Ülkeye bak! Bir de utanmadan adına “Yeni” diyorlar! Adı “Yeni Türkiye” bu! Düşünün ki Ankara’yı 25 yıldır aynı Belediye Başkanı yönetiyor! Düşünün ki Türkiye’yi 15 yıldır aynı Başbakan yönetiyor ama adı Yeni Türkiye! İşsizlik aynı, yoksulluk aynı, adam kayırmacılık, mezhepçilik, ırkçılık aynı ama adı Yeni Türkiye! Sokak ortasında hala kadınlar öldürülüyor! Çocuklar sokak ortasında katlediliyor, kitaplar toplatılıyor, gazeteciler, yazarlar tutuklanıyor ama adı Yeni Türkiye!

Ülkeye bak! Evlenme yaşı 7, vurulma yaşı 10, öldürülme yaşı 12, anne olma yaşı 14, yakılma ve tecavüzde yaş sınırı yok! Ama adı Yeni Türkiye! 20 yaşında üniversiteye giden Özgecan Aslan tecavüze direndiği için diri diri yakılıp nehre atılıyor ama adı Yeni Türkiye!

Şimdi ne çok şey söylerler senin için Özgecan! Baş sağlığı mesajlarından tutta “Failler en kısa sürede yakalanıp cezalandırılacaktır” demeçlerine kadar! Oysa ne failler yakalandı bu ülkede hiçbir ceza almadan serbest bırakıldılar. Sivas’ı savunanlar avukat olmadı mı bu ülkede? Sivas yakılırken Belediye Başkanı olanlar milletvekili olmadı mı bu ülkede? Şimdi ne çok şey söylerler senin için! Taziyeye gidenler, acınızı paylaşıyoruz diyenler, tecavüz insanlık suçudur diye fetva verenler!

Oysa anasının dizinden tahrik olanların yaşadığı bir ülke bu ülke! Evlenme yaşını 7’diye indirip de hamile kadınların sokakta yürümesi ayıptır diye devlet televizyonlarında beyanat verenlerin yaşadığı bir ülke! Parkta el ele veren sevgilileri suçlayıp metroda öpüşen gençleri dövdürenlerin yaşadığı bir ülke bu ülke! Şimdi ne çok şey söylerler senin için! Yalancıktan ağlayanlardan tut da, yapanın yanına kar kalmayacak diye açıklama yapan devlet büyüklerine kadar!

Hani hatırlar mısın, kadınların ön koltukta oturabilmesi için daha yeni yasanın çıktığı bir ülkenin Kralı ölmüştü geçenlerde. Hani bizimkilerde yas ilan etmişti! Bizimkiler dedimse sakın yanlış anlama! Bilirsin sen! Hani Berkin Elvan’a terörist deyip de Mısırlı Esma’ya ağlayan bizimkiler! Hani çocukların ölüleri üzerinden siyaset yapan bizimkiler! Bak hiç birisinden çıt yok! Ne yas nede başka bir şey! Hep bilinen ve bildik demeçler! Kimi “Failler bulunup cezalandırılacak” diyecek kimi “Yapanın yanına kar kalmayacak” diyecek! Hepsi bu!

Oysa bunlar değil miydi Sivas’ta diri diri yakılan canların davasını sonlandırıp “Memleket için hayırlı olsun” diyenler! Bunlar değil miydi Sivas katliamı davası için zaman aşımı kararına destek verenler! Ama yok! Şimdi ne çok şey söylerler senin için! Evladımız diyenler, hanım kızımız diyenler! Hukukun üstünlüğünden bahsedip de suçlular hukuk karşısında en ağır cezaya çarptırılacaktır diyenler!

Ama hiç biri dindiremeyecek bir annenin gözyaşlarını. Bir annenin “Sütünü içirip okula gönderdim” diyen feryadını hiçbiri dindiremeyecek! Çünkü hiç biri bu denli acıyı tatmadı! Çünkü hiç biri acının ne demek olduğunu yaşamadı! Zira acıyı yaşayan Sivas katliamı davasının zaman aşımına uğraması karşısında “Hayırlı olsun” der miydi? Acıyı yaşayan 14 yaşında ekmek almaya giderken katledilen Berkin Elvan için “terörist” der miydi? Nerden bileceklerdi acının ne demek olduğunu!

Çünkü örneğin onların Özgecan adında bir kızları olmadı. Gonca gülleri 20 yaşında solmadı. Nerden bileceklerdi acının ne demek olduğunu. Çünkü Maraş’ta onlar katledilmedi çünkü Sivas’ta onlar yakılmadı.