Ve sonunda seçim bitti. Bitti de rahatladık mı, hayır… HDP barajı geçip de dengeler değişince, bu kez de erken seçim mi, koalisyon mu tartışmaları başladı. Sokak kulisleri yine hop oturuyor hop kalkıyor. Her yerde hükümet bir yıkılıyor, beş kuruluyor. Seçimden önce seçim olacak diye çalışmalar aksadı, şimdi seçim bitti ne olacak diye, yakında da mübarek ramazan geliyor, 1 ay sonra da malum kurban… Ne zaman çalışacağız diye düşünmeden edemiyor insan. Bir süredir, sık sık sandık başına gittiğimiz; dini ve milli bayramların öncesi, sonrası; bir de yılbaşı geldi gittiyi düşünürsek memleket toplasak 4 aylık çalışma ile iyi ayakta duruyor.

Malum, dengeler değişince Euro da Dolar da fırladı, zengin yine zengin, fakirse yine fakir oldu. Vatandaşın pazar alışverişlerinde, zaten yarıya inmiş olan fileleri bu kez çeyreğe düştü. Aynı vatandaş hükümeti bir yıkıp beş kuradursun yılda toplasanız 4 ay çalışılan bir ülkede nasıl bir ilerleme kaydedileceği kimsenin aklına gelmediği için, yine filler tepişti, çimenler ezildi…

EN GARİBİ KAYSERİ İDİ

Bu seçimin galibi Milliyetçi Hareket Partisi ile Halkların Demokratik Partisi oldu hiç şüphesiz. Bir önceki seçimde parti olarak seçime bile giremeyen HDP barajı geçti, MHP ise iyi çalıştı ve AKP’deki emanet oylarını geri almayı başarabildi. Bana göre en garip sonuç, Kayseri’de cereyan etti. Rakamlar Türkiye’deki yükselişe benzerdi ama bir kent düşünün ki, hem Türk milliyetçiliğini benimseyen hem de reddeden bir başka partinin oylarını yükseltti. Hiç şüphesiz HDP’nin Kayseri’deki yükselişinde Alevi - Kürt çoğunluğun oyları çok etkili oldu. Ama aynı çoğunluk CHP’nin ikinci sıra milletvekili adayı Ali Paşa Tan ve dördüncü sıra milletvekili adayı Feyzullah Keskin’e sıra gelmeyeceğinin çok iyi bilincindeydi. Çünkü CHP’nin Türkiye genelinde olduğu gibi Kayseri’de de başarısız olacağı gerçeği kılavuz istemiyordu. Alevi-Kürt kesime yönelik farkındalık oluşturmak için yapılan çalışmalar da böylelikle yerini bulmuş oldu. Öyle görünüyor ki, ilerleyen günlerde haber değeri taşıyan sosyal konular bakımında sıkıntı çekmeyeceğiz.

CHP MEDYA KURBANI MI OLDU? 

Seçimin kaybedeni de yine hiç şüphesiz CHP oldu. CHP seçim süreci boyunca çok defa ‘ana akım medya’da yer bulamamaktan şikayet etti, bunun arkasına sığındı. Doğan Grubu da HDP’ye yer yer destek verince, CHP’nin stratejisi doğrulandı. Ama bana göre bu, bahaneden öte bir anlam ifade etmiyor. Ana akım medya kadar güçlü bir başka araç olan sosyal medya daha etkin kullanılabilir, seçim bölgeleri gerekirse ev ev dolaşılabilir miydi? Kesinlikle evet. Şurası da var ki, medyanın halkta oluşturduğu söylenen algı kadar, CHP’lilerde de aynı algıyı taşıyordu. Onlar inanmayınca, millet de onlara inanmadı. HDP’nin inancının yarısı CHP’de olsa idi, bugün sonuçlar bambaşka olurdu.

MHP KADIN BAKIŞ AÇISI İLE SINIFTA KALDI 

Ve şükür ki Meclis’teki kadın sayısı bir önceki seçime göre 20 daha arttı. 79 olan kadın vekil sayısı 96’ya yükseldi. AKP’den 41, HDP’den 31, CHP’den 20, MHP’den ise 4 kadın Meclis’te yerini aldı. Vekilin cinsiyeti değil, bakış açısı önemli diyen varsa, katılıyorum. Ama parlamenter sistemde niceliğin para ettiğinin de unutulmaması gerektiğini düşünenlerdenim. MHP Türkiye’de yükseliş kaydetti ama bu konuda sınıfta kaldı.

Dün, seçim sonrasında MHP İl Başkanı Baki Ersoy’un, konuşması esnasında, dördüncü sıra milletvekili adayı İsmihan Gülser Üçok için sarf ettiği sözler, MHP’nin bu konuda neden sınıfta kaldığını net bir şekilde gözler önüne serdi. İl Başkanı Ersoy, konuşmasının ardından, bu başarıya imza atan partililerine, milletvekillerine, adaylara ve aday adaylarına teşekkür etti. Sonra kürsüde kendisi ile birlikte duran milletvekilleri ile adaylarını tanıttı. İl Başkanı Ersoy, sıra dördüncü sıradan aday gösterilen ama seçilemeyen İsmihan Gülser Üçok’a gelince, Üçok’u, ‘adam gibi ders verdi’ şeklinde tanımladı. İl Başkanı Ersoy, sözlerini aynı ile şöyle sürdürdü:

“Şimdi size bir kadın tarif edeceğim, kadın deyip geçmeyin. Öyle bir adamlık dersi verdi ki teşkilatlara, 42 adaydan biri oldu, listeye giremedi. Dördüncü sıra adayımız üniversitedeki kariyerine devam etmek istedi, orada daha fazla faydalı olacağını düşündü buraya kim gelecek dedik. İsmihan Hanım nerede dedik, “Kadın kollarında çalışıyor” dediler. Kendisine söyledik; “Teşkilat ne emrediyorsa ben oradayım” dedi.” 

KADIN KADINDIR, ‘ADAM’ OLMASINA GEREK YOK…

İsmihan Gülser Üçok’a seçim öncesinde yaptığımız röportajda, MHP’nin içinde kadınların sesine çok yer verilmediğini söylediğimde, dışarıdan öyle göründüğünü söylemişti. Ama görünen köy kılavuz istemiyor maalesef. Evet, MHP kadın kolları çok iyi çalışıyor ama Hatice’ye değil, neticeye baktığınızda temsil hakkı yok denecek kadar az. MHP’nin seçimlerde gerçekten yorulan, dişini tırnağına takarak çalışan kadınlarının, Türkiye’nin çalışkan ve güçlü kadın modellerine ihtiyacı olması gerekçesi ile, bu konuya eğilmelerini arzu ve temenni ediyoruz. Tarihin de çok defa kanıtladığı gibi; bu ülkede HAK VERİLMEZ, ALINIR…