Bir yılbaşını daha geride bıraktık.

Hem de hiç değişmeyen manzaralarla.

‘Yılbaşı mı kutlanmalı, Mekke’nin fethi mi?’ tartışmaları yine başı çekti.

Yılbaşı kutlamanın caiz olup olmadığı, bu günde hindi almanın manasının ne olduğu yine temcit pilavı misali akşam haberlerinin değişmezi oldu.

İkramiye çıkarsa ne yapılacağına dair hayaller, ‘nerde bizde o şans’ söylemlerine rağmen mutlaka konuşuldu.

Alınmasa da kırmızılara bir göz ucuyla bakıldı, içten içe ‘acaba uğur getirir mi’ diye sormadan edilemedi.

Hindinin günah olduğunu düşünenler mutlaka tavuk satın aldı.

Ünlüsü ünsüzü, siyasetçisi vatandaşı ‘yeni’ için sıraya dizildi.

Taksim’de kalabalık değişmedi.

Boğaz yine ışıl ışıldı.

Yeni yılın ilk doğan bebekleri peşinde koşturdu haberciler ve her yıl olduğu gibi kurmaca haberleri ile ekranlarımızı süslediler.

112 ve 155 ekipleri yine mesaideydi.

Ana haber bültenlerinin en sükseli haberi bir önceki yılın en önemli başlıklarıydı: Dünyada neler oldu, Türkiye’de neleri geride bıraktık?

Ünlüler resmi geçitteydi yine parıltılı üniformalarıyla ekranlarda.

Başbakan ne yapmış, Cumhurbaşkanı neredeymiş, ana muhalefet lideri kiminleymiş, yine merak konusuydu.

Vatandaşın manzarası da aynıydı:

Birkaç aile önceden toplanacaksa bir gün önceden hazırlıklara başlandı.

Evlere bol miktarda portakal, çerez ve bilumum gazlı içecekler depolandı.

Nostaljiyi sevenler tombala, diğerleri okey, tabu, monopoly, jengayı hazır etti.

Partneri olanlar o gün için daha özenliydi; kuaför ve hediyelik eşya esnafı sayelerinde neşelendi, tek taş satışlarını söz konusu etmeye gerek yok.

Yeni başlangıçlar için bu günü bekleyenler oldu.

Tek kanallı yayın dönemindeki kadar olduğu tahmin edilmese de, çoğunluk için eğlencenin tek adresi TV koltuğu kimseciklere bırakılmadı.

Ve mutlaka geri sayıldı.

5, 4, 3, 2,

Ve 1 deyince, birden suratlar düştü.

Hindi, Mekke’nin fethi, caiz, kırmızıydı, çerez, portakal, tombala derken, saatler gece yarısını vurunca büyü bozuldu.

Hele bir de ikramiye çıkmadıysa…

Başlar ve bakışlar yerde, uygun adım yataklara girildi.

Vatandaş için cam ayakkabının tekini getirecek prens yine masallarda kaldı…