Filmlerin birçoğunda evden ayrılış-yolculuk- eve dönüş döngüsünün olduğunu düşündünüz mü hiç? Bu durumun filmlerde üç şekilde yapıldığını söyleyebilirim. Ya kahraman gerçekten bir otomobille ya da yürüyerek vs. bir yolculuğa çıkar. ‘Örneğin Limonata’, ‘In to the Wild’ filmleri. Ya kişinin iç dünyasındaki yolculuk hayatına bir kişi ya da olayın girmesi veya bir arayışa girmesiyle anlatılır. Örneğin ‘Fight Club’, ‘Yol Ayrımı’ filmi. Ya da metafor ve anlamlandırmalarla bu döngü yansıtılır. ‘Black Swan’, ‘Koca Dünya’ filmleri.

Bu döngünün detaylarına gelecek olursak, Celil Oker bu döngüyü ‘Yazarlar için Hikaye Anlatıcılığı Kılavuzu’ isimli kitabında şöyle aktarmıştır: ‘Olağan dünya… maceraya çağrı… çağrının reddi… mentorle tanışma… eşiği geçme…sınavlar, müttefikler ve düşmanlar…mağaraya yaklaşma… ateşten gömlek… ödül… geri dönüş… ölümden sonraki diriliş… ödülle eve dönüş’.

Bu döngüyü, bir olmak, ayrışmak ve dönüşerek tekrar bir araya gelmek olarak özetlersek Carl Gustav Jung ise şöyle tarifliyor: ‘Anne ile bebek ilk başta anne karnındayken aynı ve bir. Sonra ben ve annem kavramı oluşuyor çocukta zaman içerisinde ve çocuk kendi benliğini oluşturuyor. Tekrar anne ile bağ kuruyor ancak bu sefer anne de çocuk da kendi benlikleriyle (bir nevi dönüşmüş halleriyle) bir aradalar’.

Şimdi sizlere Joseph Campbell’in “Kahramanın Yolculuğu” kitabıyla kültleşmiş olan ve Celil Oker’in de özetlediği film anlatı yapısının aşamalarını, bunu çok net uygulayan güncel bir dizi film üzerinden aktaracağım. Seçtiğim anlatı, yönetmenliğini Mert Baykal ve Umur Turagay'ın yaptığı, 2022 yapımı ve Netflix platformunda yayınlanan ‘Sıcak Kafa’ dizisi. ‘Sıcak Kafa’ dizisini izleyenler bu gözle tekrar düşünebilir ya da diziyi yeniden izleyip adım adım nasıl uygulandığını keşfedebilir. Belki de bu yazı, yazmak ve film çekmek isteyenler için yeni bir ilham kaynağı olur. 

Dizinin genel konusunu şöyle özetleyebiliriz. Semantik bir virüs nedeniyle insanlara bir hastalık bulaşır ve insanların dudaklarından anlamsız cümleler dökülmeye başlar yani “abuklarlar”. İnsanlar bu durumdan kulaklarını tıkayarak kaçmaya çalışırlar ve kulaklıklar ile yaşamayı öğrenirler. Tüm bu organizasyon için devletin Salgınla Mücadele Kurumu (SMK) mevcuttur.

Filmin ana karakteri (anlatı dünyasındaki kahraman) Murat Siyavuş, salgına çözüm bulmaya çalışan Proje X ekibindeki bir dilbilimci ve salgında eşini kaybediyor. Arkadaşı Özgür’ün Murat’ın üzerinde deney yapması sonucu hastalığa bağışıklık kazanıyor. Ancak abuklamaya maruz kaldığında baş bölgesinde ateşi yükseliyor. Annesiyle yaşayan Murat’ın bağışıklık durumunu öğrenen ve SMK karşıtı bir örgüte üye kız (sonrasında aşık olacağı kız) ve SMK ekibinden bir görevli onun bu özelliğinden faydalanmak için peşine düşüyorlar.

Film genel olarak toplumların gittiği yere dair distopik bir fikirden ortaya çıkmış. Çevremizde olup bitenlere “kulak tıkamamız”, ifade özgürlüklerinin kısıtlanması ya da hak ihlallerini düşünürken “beyninin yanması” gibi metaforlar da bu distopyanın tali açılımları. Bir de Murat düşünsel olarak sıkıştığı anlarda yani beyni düşünmekten yandığında, çeşitli halüsinasyon ya da rüyalar görüyor. Özellikle de yürüyen bant, orman, çöl, buzul gibi zorlu koşullarda geçen ve sembollerle dolu hayaller bunlar. Beyni aslında sürekli çalışıyor ve bulunduğu duruma çözüm arıyor. Tanıştığı kız ve denk geldiği kardelen de bu süreçte yüzünü güldüren umut ışıkları. Somut anlamda çözümü ise kendisine bu “mucizeyi (Murat’a göre işkenceyi ) hediye eden” Özgür’de bulacağını düşünüyor Murat.

Olağan dünyada Murat bu özel durumunu kabullenmiş ve kendini soyutlamış şekilde yaşamaktadır. Fakat annesinin Murat’a potansiyelini kullanarak bu gidişata bir çözüm bulmak için bir şeyler yapması gerektiğini söylemesi, kızın dokunaklı hikayesi ile yardıma muhtaç insanları hatırlatması ve direkt yardım istemesi ile maceraya çağrı başlar. ( ilerleyen sahnelerde sen beni o televizyon koltuğundan hiç kaldırmayacaktın der annesine) Tabii 8 yıllık bir yas ve umutsuzluk süreci sonrasında Murat korkularını, umutsuzluğunu ve güçsüzlüğünü dile getirerek çağrıyı reddedecektir. Ancak Murat, sıcak kafadan kurtulmak için Özgür’ü bulmasına yardım edeceğini söyleyen kızla yaptığı anlaşma sonucu harekete geçerek kıza destek olmayı yani çağrıyı kabul eder. Bu noktada mentoru tanıştığı kız olacaktır denebilir. Özgür’ün abuklayanların olduğu bölgede olduğunu öğrenmesiyle eşiği geçer ve maceraya atılır. Bu sırada SMK içinde asi ve kural tanımaz biri olarak bilinen ve abuklayan karısı ile çocuğunu iyileştirmek için Murat’ın peşine düşen görevli, bir süre düşmanı olarak Murat’a zorluklar yaşatacak ancak daha sonra müttefiği olacaktır. Sonrasında SMK yöneticisi Fazıl Bey ise kariyerinde yükselme hırsıyla hareket eden, sağ kolunu bile abuklatmayı göze alan ve asi SMK görevlisi ile sıcak kafanın peşine düşen kötü karakter olarak anlatıda yer almaktadır. Bu süreçte Murat, gizlice SMK içine girerek dosyasından bilgi almak, annesinin rehin alınması sonrasında onu kurtarmak, SMK karşıtı örgütün yürüyüş eyleminin sorunsuz sonuçlanmasını sağlamak vb. sınavlardan geçecektir. Bu sırada Fazıl Bey, SMK karşıtı örgütün üstüne suçu atarak kongre binasını patlatmıştır. Tüm bunlar olurken kahramanımızın zaman zaman yenik hissettiği anlar da vardır. Bu anlardan birinde Murat Şule’ye, herkese zarar verdiğini ve tek başına hareket etmesi gerektiği fikrini söyler. Şule ise birçok insanın hayatının tehlikede olduğunu, pes edemeyeceklerini ve beraber hareket etmeleri gerektiğini hatırlatır. Fazıl Bey ise örgütün ve Murat’ın peşine düşmüş,sıkıyönetim ilan etmiştir. Tüm bunlar Murat için savaşın yeni başladığına işarettir.

Herkesi toplayıp size ihtiyacım var, var mısınız dediği sahnede, Murat ateşten gömleği giymiştir artık. Bir süreliğine şehirden uzaklaşmaya karar verirler güç toplamak ve plan yapmak için. Dizi ilk sezonunda hikayeyi bu noktaya kadar getirmiştir. Kitaptan uyarlama olan bu hikayenin devamındaki sezonlarda anlatının ödül… geri dönüş… ölümden sonraki diriliş…ödülle eve dönüş aşamalarını işleyeceğini tahmin ediyoruz. Zira yönetmeni Mert Baykal da Netflix platformunun yola devam etmesi durumunda hikayenin devam edeceğini ve sonucunun bağlanacağını dile getirmiştir. Biz de kahramanın yolculuğunun nasıl devam edeceğini merakla bekliyor olacağız.

Yararlanılan kaynaklar: Celil Oker, Genç Yazarlar için Hikaye Anlatıcılığı Kılavuzu.

Kahramanın Yolculuğu. Joseph Campbell