali bu. Tabi bu hale gelene kadar Kafkasya bölgesinde çok şey yaşandı. Hatta 1996 yılında Trabzon’da bir feribot, içindeki yolcular ile birlikte rehin de alındı.

RUSLAR İLE İLK TEMAS

Ruslar ile Çeçenlerin ilk teması Rus Çarlığı’nın 1783 yılında Azak Kalesi’ni almasıyla başladı. Müslüman Çeçenler, Ortodoks Ruslara karşı sürekli direniş halinde oldu. Osmanlı Devleti, 19. Ve 20. Yüzyıla Ruslara karşı ilk olarak Şeyh Mansur’u destekledi. Şeyh Mansur, Çeçenistan’da Ruslara karşı Çeçenleri,17 83 yılında “Gazavat Hareketi” altında topladı. Bu direniş ise 1878 Osmanlı- Rus Savaşından sonra Ruslar tarafından bastırıldı. Osmanlı Devleti’nin elinde olan Anapa Kalesine sığınan Şeyh Mansur, buranın da Ruslar tarafından alınması ile birlikte esir edildi. Şeyh Mansur’un ardından Gazavat Hareketi’nin başına Şeyh Şamil geçti. Şeyh Şamil, Rus ordusuna karşı büyük kayıp verdi ve Çarlık ona direnişten vazgeçmesi için mektup yolladı. Fakat Şeyh Şamil mektuptaki teklife ret cevabı verdi. Bunun üzerine Çarlık Rusya topladığı ordu ile 1859 yılında Şeyh Şamil’i yakaladı. Şeyh Şamil hapishanedeyken Hacca gitmek için Çar’dan izin aldı ve Medine’de öldü. Tasavvuf ekolü, Çarlık Dönemi’nde Çeçen Direnişi ile sonuçlandı. Ruslar, ise bu ekolden kaynaklı, döneme “Mürüdizm Dönemi” dedi.

ÇEÇEN - İNGUŞ CUMHURİYETİ

Bolşeviklerin 1917’de yönetime gelmesiyle birlikte Çarlık dağıldı. Çarlığın dağılması ile birlikte Çeçenler, Bolşeviklere karşı geçmişten gelen Müridzm anlayışı ile Bolşeviklere karşı ayaklandı. Bu ayaklanmanın başında ise Uzun Hoca vardı. Ayaklanma çok uzun sürmeden Bolşevikler tarafından bastırıldı. 1921 yılına Bugünkü Kuzey Osetya’nın başkenti olan Vladikavkas’da kongre yapıldı. Sovyet yönetimi o dönem Milletler Halk Komiseri olan Stalin’i oraya gönderdi. Bu kongre sonucun da Özerk Olarak Çeçen- İnguş Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (ÖSSC) kuruldu. Kurulan Cumhuriyet, Sovyetler dağılışına kadar olaysız bir şekilde devam etti.

YÜRÜRLÜĞE GİREMEYEN DEKLARASYON

SSCB Gorbaçov yönetimine geçtiğinde Çeçenler, 1990 yılında “Çeçen- İnguş Cumhuriyeti Devlet Egemenliği Deklarasyonu ”nu imzaladı. Bu deklarasyona göre Rus Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti bünyesinde özerk olan Çeçen- İnguş Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, ayrı bir cumhuriyet olma hakkı kazanıyordu fakat 19-21 Ağustos 1991 SSCB’deki darbe girişimi, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesini engelledi. 21 Aralık 1991’de ise Alma-Ata anlaşması ile Sovyetler Birliği tamamen dağıldı. Dağılmadan önce kendisi hava kuvveti Sovyet Hava Kuvvetleri Generali Olan Cevher Dudayev “ Çeçen Ulusal Kongresi ” başkanı seçildi. Dudeyev o dönem Gorbaçov’un karşısında yer alan, Çeçen- İnguş ÖSSC yönetimini darbe ile devirdi.1 Kasım 1991’de ise Dudayev Çeçenistan’ın bağımsızlığını ilan etti. Resmi olarak olmasa da fiili olarak Çeçenistan hem SSCB’den hem de Rusya’dan ayrılmış oldu. Daha önce yürürlüğe girmeyen deklarasyondan kaynaklı Rusya Federasyonu Çeçenistan’ın bağımsızlığını tanımadı. Rusya Federasyon Başkanı Boris Yeltsin “anayasal düzeni korumak” gerekçesi ile Çeçenistan’da olağanüstü hal ilan etti. Boris Yeltsin, Çeçenistan’ın hukuksal olarak da Rusya Federasyonu’nundan bağımsız olamayacağını belirtti. Komünistler ve Yeltsin arasındaki çekişmelerden kaynaklı 1994 yılına kadar Çeçenistan’a direkt müdahale olmadı.