Başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar kurulu toplantısı sonrası yapmış olduğu açıklamada “Sur, Silopi, Cizre, İdil ve Yüksekova ilçelerinde yıkılan toplam bina sayısının 6 bin 321” olduğunu söyledi. Açıklamasına “Bunları daire ölçeğinde düşünürsek yaklaşık 11 bin birimdir. Bu yapıların yıkılması ve onarımıyla ilgili süreçte öngörülen toplam maliyet ise 855 milyon lira civarındadır” diyerek devam etti.

Açıklanan merkezler Diyarbakır/Sur, Silopi, Cizre, İdil, Yüksekova.

Şırnak, Hakkari, Silvan, Lice, Hani, Bismil, Derik, Dargeçit, Dicle, Ömerli, Midyat, Varto ve özel güvenlik bölgesi ilan edilen köyler bu listede yok. Sosyal medyaya düşen Şırnak fotoğraflarında yıkılan binalar sayılamıyor.

Verilen bu rakamın ne kadarının gerçekçi ve doğru olduğu kuşkulu. Ya tam araştırma yapılmamış, ya araştırmayı yapanlar ciddiyetsiz davranmış ya da rakamlar, hükümet sözcüsünün açıklayamayacağı kadar çok fazla.

Ayrıca tamamen yıkılmamış ama oturulamayacak durumda olan binalar de belirtilmemiş. Sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı yerleşim alanlarında bu durumdaki yapı sayısının yıkılanlardan daha fazla olduğu söyleniyor.

Yine de düşünelim. Beş ilçenin toplam nüfusu 600 bin civarında. Her hanenin 5 - 8 kişiden oluştuğunu düşünsek 100 bin hane yapar. Görüntülere göre, konutların en az yarısı yıkılmış ya da kullanılmaz hale gelmiş. Bu da yıkılan/kullanılmaz hale gelen konut sayısının en az 50 bin civarında olduğunu gösterir, 11 bin değil.

Diğer taraftan konutların ağır silahlarla yapılan atışlar sonucu yıkıldığını da biliyoruz ki bu sonuç operasyonlarda hiçbir şekilde sivil yaşama özen gösterilmediğinin değişik bir ifadesidir. Yıkılan konutlar hesaplanırken işyeri ve konut olmayan diğer yapılar işleme/toplama alınmamış.

Elbette kayıplar sadece konutlarla sınırlı da değil. Tamamen yıkılan ya da kullanılamaz hale gelen konutlardaki yaşayanların eşyaları ne olacak? Onları kim ve nasıl hesaplayacak?

Yapılan hesaplamaya baktığımızda her konut 78 bin lira olarak belirlenmiş. 78 bin liraya mal edilebilecek konut nasıl bir görünüşe ve yapıya sahip olacağı da merak konusudur! 

Konutlar, iş yerleri, okullar, tarihi yapılar, içerisinde bulunan eşyalar yok oldu/edildi. Bu yok edilen değerler maddidir. Telafisi mümkündür. İstenir ise hepsi eskisinden daha iyi bir şekilde yapılır, döşenir ve sahiplerine bedelsiz teslim edilebilir.

Peki yok edilenler bu kadar mı?

Sadece açıklanan ilçelerde yaşayan 600 bin insan, 10 aylık operasyonlar sürecinde ne yaptı ve nasıl yaşadılar?

Nerede ve nasıl barındılar?

Ne yediler, ne içtiler, nasıl çalıştılar, nasıl okudular, nasıl uyudular?

Onlar için kamp kuruldu mu, barınma, ısınma ve gıda sorunları çözüldü mü?

Onların yaşadıkları acı, ızdırap ve travma için herhangi bir önlem alındı mı?

Bu soruların hiç birine olumlu yanıtın verilebileceğini sanmıyorum. Gerek medyadan izlediklerimiz gerekse sosyal medyada paylaşılanlardan öğrendiğimiz kadarıyla bu insanlara (esnafa sağlanan kısmi destek hariç) herhangi bir destek sağlanmadı.

Bunları da bir tarafa koyduk.

Ölen/öldürülen siviller ne olacak? Tam rakamın verilmesi mümkün olmasa da 100’e yakını çocuk olmak üzere 500 civarında sivil, silahsız, çatışmanın tarafı olmayan insan öldü, öldürüldü.

Cizre’de 3 ayrı bodrumda neler yaşandı? O bodrumlarda ölenler neden ve nasıl DNA testi bile yapılamayacak hale geldiler?

Ölen ve öldürülenleri kim ve nasıl telafi edecek?

Bulunamayan, kayıp insanlar var. Öldürüldüğü bilinen ama cenazesi bulunamayanlar var. Sağ olarak yakalandığı bilinen ama hiçbir devlet kurumunun kendisinde olduğunu kabul etmediği insanlar var.

Onları kim bulacak?

Öldürülen kim olursa olsun, düşman bile olsa, ölüsüne saygı gösterilir. Oysa operasyon bölgelerinde öldürülenler zırhlı araçlar arkasında sürüklendiler. Çırılçıplak soyularak sergilendiler. Onlar da ana baba kuzusuydu. Onların da ağlayanları vardı. Onlara yapılanların hesabı verilecek mi?

Diyarbakır’ın Sur ilçesi ise apayrı bir kayıp…

7 bin yıllık tarih yok edildi. 7 bin yıllık kültür yok edildi. Tamamen yok edilen tarihi bina sayısı 50 civarında olduğu söyleniyor. Diyarbakır’ın kalbi, geçmişi, merkezi yok edildi.

Sur Diyarbakır’dı.

Diyarbakır yok edildi…

Resmi açıklamalara göre 8 bin civarında “terörist” öldürüldü. Ölen sivillerden, yaşlı ve çocuklardan hiç bahsedilmemesi ise ayrı bir gariplik olarak köşesinde duruyor.

Bine yakın asker ve polis de yaşamını yitirdi.

Sahi.

Kim kazandı?